İş Trendleri Üzerinde Teknoloji ve İK’nın Rolü

featured

Küreselleşme dolayısıyla apayrı bir dünyaya doğru evrilmekteyiz. Geçtiğimiz son birkaç yıla baktığımız zaman, hızla ilerleyen teknolojinin de etkisiyle iş dünyasında bariz birtakım değişimler meydana gelmiştir. İnsan kaynakları süreçleri ve anlayışları da zamanın ilerlemesiyle oldukça farklı bir hal almıştır.

COVID-19 pandemisinin de etkisiyle pek çok sektörde karşımıza çıkan “Büyük İstifa” sonrası iş trendlerinde gözlenen değişim ve dönüşüm süreci adeta ivme kazanmıştır. Salgın koşulları farklı modellerin hayata geçirilmesini zorunlu kılmıştır. E-ticaretin popülaritesi epey artmış, kısmi (part-time), uzaktan ve hibrit çalışma modellerinde gözle görülür bir artış yaşanmıştır.

Pandemi sonrası süreçte, şirketlerde esnek çalışma şartları yaygınlaşmıştır. Bunun sonucunda meydana gelen değişimler hem çalışanlar hem de işverenler için bazı avantajlar sağlamıştır. Esnek çalışma, son dönemde çalışanların en fazla üzerinde durduğu hususlardan olan çalışan özerkliği ve iş-yaşam dengesi bakımından önem teşkil etmekte olup çalışanların performans ve motivasyonu üzerinde olumlu etki yaratmıştır. İşverenler açısından ise mesafeleri önemsiz hale getirerek yetenek havuzlarının genişlemesini sağlamıştır. Artık başka şehirlerden, hatta başka ülkelerden çalışanların istihdam edilmesi oldukça kolaylaşmıştır. Bu durum, küreselleşmenin beraberinde getirdiği önemli bir avantaj olarak nitelendirilebilir.

Yakın bir geçmişte, “finansal hizmetler” ve “teknoloji” bir araya gelerek “FinTech” sektörünü meydana getirmiştir. İlerleyen zamanda, finansal hizmetlerde teknolojinin rolü daha da artacaktır. Ayrıca, önümüzdeki yıllarda “kitle fonlaması” gibi farklı finansman yöntemlerine daha sık rastlamamız muhtemeldir.

“Yapay zekâ”, “artırılmış gerçeklik”, “metaverse” gibi kavramların fazlasıyla konuşulduğu bir zaman diliminin içerisindeyiz. Yapay zekâ ve iş gücü arasındaki ilişkinin pek çok şirketin ajandasında yer alması beklenmektedir. Buna ek olarak, verimliliğin yükseltilmesi bakımından bulut teknolojilerinin artan önemi dikkat çekmektedir.

Öngörülebilirliğin epey az olduğu bir dönem bizleri beklemektedir. Bu nedenle, şirketlerin güven oluşturmak için kurumsallaşmaya önem vermeleri gerekecektir. Bunun yanında, “sürdürülebilirlik” kavramının önemi her geçen gün artmaktadır. Şirketler, olumlu bir marka imajı yaratarak markalarını daha cazip hale getirmek amacıyla iklim değişikliği, küresel ısınma gibi çevre sorunlarına ilişkin pek çok çalışma yapacaklardır.

İlerleyen zamanda, örgütsel yapılarda bazı değişimlerin gerçekleşmesi beklenmektedir. Şirketlerde hiyerarşinin geri planda olduğu, daha basit örgütsel yapıların ortaya çıkması muhtemel gözükmektedir. Ayrıca, “freelancer” tarzı çalışan kişilerin sayısının hızla artacağı tahmin edilmektedir.

Değişen dünya koşulları, farklı becerilerin önem kazanmasına ve dijital teknolojiye hakim, nitelikli iş gücüne olan ihtiyacın yükselmesine sebep olmaktadır. Deneyimden ziyade becerilerin önem kazandığı bu dönemde, iş gücü piyasası bu ihtiyacı tam olarak karşılayacak durumda değildir. Dolayısıyla, rekabette kalabilmek için şirketlerin çalışan motivasyonunu öncelikli bir yerde konumlandırarak vasıflı iş gücünü çekmeleri ve daha sonra etkili stratejiler geliştirerek kalifiye çalışanlarını ellerinde tutmaları büyük öneme sahiptir. Bunun için şirketler önümüzdeki dönemde çalışanlarının profesyonel gelişimlerine yönelik yapacakları yatırımları artırmak yoluna gideceklerdir. Şirketlerin gelişen sürece uyum sağlamaları noktasında etkili İK stratejilerinin rolü önem kazanmaktadır. Bunun sonucunda, yöneticilerin İK becerilerine sahip olmaları gerekli hale gelmektedir. Görev tanımlarında yer alan asli görev ve sorumlulukların yanı sıra birtakım İK görevlerini de başarıyla yerine getirmeleri, günümüzde üst düzey yöneticilerden beklenmektedir.

Şu anda içerisinde bulunduğumuz dijitalleşme çağı, bu çağın içerisine doğan yeni jenerasyonlar ile eski jenerasyonlar arasında inanılmaz bir fark yaratmaktadır. Karakteri ve beklentileri birbirine hiç benzemeyen kuşakların bir arada verimli bir şekilde çalışabilmesi için iş ortamları uygun bir hale getirilmelidir. Bunun için, etkili iletişim metotlarının uygulanarak taraflar arasındaki uçurumun yol açabileceği problemler bertaraf edilmelidir. Bununla birlikte, uyum sorununun en aza indirilmesi amaçlanarak, iş yerlerinin genç kuşakların fazlasıyla aşina olduğu teknoloji dünyası ile entegre edilmeleri gerekmektedir.

9
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 18 Ekim 2022, 22:15

    Çok güzel bir analiz,konuyu bütün yönleriyle ele almışsınız. Kutlarım.

    Cevapla
Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin