Toprağa yakılan ağıt: “Marcia’nın Bedeli”

featured

Daniel Wiles ilk romanı Marcia’nın Bedeli ile cesur bir çıkış yakalıyor ve sanayi devriminin insana tesir eden acı yönlerini çarpıcı bir kurguyla aktarıyor. 1872’de “Pelsall Hall Kömür Madeni Faciası”nda hayatını kaybeden madencilere adanan kitapta okuyucunun karşılaştığı olaylar, gerçeğin yanı başında duruyor.

Bu işe çocuk yaşta başlayan madenci Michael, işin risklerinin farkında ve kabullenmiş şekilde yalnızca oğlu Luke okuyabilsin ve kendi gibi madenci olmasın diye gece-gündüz çalışır. Öyle ki iki ayrı madene birden giderken ne uyur ne yemek yer. Bünyesi zayıf düşse de zihnini açık tutmayı dener.

Ayrıca bahsi geçen dönemde küçük çocukların madenlerde çalışması yasaklanmış olsa da müfettişlerin görmezden gelmeye ikna olduğu birçok çocukla karşılaştığımız madende buna ses çıkaran tek isim de Michael’dır.

Michael, tüm umutlarının yittiği anda bu yaşadıklarına değecek bir anın içinde bulur kendini. Yine bitkin düştüğü günlerden birinde madende bir altın damarı bulur. Çıkarırsa Luke’un hayatını kurtarabileceğini, evde patates dışında bir yemek yiyebileceğini düşünür. Ancak aynı anda çalıştığı iş arkadaşının başka fikirleri vardır…

Okuyucu, Michael’ın peşinden gittiği şeyler onu istediği hayata ulaştırmaya yetecek mi, diye düşünürken aslında zengin olma hevesinin değil, toprağın bugüne kadar aldıklarına karşı üzüntüyle harmanlanan bir hırsın madencilerin yakasını bırakmadığı anlaşılır.

“Bu toprak verir ve alır, Tanrı da böyle yapar, sanki ikisi birmiş gibi. Ve bu doğruysa bile, o zaman, yahu Allah aşkına ya da toprak aşkına, benim olan şey nerede? Bana verdiği ne?”

Olay örgüsü merak uyandıran, gerçek hikâye motifleriyle bezenmiş bu eserde kullanılan yerel dil de kişiyi olayın tam da ortasında hissettiriyor. Gerçeğe yakınlaşma duygusu bununla da sınırlı kalmıyor. Maden ocağına dair mekân anlatıları, kimi zaman derin bir nefes alma ihtiyacı hissettirecek kadar iyi betimlenerek atmosferi yakalıyor.

Geniş kapsamlı tarihi araştırmaların ürünü olduğu her satırda sezilen, güçlü ve akılda kalıcı bir okuma deneyimi sunan kitabın sonunda yer alan “Pelsall Hall Kömür Madeni Faciası”nda hayatını kaybedenlerin listesi ise son sayfayı buruk bir tonda kapatmamıza neden oluyor.

Kitap: Mercia’nın Bedeli

Yazar: Daniel Wiles

Çeviren: Süha Sertabiboğlu

Yayınevi: Ayrıntı Yayınları

Tür: Edebiyat

Sayfa Sayısı: 144

2
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin