“Yasak: Bir işin yapılmasına karşı olan yasal veya yasa dışı engel. Yapılmaması istenmiş olan.”
TDK’nin yasak kelimesine getirdiği anlam bu olsa da düşünürlerin ifade ettiklerine ve toplumsal tepkilere geniş bir perspektiften bakıldığında “yasak” kelimesi pek çok şekilde yorumlanabilir.
En başta çocukları eğitmek adı altında yasakları belirlerken güvenli alan ve sevgi yoksunluğuyla tehdit etmek, travmaya dayalı çeşitli davranış bozuklarına yol açabilir. İnsanlardan nefret etme tarzımız onları sevme tarzımızla bağıntılıdır. “Yasa koymak, hangi yasa olursa olsun, göründüğünden daha tuhaftır. Yasak olan, her ne olursa olsun daima bir provokasyondur,” der Adam Phillips.
Nietzsche’ye göre insan, salt itaat eden değil değerlendirme yapan hayvandır. Önem taşıyan her durum çoklu dürtülerin ürünü olarak farklı bakış açılarıyla kavranabilir. Bizi biz yapan; ayrım yapabilme yetimiz, zevklerimiz ve tercihlerimizdir. Uyumluluğa değer atfetmek, tek tipleşmektir.
Freud, en büyük yasa koyucunun vicdan olduğunu vurgular. Vicdan, bireyi tehlikeye sokan ya da sokacağı varsayılan arzuları yasaklayarak onu korur. Böylece kendimizi yargılamaktan geri duramayız düşüncesini savunur. Ancak belli kalkanların altında yaşanan hayatın, tüm çatışmaları bir kültürel tabu haline getirdiğini de dile getirir.
Tüm yasakların yanında özeleştiri ya da kendini suçlama döngüsü hemen elimizin altındadır. Ve bu noktada duracağımız yeri kestiremezsek daimî bir suçluluk duygusuyla yaşamayı sürdürürüz. Ki bu da kural koyucuların çokça işlerine gelen bir ruh halini meydana getirir. Zihnimiz yargıç kesildiğinde kendini nesne gibi görür ve duygular atamayı bırakır. Sansürün mağduru olmak yalnızca birkaç dakikamızı alır.
Yasak olan her şey günün sonunda arzulanır. Kutsal olan her şey seküler kılınabilir. Bir şeyi yasaklamak yasak olmayan şeylerden alınacak keyfin önüne geçebilir. Çünkü yasak olanın despotluğu bir şeyleri yasaklamasından değil, bize ne yapmak istediğimizi söylemesinden gelir. Başkaları için yaşamak ile başkalarıyla yaşamak kavramlarını ayırt etmek, yasalara mantık çerçevesinden bakmayı kolaylaştırır.