Eda Tuğsuz: Ciritte Tarih Yazdı
Eda Tuğsuz, erkek sporu olarak bilinen cirit atma dalında Türkiye’yi iki kez olimpiyatlarda temsil eden ve finale kalan tek sporcumuz olma unvanını taşıyor. Beden eğitimi öğretmeninin, “Eda’nın yatkınlığını, hareketliliğini ve hırsını değerlendirmemiz gerekiyor” cümlesiyle başlayan bu heyecan dolu serüven, onun için birçok engeli aşmayı ve tarih yazmayı beraberinde getirdi. Eda’nın hikayesini kendisinden dinleyelim:
“Aslında spor, benim için sadece bir oyundu. Bu oyun, yaşıtlarımla dışarıda parkta oynadığım oyunlardan çok daha cazipti. Genç bir sporcu olarak bugüne kadar önemli başarılar elde ettim ama hayatımın dönüm noktası, Büyükler Dünya Şampiyonası’nda elde ettiğim beşincilik oldu. Cirit sporu, sanıldığı gibi sadece erkekler tarafından yapılacak bir spor değil; kadınlar da bu alanda başarılı olabilir. Tarihte olimpiyatlarda ilk 5’e giren bir kadın ciritçi henüz yok. Bu nedenle, finalde yarışan ilk kadın ciritçi olmanın mutluluğunu yaşıyorum. Biz kadınlar, sporun her alanında varız; sahalarda, salonlarda, parkurlarda… Aklınıza gelebilecek her branşta yer alıyoruz. En büyük hayalim, dünya şampiyonalarında ve olimpiyatlarda büyük bir madalya kazanarak, gelecek nesil kız çocuklarına ilham kaynağı olabilmek.”
Fenerbahçe: Bir Aile Ortamı
Fenerbahçe’nin olimpik sporculara verdiği değer hakkında neler söylemek istersiniz?
Fenerbahçe, kadın sporculara sadece bir branşta değil, her alanda sahip çıkan bir kulüp. ‘Dünyanın En Büyük Spor Kulübü’ unvanını yaşayan ve bu değerleri bünyesindeki tüm sporcularına da yaşatan Fenerbahçe, bizlere gerçekten bir aile ortamı sunuyor. Bence bu, başarımızın en önemli nedenlerinden biri. Türkiye’nin sporcu fabrikası Fenerbahçe Spor Kulübü’dür. Ben de Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sporcusu olduğum için kendimi çok değerli hissediyorum. Çünkü sporcuya büyük bir önem veriliyor. İyi ki Fenerbahçe var!”