Edebiyat dünyasında 2023 yılı hareketli başladı. Okuyucular, işini hakkıyla yapan yayıncılar, çizerler, çevirmenler, edebiyat ajanları; bol çeviri, özgün kurgular, kapsamlı kurgu-dışı kitaplar için heyecanlanırken arka arkaya gelen sansür ve yasak haberleri canımızı sıktı.
Jeanette Winterson tarafından yazılan ve Epsilon Yayınevi tarafından Türkçe yayımlanan “Vişnenin Cinsiyeti” adlı kitap 2023 Şubat ayında ve Ahmet Ümit’in kaleminden “Başkomser Nevzat Tapınak Fahişeleri” adlı kitap 2023 Mart ayında Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu tarafından “içerisinde yer alan bazı ifade, tasvir ve görsellerin 18 yaşından küçüklerin maneviyatı ve gelişimleri üzerinde muzır ve müstehcen tesir yapacak nitelikte olduğuna” karar verilerek “muzır neşriyat” ilan edildi. Bahsi geçen kitaplar ancak “içi görülmeyen zarf veya poşet içinde” satılabilecek.
Yine 2023 Mart ayında, Yavuz Ekinci’nin “Rüyası Bölünenler” adlı kitabına Terörle Mücadele Kanunu uyarınca “basım, dağıtım ve satış yasağı” getirilerek tüm nüshalarına el konulmasına karar verildi.
Ayrıca, yazar Murat Kahraman’ın iki kitabı için 2023 Ocak ayında toplatma kararı verildi. Kitaplardan biri 2004 yılında yayımlanan “Çığlık”, diğeri 2019’da yayımlanan “Bitmeyen Veda” oldu.
“Rüzgâra kelepçe vurmak mümkün değildir”
Türkiye Yayıncılar Birliği, PEN Türkiye ve Türkiye Yazarlar Sendikası konuyla ilgili ortak bir açıklama yayınladı: “Yayımlandıkları ilk günden beri tüm dünyada ve ülkemizde okurların dikkat ve beğeniyle takip ettiği bu kıymetli edebiyat eserleriyle ilgili alınan kararlar kaygı ve üzüntü vericidir”.
Ahmet Ümit de kendi kitabı özelinde sözünü esirgemedi: “Bunların hepsi nafile, boşuna çabalar. Sanatı engellemeye çalışmak rüzgâra kelepçe vurmak gibi bir şeydir. Rüzgâra kelepçe vurmak mümkün değildir, olmayacaktır. Ülkemin kültür elçisiyim, kitaplarım 35 farklı dilde yayımlandı. Kendi ülkemde ise bir kitabımın poşete sokulması utanç verici bir şey. Ülkemizi de rezil ediyorlar. Dünyanın her yerinde insanlar bu haberleri okuyor.”
Kurgudan korkmak
1980’li yıllarda “En İyi 20 Genç İngiliz Yazar” listelerine giren, eserlerinde sanat ve hayatın rutin akışını birbiriyle harmanlayan Jeanette Winterson’ın samimi kalemini –ki bu mecradaki ilk yazım Winterson’ın Normal Olmak Varken Neden Mutlu Olasın eserine dairdir– sakıncalı göstermek, Türkçe polisiye alanında her eseriyle bir öncekini aşan Ahmet Ümit’in heyecan dolu dünyasına sırt çevirmek ne anlama geliyor?
Kitapları “içi görülmeyen zarf veya poşet içinde” satma zorunluluğu gittikçe yaygınlaşıyor. Yakın geçmişte de İngiliz yazar Alice Oseman’ın “Kalp Çarpıntısı” adlı kitabı girmişti o kara damgalı poşete: “Küçüklere Zararlıdır”
Bu ibare, hükmedilenler arasında hafif kalıyor desem ne dersiniz? Yasaklanan kitapları bekleyen sürece birlikte göz atalım:
- Açık sergilerde ve seyyar müvezziler tarafından satılamaz.
- Dükkanlarda, camekanlarda ve benzeri yerlerde teşhir edilemez.
- Bir yerden bir yere teşhir maksadıyla açık bir surette nakledilemez ve müvezziler tarafından bunlar için sipariş kabul olunamaz.
- Gazeteler, mecmualar, duvar ve el ilanları, radyo ve TV ile veya diğer suretlerle ilan edilemez, satışı için reklam ve propaganda yapılamaz.
- Para mukabili veya parasız küçüklere gösterilemez, verilemez ve hiçbir suretle okul ve benzeri yerlere sokulamaz.
- Bu tür eserler, ancak 18 yaşından büyük olanlara içi görülmeyen zarf veya poşet içinde satılabilir. Bu zarf ve poşetlerin üzerinde eserin ismi ile ‘Küçüklere zararlıdır’ ibaresinden başka hiçbir yazı ve resim bulunamaz.
Dün yasaklananları bugün okuyoruz
Ülkemizin kötü alışkanlıklarından biri kimi eserleri sakıncalı ilan etmek ancak yıllar önce yasaklanan kitapları bugün yasal bir şekilde satın alıp okuyabiliyor, kitaplığımızda sergileyebiliyoruz. Üstelik o günün aklıyla yasaklanmasına da hayret ediyor, bu tür yaptırımların kötü bir zihniyetin ürünü olduğunu düşünüyoruz. Şimdi yasaklanan, sansüre uğrayan kitaplar için de çok değil bundan birkaç yıl sonra birileri çıkıp “Bu kitap neden yasaklandı?” diye soracak. Yanıt ararken zorlanacak herkes.
Konuyu bir de streisand etkisi ile ele alalım. Yani yasakların ilgi çekmesi nedeniyle, insanlar üzerinde ters etki oluşturması. Yasaklanan her kitap yasaklandığı dönemin en çok okunanları arasına giriyor. Okunanlar zihne işlendi, hayal dünyamız genişledi, ufkumuza bir renk daha eklendi. Peki bunu kim engelleyecek?