Hangi Sivil Toplum?

featured

Vatandaş olarak devlet ile ilişkilerimizi her gün yeniden gözden geçiriyoruz, bir yanda kendi sorumluluklarımızı değerlendirirken bir yandan devletten beklentilerimizi sorguluyoruz. Bu noktada “sivil toplum”, “sivil toplumun rolü ve yapılabilecekleri” de özellikle afetler gibi toplumsal tepkiye yol açan olaylarda tekrar gündeme gelmektedir.

Türkiye’deki genel eğilim sivil tolumu kamuya ya da belirli bir topluluğa yönelik faaliyet yapan devlet nezdinde kayıtlı kurumlar olarak algılamak yönündedir. Özellikle 6 Şubat depreminde belirli sivil toplum kuruluşlarının öne çıkması ya da halkın devletten ari olarak destek mekanizmasını harekete geçirmesi güçlü bir sivil toplum görüntüsü olduğu kanaati oluşturdu. Öte yandan resmiyette STK olarak nitelenmeyen devletin tanımında ve kaydında olmayan oluşumların sivil toplum olarak kabul edilmemesi vatandaşların algısını etkilemektedir.

Antik Yunandan beri farklı düşünürler tarafından ele alınan sivil toplum kavramını sadece yardım kuruluşlarına indirgemek bu kavramı tek boyutlu ele almaya yol açacaktır.

Özellikle 16. yy. sonrası Fransız ve Anglo Sakson yaklaşımları ve akabinde Marksist modele baktığımızda konuyu derinleştirmek görece daha kolay olacaktır. Buradaki temel bakış sivil toplumu devlet kontrolü altında olmasını savunan Fransız yaklaşımı ile bireyi ve sivil toplumu devletin gücünü dengeleyen bir güç olarak ele alan Anglo Sakson yaklaşımıdır. Öte yandan Marksist yorum da sivil toplumu burjuva toplum olarak ele aldığından olumsuz bir bakışa sahip olduğu düşünülürken 19. yy. sonunda bu bakışın da değişmeye başladığını görürüz.

Siyasi ve yönetim yapılarının günümüzdeki kadar komplike olmadığı ve özgür kabul edilen bireylerin demokrasiye direkt katıldığı Antik Yunan Çağına döndüğümüzde Aristo sivil toplumu, bireysel çıkarlardan bağımsız olarak korunan ve kamusal iyiliği sağlamayı hedefleyen kurallara uygun olarak yönetilen toplum olarak tanımlamaktadır.[1]

Öte yandan Orta Çağ feodalizminden moderniteye kadar uzanan süreçte kilise ve kralın mutlak gücüne karşı sivil bir alan oluşamaması şaşırtıcı değildir. Moderniteyle birlikte devlet-sivil toplum paralelliği yerini, devlet-sivil toplum karşıtlığına bırakmıştır. Buradaki “karşıtlık” tanımı her zaman devletin antitezi olarak değil, devletin mutlak gücünün despotik bir yapıya dönüşmesinin önünde engelleyici bir unsur olarak da düşünülmüştür.

Liberalizmle birlikte piyasa ekonomisi, bireysel özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve günümüzde küreselleşme ile birlikte sivil toplum yapısının güçlendiğini söyleyebiliriz.

Sivil toplumun devlet yapısı ile uyumlu bir biçimde bireysel özgürlükleri savunan ancak devlet dışında ilkeleri olan ayrı bir örgütlenme olarak var olduğu öngörülmüştür. Elbette özgür bir sivil inisiyatifin demokratik bir ortamda oluşabileceği ve karşılıklı olarak gelişimlerini destekleyeceğini de eklememiz gerekir. Demokratik bir ortamda sivil toplum daha rahat yeşerecekken demokrasinin güçlenmesi için de tabandan bir hareket olmalı ve politik kadrolar sivil toplumun gücünü fark edebilmelidir.

Sivil toplumu salt Türkiye’de algılanan “kuruluş” çerçevesine sıkıştırsak dahi devletin gücünü denetleyen bir güce erişebileceğini unutmamak gerekir. Ancak bunun için sadece belirli bir toplumsal olayda bağış yapmak ya da yardımda bulunmak hiç kuşkusuz yeterli değildir. 2016 yılından bir araştırmaya göre Türkiye’de kişilerin %15,8’i STK faaliyetlerine katılıyorken sadece %6’sı STK üyesidir.[2] Katılımın bu kadar düşük olmasında sosyolojik, tarihsel ve özellikle 12 Eylül sonrası dönemin etkileri olduğu söylenebilir ancak toplumun demokratik dönüşümünde kaçınılmaz yeri olan sivil toplumun gelişmesi için “kaderci” bir dünya algılayışından bireysel olarak inisiyatif alınmasına ve örgütlenme gücünün farkına varılmasına ihtiyaç duyulmaktadır.

 

[1] Aslan, S. 2010, Sivil Toplum: Kavramsal Değişim ve Dönüşüm, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı 33.

[2] Çarkoğlu, A., & Aytaç, S.E. (2016). Türkiye’de Bireysel Bağışçılık ve Hayırseverlik. İstanbul: TÜSEV Yayınları.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin