Meclis’te hiçbir ittifakın mutlak çoğunluğa ulaşamaması, kutuplaşmış siyasal atmosferin hakimiyetini gösteriyor. Aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi’nin (RN) parlamentodaki oy dağılımında üçüncü sıraya gerilemesi, toplumun büyük çoğunluğunda derin bir rahatlama yaratmış gibi görünüyor. Özellikle cumhuriyet, demokrasi ve insan hakları gibi temel değerlere sahip çıkan sol seçmen için bu durum olumlu karşılanıyor.
İlk seçimlerin ardından aşırı sağcıların erken bir zafer ilan ettiği ancak 2022’de elde ettiği 89 koltuğa kıyasla 143 sandalye kazanan RN’nin kaygı verici bir tarihsel ilerleme gösterdiği belirtiliyor. Yeni Halk Cephesi (NFP) ise 2024 seçimlerine damgasını vurdu. Sol ittifakın hükümeti kurabilmesi için diğer siyasi güçlerle, özellikle de Cumhurbaşkanı Macron’un ittifakı “Ensemble” ile bir diyalog kurması gerekiyor. Önümüzdeki dönem, Fransa siyaseti açısından oldukça hareketli ve toplumsal-siyasal krizlere gebe bir süreç olacak.
Seçim sonuçları, aşırı sağın yükselişinin durdurulabileceğine dair umutları yeşertti. Henüz net bir lideri ve başbakan adayı olmayan sol cephenin koalisyon kuramaması durumunda aşırı sağın 2027 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için avantaj sağlayabileceği belirtiliyor. Türk kökenli göçmenlerle yapılan görüşmelerde, Fransa’daki Türklerin aşırı sağın seçilmesi durumunda çifte vatandaşlığın kaldırılmasından korktukları ve Ermeni sorunuyla ilgili görüşleri nedeniyle de sola oy verme konusunda kararsız oldukları aktarılıyor.
