Rusya-Ukrayna savaşının dünya üzerinde yarattığı etki neticesinde ortaya çıkan vahim tablo her geçen gün dünya genelinde endişelerin artmasına yol açmaktadır.
Dünya ile paralel şekilde, yaşanan olayların Türkiye üzerinde de olumsuz yansımaları görülmektedir. Nitekim, Rusya ve Ukrayna ile ülkemiz arasındaki ticari ilişkiler, dış ticaretimizde önemli bir yere sahiptir. Türkiye’nin, savaşta taraf olan her iki ülke ile ticari hacminin fazlasıyla geniş olması pek çok farklı sektörde önemli kayıplara yol açmaktadır.
Ülkemizin Ukrayna’dan ithal ettiği bazı ham maddelerin tedarikinde savaş kaynaklı yaşanan problemin aşılması, ilerleyen zamanlarda üretimin sekteye uğramaması bakımından oldukça elzemdir. Gelinen bu noktada, lojistik sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin önümüzdeki dönemde sorun yaşamadan ilerleyebilmeleri için atmaları gereken bazı adımlar bulunmaktadır. Bu alandaki firmalar, yürüttükleri işlerde sürekli bir başarı sağlayabilmek adına taşıma yollarında alternatifler geliştirmeli ve hizmet verdikleri bölgeleri çeşitlendirmelidirler. Aksi takdirde, bugün tüm dünyayı derin etkileyen Rusya-Ukrayna savaşı gibi sarsıcı bir olay karşısında geri dönüşü mümkün olmayan, büyük ekonomik kayıplar söz konusu olacaktır.
Pek çok ülke tarafından Rusya aleyhine ekonomik ve siyasi yaptırımlar tatbik edilmiştir. Buna mukabil, Rusya’nın önemli bir petrol ve doğal gaz ihracatçısı olması nedeniyle enerji fiyatlarında fahiş bir artış meydana gelmiştir. Rusya’ya uygulanan bu yaptırımların tüm dünyada lojistik sektörü ve küresel ticaret üzerinde bariz bir etkisi olduğu görülmektedir. Uluslararası ticaretin tüm dünyada sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için lojistik sektöründe meydana gelen bu krizin aşılması gerekmektedir.
Rusya-Ukrayna savaşıyla lojistik sektörünün aldığı darbe sonucunda tüm dünyada yaşanan olumsuzluklar, bu sektörün küresel ticaret için ne kadar hayati bir konumda olduğunu gözler önüne sermektedir.
Savaşın yaşandığı Ukrayna’da çelik üretimi büyük oranda durmuş vaziyettedir. Bunun yanında, uygulanan yaptırımlar dolayısıyla birçok ülkenin Rusya’dan çelik ithalatı da durmuştur. Sonuç olarak, çelik fiyatları son zamanlarda oldukça yükselmiştir. Ayrıca Rusya’nın dünyada nadir bulunan bazı metallerin ihracatını yapması; bu metallerin tedarik edilmesini, çok sayıda metale sadece ithalat yoluyla erişim sağlayabilen Ukrayna’da endüstriyel üretimin durmasını ve nihai olarak ihracat yapılmasını oldukça zorlaştırmaktadır.
Metal tedariki açısından yaşanan problemler, otomotiv sektörü başta olmak üzere pek çok sektörü tehdit etmektedir. Ukrayna ve Rusya’dan tedarik edilen ham maddelere ulaşılamaması, özellikle Avrupa ülkelerinde gerçekleştirilen üretim üzerinde son derece olumsuz bir etki yaratmaktadır. Nitekim, neon gazının çok büyük bir kısmı Ukrayna’da, paladyumun da önemli bir bölümü Rusya’da bulunmaktadır.
Ukrayna ve Rusya, dünyada buğday üretiminin en fazla olduğu ülkeler arasında yer almaktadır ve çok sayıda ülke, buğday ihtiyacının büyük kısmını bu iki ülkeden karşılamaktadır. Buğday başta olmak üzere çeşitli ürünlerin tedarikinde doğan problemler, tarımsal ürünlerini ağırlıklı olarak bu ülkelerden temin eden ülkeleri epey zor bir duruma düşürmektedir. Metal ve enerji sektöründe olduğu gibi, tarım alanında da geniş coğrafyaları etkileyen bir kriz yaşanmaktadır.
Lojistik sektöründe savaştan kaynaklanan bu kriz nedeniyle meydana gelen zararın telafi edilmesi ve ilerleyen zamanlarda ortaya çıkabilecek sorunların önüne geçilmesi bakımından savaşın en kısa sürede sona erdirilmesi büyük önem arz etmektedir. Savaşın sonlandırılmaması durumunda sadece Rusya ve Ukrayna değil, tüm dünya çözümü zor ekonomik problemler ile karşı karşıya kalacaktır.
