Çaykaya Mahallesi’ndeki Eski Cami
Çaykaya Mahallesi’nde yer alan 1954 yılında taş ve kerpiç malzemeler kullanılarak inşa edilen eski cami, dönemin mimari özelliklerini gözler önüne seriyor. Cami, tavan ve duvar süslemeleri ile ziyaretçilerini adeta büyülüyor. Uzun yıllar boyunca mahallenin dini ihtiyaçlarına cevap veren bu cami, yeni caminin inşa edilmesiyle birlikte kullanımdan düştü ve zamanla kaderine terk edildi.
Eski camileri gezip fotoğraflayarak sosyal medya platformlarında paylaşan Türkçe öğretmeni Salih Yancı, bu camilerin tavanlarının genellikle ahşap malzemeden yapıldığını belirtiyor. Yancı, “Eğer buralardan bir usta geçiyorsa ya da bir usta bulunursa, tavan süslemesi yaptırılır ve duvarlar süslenir. Demek ki bu köyden de iki usta geçmiş. Biri ahşap ustası Veysi Usta, minberde ismi yazılı. O, tavanı, hanımlar mahfilini, müezzin mahfilini ve minberini süslemiştir. Diğer usta ise Muharrem Bican, bu nakkaş köyden geçerken ya da köylüler tarafından bulunup getirilerek duvarları süslemiştir. Bu caminin en dikkat çekici özellikleri, süslü duvarları ve tavanlarıdır” diye konuştu.
Gerekli kurumların buradan haberi var
Yancı, bu camiye ilk kez 2021 yılında geldiğini ve o günlerde caminin durumunun daha iyi olduğunu, ancak zamanla tavandaki ve duvarlardaki dökülmelerin arttığını ifade etti. Durumu yetkililere bildirdiğini belirten Yancı, “Gerekli kurumların buradan haberi var. Zaten sık sık ziyarete gelip kontrol ediyorlar. Kurumlarla sosyal medya üzerinden iletişim kuruyoruz. Bize ilgilendiklerini söylediler. İlgileniliyor ama restore edilecek mi, edilirse süreç ne kadar sürecek, bunu bilmiyoruz” dedi.
Tarihi eser kadar değerli
Caminin ahşap tavanı ve duvar süslemelerinin büyük bir değer taşıdığını vurgulayan Yancı, “Yüzyıllık ya da yüzyılı aşan bir tarihi eser olmayabilir ama 1954’te yapılmış ve 1960’ta nakışları yapılmış olmasına rağmen, tarihi eser kadar değerli. Burada geleneksel bir sanat uygulanmış. Hem nakkaşlara hem de ahşap ustalarına sanatlarına saygı duyarak sahip çıkıp onarmak lazım” ifadelerini kullandı.
Çaykaya Mahallesi sakinlerinden Kazım Demircioğlu ise caminin eski halinin çok güzel olduğunu belirterek, yeniden ayağa kaldırılması çağrısında bulundu. Demircioğlu, “Bu çatı çöktükten sonra bu eser kaybolur. Bu caminin onarılmasını ve eski haline döndürülmesini istiyoruz” dedi.
Ankara’daki neredeyse en güzel tavan
Kalecik’te, ahşap ve duvar süslemeleriyle dikkat çeken bir diğer cami ise Altıntaş Mahallesi’nde, yenisi yapıldıktan sonra kullanımdan düşen camidir. Salih Yancı, bu caminin 1900 yılında bölgenin varlıklı bir ailesi tarafından yaptırıldığını aktardı. Yancı, “Duyduğumuz kadarıyla Çaykaya köyündeki cami de yine aynı aile tarafından yapılmış. Burası da artık tarihi eser sayılabilecek bir cami çünkü 1900’de inşa edilmiş. Buranın tavanı, Ankara’daki neredeyse en güzel tavan. Özellikle tavan göbeklerine dikkat ediyorum, Ankara çevresindeki en güzel tavan göbeği burada” dedi.
Caminin sıva altında nakışların olabileceğine dikkat çeken Yancı, “Müezzin mahfilinin bir duvarında nakış varmış, sıva kazınarak ortaya çıkarılmış. Diğer duvarların altında da nakış olabilir. Mimari olarak sağlam bir cami, tavanına da çok özen gösterilmiş. Ahşap işçiliği oldukça güzel. Ancak maalesef bu kadar eski tarihlerde yapılan camilerde mimar, nakkaş ve ahşap ustasının ismini çoğu zaman göremiyoruz. Burada da ahşap ustasının ismi yok. Ama en değerli kısmı tavanı” diye ekledi.
Büyüklerimizden bu tarihi eseri canlandırmalarını istiyoruz
Altıntaş Mahallesi’nin eski muhtarı Üzeyir Bilgen, caminin 1993 yılına kadar hizmette kaldığını, o yıl yeni caminin yapılmasının ardından ise kaderine terk edildiğini söyledi. Bilgen, “Büyüklerimizden bu tarihi eseri canlandırmalarını istiyoruz. Buraya çok fazla insan geliyor. Buranın fotoğrafını çekip gidiyorlar. Ama sonuçta hiçbir şey görmedik. Muhtarımız buranın yapılacağını söyledi ama daha gelen olmadı. Buranın restore edilmesini ve güzelleştirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.