Akıllı Telefon ve Tabletlerin Etkisi
Prof. Dr. Huban Atilla, günümüz dünyasında akıllı telefonlar, tabletler ve bilgisayarların herkesin yaşamında vazgeçilmez bir yer edindiğini vurguladı. Bu teknolojik cihazların hayatımızdan çıkmasının artık imkansız hale geldiğini belirten Atilla, ekran kullanım yaşının da giderek düştüğünü ifade etti. “Okullarda ödev hazırlamak, ders takibi yapmak gibi amaçlar için tabletler yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bu durumu engellemek artık mümkün değil. Bazı aileler, çocuklarının yemek yemesi için bile onlara telefon veya tablet veriyor. Bu da ekran kullanım yaşını daha da aşağı çekiyor” diye ekledi.
Göz Sağlığı Üzerindeki Olumsuz Etkiler
Atilla, göz sağlığı ile ilgili sorunların toplumda giderek daha fazla görülmeye başladığını belirterek, hastalıkların çocukluk ve erişkin dönemleri olarak ikiye ayrıldığını ifade etti. “Çocukluk döneminde ekrana yakın bir mesafeden bakmak, özellikle gece karanlıkta tablet ve telefon kullanmak, miyop gelişimini artırıyor. Ekrana yakın çalışma, gözde net görüntüyü bozarak miyop vakalarının artmasına sebep oluyor. Çocukların uzun süre yakına bakması, eğer düzeltilmemiş bir gözlük ihtiyacı varsa gözde kaymayı yani şaşılığı tetikleyebiliyor” dedi. Kovid-19 döneminde artan tablet ve telefon kullanımıyla birlikte, çevrim içi derslerin de gözde içe kaymalara neden olduğunu belirtti. “Çocuklarda artık erken yaşta göz kuruluğu vakaları fazlaca görülmeye başlandı. Kuru göz hastalığının toplumda görülme sıklığı hızla artıyor; bunun en önemli sebeplerinden biri de yanlış tablet, telefon ve bilgisayar kullanımı” şeklinde konuştu.
Uzun Süreli Ekran Kullanımının Sonuçları
Atilla, uzun süre veya yakından ekrana bakmanın göz şaşılığı vakalarının artmasına neden olduğunu vurguladı. Tablet veya telefonlardan bir şey okurken dikkatin dağılmaması için az göz kırpıldığını belirten Atilla, “Sık sık göz kırpmamak, gözyaşı dağılımını bozarak çeşitli göz problemlerine yol açıyor” dedi.
Öneriler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler
Atilla, ekrana uygun mesafeden bakılmasını önererek, “Göz kuruluğu, batma, yanma ve bulanık görme gibi şikayetlere neden olabiliyor. Eskiden bu sorunlar daha çok ileri yaş gruplarında görülürken, şimdi küçük yaşlardaki çocuklarda bile kuru göz, göz kırpma, tik oluşumu, yanma ve batma gibi şikayetler görülmeye başladı. Hatta göz kuruluğu vakaları 6-7 yaşlarına kadar düştü” dedi. Erken tanı ve tedaviye dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Atilla, “Dikkatli olmakta fayda var” ifadesini kullandı.