Yaşlılıkta Susuzluk Riski: Beynin Sessiz Uyarısı Neden Var?

featured

Yaşlılıkta Su Tüketiminin Önemi

Prof. Dr. Mehtap Kaçar, yaşlılık döneminde su tüketiminin kritik önemi üzerinde durarak, “Su, yaşamın temel kaynağıdır. Bu nedenle su tüketimini diğer gıdalardan ayrı bir öncelik olarak değerlendirmek gerekmektedir.” şeklinde konuştu. Vücudun %60’ının sudan oluştuğuna dikkat çeken Kaçar, “Su, hücrelerimize besin taşımakla kalmaz, aynı zamanda vücut sıcaklığını ve kan basıncını düzenler, enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olur ve organların düzgün çalışmasını sağlar.” dedi. Bu nedenle, yeterli su içen bireylerin daha sağlıklı görünmesi ve daha az kronik hastalık geliştirmesi, şaşırtıcı bir durum değildir.

Yaşlılarda Susuzluk Hissi ve Etkileri

Prof. Dr. Kaçar, yaşlı bireylerin su tüketiminde zorluk çekmesinin nedenleri üzerinde durarak, “Bu durumun başlıca sebebi, yaş ilerledikçe susuzluk hissinin azalmasıdır.” ifadesini kullandı. Susuz kalmanın vücutta dehidratasyona yol açtığını belirten Kaçar, “Fizyolojik olarak, beynimizdeki susuzluk merkezi, susuzluk hissi yaratırken, beyin vücudun su içme davranışını gerçekleştirmesi için uyarılar gönderir. Ancak yaşlanma, bu işlevlerin zayıflamasına neden olur ve yaşlılar susadıklarını hissettiklerinde genellikle uzun bir süredir susuz kalmış olurlar.” dedi. Ayrıca, yutak ve boğaz kaslarındaki zayıflamaların, demans veya diyabet gibi hastalıkların ve kullanılan ilaçların su atılımını artırmasının da su içme davranışını olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

Susuzluğun Belirtileri ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Susuzluğun belirtilerine de değinen Prof. Dr. Kaçar, “Bu belirtiler arasında koyu sarı renkte idrar, halsizlik, yorgunluk, düşük tansiyon, baş dönmesi, sinirlilik, gerginlik, bilinç bulanıklığı, yakın hafızada kayıplar, ağız kuruluğu, kabızlık ve kas krampları bulunmaktadır.” Uzun süreli susuzluğun, yaşlılarda kronik hastalıkları kötüleştirebileceğini veya daha ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti. Bu sağlık sorunları arasında pıhtı oluşumu, sıcak çarpması, böbrek taşları, kan hacminde azalma, safra kesesi taşları, elektrolit dengesizliğinden kaynaklanan epilepsi nöbetleri, şok ve idrar yolu enfeksiyonları sayılabilir.

Günlük Su Tüketimi Miktarları

Günlük su tüketimi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Kaçar, “Susuzluğu önlemek için, gün boyunca kademeli olarak sıvı tüketilmesi önemlidir. Genel olarak, erkeklerin günde yaklaşık 15 su bardağı, kadınların ise 12 su bardağı su içmesi önerilmektedir.” Bu miktarın, yaşa, cinsiyete, hava sıcaklığına ve fiziksel aktiviteye bağlı olarak değişebileceğini vurguladı. Yaşlılar için önerilen su tüketiminin vücut ağırlığına göre ayarlanması gerektiğini belirten Kaçar, “Örneğin, 67 kg ağırlığında bir yaşlı bireyin günde 1500-2250 mililitre su içmesi hedeflenmelidir.” dedi.

Aile Desteğinin Önemi

Yaşlı bireylerin su tüketimini artırmada ailelerin ve profesyonel bakıcıların önemli bir rolü olduğunu belirten Prof. Dr. Kaçar, su tüketimini artırmak için bazı yaratıcı yöntemler önerdi: “Yaşlınıza meyveler, şekersiz içecekler veya dondurulmuş atıştırmalıklar sunarak su içmeyi teşvik edebilirsiniz. Yanında bir su şişesi bulundurmak, gün boyunca sıklıkla yudumlamalarını sağlar ve günlük tüketimlerini takip etmek kolaylaşır.” Ayrıca, soğuk suya tercih edenler için buzdolabında bir sürahi su bulundurmayı önerdi. “Suya limon veya taze nane ekleyerek lezzetini artırabilir, öğle yemeklerinde veya atıştırmalık olarak ev yapımı çorbalar tercih edebilirsiniz.”

  • Özellikle sıcak havalarda smoothie, limonata veya kompostolar hazırlayarak su ve meyveyi birleştirin.
  • Yaşlı kişinin ilaçlarını bir bardak su ile almasını sağlayın.
  • Şekerli içecekleri suyla değiştirin.
  • Su içeriği yüksek meyve ve sebzeleri (kavun, çilek, turunçgiller, marul, domates, biber, salatalık) tüketmesini teşvik edin.
  • Kadınlar için günde bir, erkekler içinse iki içki ile alkol alımını sınırlayın.
  • Çay ve kahve tüketimini günde 1-2 fincan ile sınırlayın.
  • Su molaları için saat ayarlayın ve yemeklerle veya atıştırmalıklarla su içmeyi unutmayın.
  • Bir su içme rutini oluşturun.

Aspirasyon Riskine Dikkat

Yaşlı bireylerde aspirasyon riskinin, diş kaybı, çiğneme ve yutak kaslarındaki güç kaybı, sinir iletimindeki bozulmalar ve mevcut kronik hastalıklar nedeniyle arttığını vurgulayan Prof. Dr. Kaçar, “Aspirasyon belirtilerinin izlenmesi ve önlem alınması çok önemlidir.” dedi. Eğer bir kişi yemek yerken veya su içerken öksürme, boğulma hissi, öğürme veya kusma gibi belirtiler gösteriyorsa, bu kişinin muhtemelen gıdaları aspire ettiğini ifade etti. Aspirasyon riskini azaltmak için şu önlemler önerildi:

  • Su içerken pipet kullanmak.
  • Baş hafifçe öne eğilerek su içmek.
  • Yavaş yemek ve içmek.
  • Yemek yerken veya su içerken konuşmamaya özen göstermek.
  • Dikkat dağıtıcı unsurlardan (telefonla konuşma, televizyon izleme) uzak durmak.
  • Yemeği küçük lokmalara bölerek yemek ve yutmadan önce iyice çiğnemek.
  • Yemeklerden sonra en az 1 saat dik pozisyonda kalmak.
  • İnce çorbalar yerine daha yoğun kıvamlı çorbalar tercih etmek.
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin