Friends Dizisi Neden Bu Kadar Seviliyor?

featured

Adından da anlaşılacağı üzere friends dizisi; Newyork’ta yaşayan 20’li yaşlardaki 6 yakın arkadaşın birbirleri ile olan arkadaşlıklarını, hayatla mücadelelerini ve 10 senelik keyifli yolculuklarını ekranlar önüne getiren, yıllar geçse de hala ilk günkü gibi sıcaklığını yediden yetmişe tüm dünyaya hissettiren bir sitcom dizisi. Dizinin yönetmenliğini David Crane ve Marta Kauffman yapıyor ve dizi toplam 10 sezondan oluşuyor. Peki 1994-2004 arasında çekilmiş olan bu dizi, geçen yıllara rağmen neden hala bu kadar seviliyor?

Öncelikle dizide, herkesin kendinden ve çevresinden bulacağı çok gerçekçi analizler mevcut. Karakterler öyle derin öyle farklı işlenmiş ki gerçek hayattan kopup gelmişler ve dizinin tatlı esintisine ayak uydurmuşlar gibi. İlginç olan ise; her karakter birbirinden oldukça bağımsız yapılarda olsa bile izleyici mutlaka hepsinden bir tanıdık yön bulup kendine çekebiliyor. Bambaşka kültürde, bambaşka zamanlara ait hikayeler; sizden, çevrenizden, geçmişinizden demetler sunuyor sanki. Hem farklılık hem aşinalık, ikisi bir arada anlayacağınız.

Karakterleri tanıyalım o halde biraz;

  • Dizide arkadaş grubuna sonradan katılan Rachel şımarık büyümüş zengin bir ailenin kızı. Kendi ayakları üstünde durmaya başladığı bu yeni dönemde ise arkadaşlarının desteği büyük. Ancak yeni hayat şartları ne olursa olsun insan özünden kopamaz ya hani, Rachel da öyle. Hala biraz şımarık ve istedikleri olmayınca sorgulamak yerine küsüp ağlayan cinsten, dış görünüşüne ve giyimine çok önem veriyor ve flört hayatının olmazsa olması. Ama bir o kadar da sempatik, sıcak, uyumlu ve kendi halinde. Jennifer Aniston bu karakteri oynamamış, yaşamış adeta. Zaten kendisinin zamanla Hollywood’un en çok konuşulan yıldızlarından biri olmasında friends dizindeki parlayışı oldukça etkili. Bunun yanı sıra hala hayranlıkla takip edilen bir çok ikon kıyafeti üstünde inanılmaz güzel taşıyor ve o kıyafetler bugün dahi bir çok kesime ilham oluyor. Kıyafetleri taşıdığı şahane fiziğinin de katkısı büyük tabi. Bu diziyi izleyip Jennifer Aniston’a hayran kalmamak gerçekten zor.
  • Monica; grubun en anaç karakteri, genellikle tüm etkinlikler ve şölenler onun evinde onun misafirperverliği altında yapılıyor. Oldukça kontrolcü, takıntılı ve hırslı. Böyle söyleyince epey itici bir karakter gibi dursa da onun bu çocukça azmi çoğu zaman komik ve sempatik olarak dışa yansıyor. Hatta bazen izledikçe hayat döngüsü ile en çok böyle kişiler baş ediyor diye içinden geçiriyor insan, çünkü kırılgan görünüşünün altında oldukça güçlü bir karakter. Courtney Cox bu karaktere öyle güzel hayat vermiş ki, bazen gerçek hayatta da böyle baskın mı diye düşünmüyor değilim. Hatta şöyle bir dipnot da geçeyim; friends’in karakter seçimlerinde, Courtney Cox aslında Rachel karakteri için çağrılmış, ancak kendisi senaryoyu okuduktan sonra Monica karakterini oynamak istemiş ve kabul edilmiş. Sanırım bu detay bile gerçek karakter ile dizideki karakter arasında kurulan bağlantıya isabet ediyor, ne dersiniz?
  • Phoebe; oldukça kendine has, çılgın ve değişik bir karakter. Beklenmedik anlarda beklenmedik tepkileriyle meşhur olup; tam bir hayvan ve doğa dostu. Zor bir çocukluk geçiren Phoebe acılar ve zorluklarla güçlenmiş, geçmişin kederlerini kendisine kanat yapmış ve tamamen öz mutluluğuna dönerek adeta uçmuş bir karakter, öylesine değişik ki. Arkadaşlık ilişkilerine de oldukça önem veren ve bu konuda katı kuralları olan biri. Aynı zamanda oldukça umursamaz ve dobra. Çoğu hareketi komik, aykırı ve değişik gelse de; örnek alınacak çok fazla yanı da var diyebiliriz. Bu karaktere hayat veren Lisa Kudrow’un dizideki hamileliği sırasında gerçekten hamile olduğu detayını da vermiş olalım. Gerçek hayatta oldukça ailesine bağlı ve canladırdığı karakterden epey uzak, sakin bir yapısı var. Sanırım en zoru size benzemeyen bir karakteri canlandırmak zaten değil mi? Lisa Kudrow’u salt bu sebeple bile kutlamak gerek.

Gelelim erkeklere.

  • Chandler grubun en komik ama bir o kadar duygusal erkeği. Kadınlarla iletişim konusunda gergin biri, muhtemelen her zaman şakayla karışık vurguladığı dağınık aile yapısının da bunda etkisi var. Sarkastik esprileri ile dizinin en komik anlarına imza atıyor diyebiliriz. Karaktere hayat veren Matthew Perry, dizi seçmeleri sırasında oldukça fakir bir hayatı olan ve bu dizi ile hayatı değişen kişilerden. Dizideki romantik ilişkisi ile bu komik ve alaycı karakter bir anda kalplerde taht kuran duygusal nazik ve evcimen bir aşığa dönüşüveriyor. Gerçek hayatta gördüğü uyuşturucu tedavisi sebebiyle de dizide sık sık kilo alıp veriyor ve bu da her sezondaki görünüş farkına sebep oluyor. Ancak hem dış dünyadaki tavırlarından hem de dizinin sahne arkası görüntülerinden aslında Matthew Perry’nin de canlandırdığı karakterle bütünleştiği ve orjinalinde de komik ve sevecen biri olduğu anlaşılıyor. Koskoca Bruce Willis’i bir iddia sonucu dizide bedavaya oynatmışlığı bile varmış! Ne diyelim, gerçek hayatta da oldukça renkli bir karakter belli ki.
  • Joey ise grubun en çapkın ama bir o kadar da saf ve şirin erkeği. Adeta bütümemiş bir çocuk. Chandler’ın ev arkadaşı olarak gruba dahil oluyor. Chandler ve Phoebe ile olan arkadaşlığındaki masumiyet imrenilmeyecek türden değil. Her izleyenin favorilerinden biri mutlaka bu karakter oluyor bile. Büyük ihtimal herkesin keşke böyle bir arkadaşım olsa diyebileceği türden. Çünkü hem çok eğlenceli hem de tamamen orijinal bir karakter. Arkadaşlık ilişkilerinde de oldukça hassas ve özverili. Bu karakter öyle çok sevildi ki; dizi sona erdikten sonra sadece Joey karakterine özgü bir diziye devam edildi. (Dip not olarak da eklemekte fayda var ki; dizi ilk başta Joey ve Monica’nın aşkı üzerine yazılmış ve diğer karakterler yan rol olarak ele alınmış, ancak sonradan 6 kişinin de başrol olmasına karar verilmiş, iyi ki de böyle olmuş değil mi?)
  • Ross ise Monica’nın abisi ve Chandler’ın üniversiteden oda arkadaşı. O kadar duygusal, hassas ve ince düşünceli ki, hayatta hep verdikleri kadarını alamayan, özverili fakat çabuk yıpranan tiplerden anlayacağınız. Diziye hayat veren David Schwimmer dizi setinde rol için alınan ilk karakter ve hatta Ross karakteri doğrudan David düşünülerek kaleme alınmış. Oyunculuğunun ne kadar iyi olduğunun en büyük kanıtı bu olsa gerek. Aynı zamanda dizide kendisinin yönettiği bir çok bölüm var. En komiği ise, Jennifer Aniston’a gerçekten şaka yaptıkları bir sahnede haber vermemeleri ve doğal tepkilerini doğrudan bölüme yansıtmaları olmuş Dolayısıyla hem dizideki hem gerçek hayattaki karakteri ile keşke çevremizde osla diyeceğimiz biri.

Anlayacağınız üzere, bu renkli karakterler bir araya gelince ortaya oldukça keyifli bir hayat serüveni çıkıyor.

Dizideki karakterlerin gerçek hayatta da bu kadar yakın olması da oyuncuların rollerinde daha gerçekçi bir ilişki sergilemesine sebep oluyor. Şu kadar ki; Courtney Cox’un kızının vaftiz annesi Jennifer Aniston’dır. Dizide de oldukça yakın arkadaş olan ikilinin gerçek hayattaki bu derin bağları da imrenilecek türden. Aynı zamanda uyuşturucu tedavisi gören Matthew Perry de bu süreçte en çok Jennifer’dan destek gördüğünü söylemiş. İkinci sezon çekimlerinde, dizinin reytinglerinin yükselmesi ile oyuncuların ücretlerinde artış yapılmış, ancak daha yüksek ücret alacak olan oyuncular bu durumu reddederek herkesin eşit ücret alması yönünde boykot yapmış ve sonucunda bu teklif kabul görmüş. Ya hepimiz ya hiç birimiz mottosu gerçek hayatlarında da hakim gibi görünüyor, ne güzel. Sosyal medyada da halen daha sık sık bir araya gelen bu arkadaşlar için friends’in etkisi o kadar büyük ki, müziği bile çalsa duygulanıp ağlıyorlar. (Jennifer Aniston’ın bir film çekiminde jenerik müziği çalması ile gözyaşlarını tutamadığı sahneler mevcut) Dizide hep bi arada oldukları cafe ise New York’ta müze olarak sergileniyor. Nereden bakarsanız bakın Newyork halkının bu diziyi başyapıt olarak değerlendirildiği ve dizinin geçtiği alanlara dahi halen daha inanılmaz ilgi gösterdiği çok açık, değil mi?

Amerika’da en çok izlenen dizi olan Friends, aynı zamanda terapistler tarafından da önerilen ve çoğu klinikte psikolojik tedavi gören hastalara izlettirilen bir dizi. İnsan motivasyonu yönündeki olumlu etkisi tüm dünyada kabul edilmiş bir gerçek anlayacağınız.

İşin özü; ben çok sevdim, her sezonunu defalarca kez izledim, bazen mutluyken daha da keyiflenmek için, bazen mutsuzken modumu yükseltmek için, bazen bir işime ara vermek ve nefes alabilmek bazense tam tersi doğrudan onu kendime iş yaparak kendime mola yaratmak için, türlü türlü duygu değişimleri içinde türlü türlü anlarda hep kaçışım friends ailesine sığınmak oldu. Sıra sizde.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin