1. Haberler
  2. Köşe Yazıları
  3. ŞİÖ Zirvesi ve Çok Kutuplu Dünya Düzeni

ŞİÖ Zirvesi ve Çok Kutuplu Dünya Düzeni

featured

Dünya 2020 yılında koronavirüs pandemisinin ilanından beri çok ciddi problemlerle mücadele ediyor. Çip krizi, konteyner krizi ve enerji krizi gibi küresel çaptaki sorunlar dünya ekonomisini temelden sarsarken Rusya-Ukrayna savaşı tüm dünyayı geri dönüşü olmayan bir yola soktu.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından beri süren ABD ve Batı eksenli tek kutuplu düzenin değiştiği düşüncesi, son zamanlarda uzmanlar tarafından daha yaygın şekilde kabul görmeye başladı. Söz konusu tek kutupluluk yerine geçecek olan düzenin ise çok kutuplu bir yapı olduğu öngörülüyor. Bu bağlamda Asya’nın yükselen güçleri Çin ve Hindistan’ın büyük önemi bulunmakta iken Rusya’nın ise kritik alanlarda önemi olduğu düşünülüyor ve hatta güncel enerji krizinde oynadığı rol göz önünde bulundurulduğunda, düşünülmekten daha öte olarak bilindiği söylenebilir.

Çin, 1976’da Mao’nun ölümü ardından Deng Xiaoping ile dünyaya açılma kararı aldı. Bu sayede ekonomik olarak Mao dönemine kıyasla yavaş ama istikrarlı bir büyüme grafiğine sahip hale geldi. Çin’in 2001 yılında Dünya Ticaret Örgütü’ne üye olması ise hem Çin’in hem de dünyanın geleceğini en derinden etkileyecek gelişme oldu. O tarihten beri Çin, durmak bilmeyen ve fazlasıyla hızlı şekilde büyümeye başladı ve belli bir süre sonra Amerika’nın küresel hakimiyetini tehdit eder bir konuma geldi. Söz konusu büyüme ekonomik olarak tüm dünyada etkisini gösterdiği gibi askeri olarak da dikkat çekici bir noktaya erişti.

1996 yılında Şangay Beşlisi (Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan) olarak kurulan ve 2001 yılında bünyesine Özbekistan’ı, 2017 yılında ise Hindistan ve Pakistan’ı alan Şangay İşbriliği Örgütü, 2021 yılında ise İran’a üye statüsü vermiştir. Örgüt hem askeri hem de ekonomik iş birliğini öngörmektedir. Ancak başlangıçtan beri örgütün kayda değer bir iş birliği veya ortak manevra yaptığını söylemek pek mümkün görünmemektedir. Nitekim hâlihazırda örgüte üye ülkelerin neredeyse hepsinin birbiriyle büyük veya küçük sorunları bulunmaktadır. Bunların arasında on yıllardır süren sınır çatışmaları da söz konusudur. Çin ve Hindistan’ın Tibet üzerindeki anlaşmazlıkları, Hindistan-Pakistan arasındaki Keşmir sorunu ve Fergana Vadisi’ndeki Tacik-Kırgız sınır sorunları söz konusu anlaşmazlıkların en büyükleri olmakla birlikte üye ülkeler arasında daha nice sınır anlaşmazlıkları bulunmaktadır.

Böyle bir konjonktürde ŞİÖ’nün tek kutuplu dünyaya bir alternatif olması veya NATO’ya bir rakip olabilmesi zor görünmektedir. Ancak dünya ekonomisindeki yeri, askeri gücü, nüfus ve coğrafi anlamdaki büyüklüğü ile kısa sürede hızlı şekilde ilerleme katetmesi ve kendi içlerindeki sorunları ayrıca değerlendirip Batılı kurumlara karşı belli oranda tek ses olabilmeleri orta ve uzun vadede söz konusu olabilir. Ancak bahsi geçen anlaşmazlıklar ise bu süreçte Batı’nın, ŞİÖ içinde rahatlıkla karışıklık çıkarabilmesi için çok büyük bir fırsat kapısı olarak değerlendirilebilir. Nitekim son dönemdeki gelişmeler de Batı’nın bu yönde girişimleri olduğu düşüncesini akıllara getirmektedir.

Bahsedildiği gibi Tacik-Kırgız sınırındaki anlaşmazlıklar on yıllardır devam etmekte ve sürekli olarak farklı seviyelerde gerginlik ve çatışmalara yol açmaktadır. Bu çatışmaların büyük olanlarından biri 2021 yılının Nisan ayında gerçekleşmişti ancak çok uzun sürmemişti. Bu seneki çatışmaların ise zamanı manidar görünmektedir. ŞİÖ zirvesinin hemen arifesinde, hangi tarafın başlattığı tespit edilemeyen çatışmaların, ŞİÖ’deki çok kutupluluk vurgusunu ve üye ülkelerin birlik ve beraberlik mesajlarını gölgede bıraktığı söylenebilir. Bu durumun ise tabii ki Batı’nın lehine bir durum olduğu ortadadır.

Belirtildiği gibi dünya, içinden geçtiği bu zorlu dönemde kabuk değiştiriyor ve köklü değişikliklere sahne oluyor. Yeni dönemdeki temel yapının ise çok kutupluluk şeklinde karşımıza çıkacağı kuvvetle muhtemel. Bu bağlamda, dünya genelinde bu yönde organizasyonların, yapıların ve siyasi kararların sayısının ve ağırlığının artması beklenmelidir. ŞİÖ ise bu noktada, henüz emeklemekte olan ancak orta ve uzun vadede Batı’nın kurumlarına karşı kafa tutabilecek bir organizasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. En azından bu yöndeki organizasyonların hâlihazırda en güçlü temsilcisidir. Sonuçları ilerleyen yıllarda birlikte göreceğiz.

7
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin