Devrim Erbil’in Sanat Dolu Dünyası: “Muğla’ya Sevgilerle” Sergisi
Duayen ressam Devrim Erbil, “Muğla’ya sevgilerle” isimli sergisini 6 Ekim Pazar günü Muğla Sekibaşı Hamamı’nda gerçekleştirilen açılış töreniyle sanatseverlerin beğenisine sundu. Sanat dünyasının önde gelen isimlerinden biri olan Erbil, minyatür resimleriyle uluslararası alanda da tanınmakta ve eserleri, dünyanın en seçkin sanat galerilerinde sergilenmektedir. Açılış, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras ile Menteşe Belediye Başkanı Gonca Köksal gibi önemli isimlerin katılımıyla gerçekleşti. Sanatseverler, Erbil’in eserlerine yoğun ilgi göstererek, onun sanatına olan hayranlıklarını dile getirdiler.
Açılışın ardından Cumhuriyet TV’ye konuşan Erbil, sanatın doğasına dair çarpıcı bir açıklama yaptı: “Sanat, diğer mesleklerden farklıdır. Kendine özgü bir disiplini ve çalışma düzeni vardır. Eğer çılgınca ve tutkuyla sanatı hissederseniz, başarılı olma şansınız artar. Belirli saatlerde çalışmak yerine, uykusuz gözlerle uyanacak, fakat sonunda ‘sanat yaptım’ diyeceksiniz. Bu süreç, yaratıcılık sürecidir. Sanatçının yarına kalmasının bir parçasıdır ve eserleriyle insanlara mutluluk aşılayacak bir durumdur.”
“Sanat Elit Zümreye Ait Değildir”
“Dünyanın çivisi çıkmış” ifadesiyle günümüzdeki sorunlara dikkat çeken Erbil, sözlerine şöyle devam etti: “Eserlerin 10 saniyelik bir mutluluk vermesi, bu kısa anın on binlerce kişide yüzlerce yıl boyunca yaşaması, benim amacım. İnsanlar barışı ve kardeşçe yaşamayı arzuluyorlar. Dünya sürekli savaşlardan kurtulamıyor; ancak sanatçı, dünyayı değiştirebilecek tek insandır.”
Sanatı belli bir elit zümreye atfetmenin yanlışlığına dikkat çeken Erbil, şunları ifade etti: “Sanat, daha asillerin ve seçkin insanların yararlanacağı bir şey gibi görünmektedir. Çünkü eserleri satın alma gücü yalnızca onlara aittir. Oysa sanatın yeri sadece müzeler değildir; evlerimiz, meydanlarımızdır. Sanat, elit bir zümrenin hoşlanacağı bir şey değildir. Tüm insanlar, renkten, biçimden ve formdan etkilenir. Sanat, daha insanca yaşamak, daha hoşgörülü ve mutlu olmak için bir araçtır. Sanatla uğraşan insanlar, daha hoşgörülü olurlar; kafaları kızıp karşısındakinin ayağına sıkmazlar.”
