Arkadaşlık Gününde Çocuk Gelişiminde Arkadaşlık İlişkilerinin Önemi
İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. T. Gül Şendil, 30 Temmuz Arkadaşlık Günü vesilesiyle, çocuk gelişiminde arkadaşlık ilişkilerinin kritik rolünü değerlendirdi. Prof. Dr. Şendil, sağlıklı kişiler arası ilişkilerin bireylerin sosyal ve duygusal gelişiminde nasıl bir etki yarattığını vurguladı.
Çocuk Doğarken Sosyal Yaşama Hazırlanıyor
Prof. Dr. T. Gül Şendil, insanların sosyal yaşamda sağlıklı bir şekilde var olabilmeleri için kişiler arası ilişkilerinin önemine dikkat çekerek, “Biyolojik evrende canlıların hayatta kalabilmeleri için nasıl belirli avantajlara ihtiyaçları varsa, insanlar da sağlıklı bir yaşam sürdürebilmek için sosyal ilişkilerinin sağlıklı olmasına ihtiyaç duyarlar. Çocuk, doğduğu andan itibaren anne ve babasıyla başladığı ilişki ağını kardeşler, yakın akrabalar, komşular ve akranlar gibi çeşitli sosyal çevrelerle genişleterek sosyal yaşama hazırlanır. Bu ilişkilerin sağlıklı olması, çocukların sosyal becerilerini geliştirmelerine katkıda bulunur” dedi.
Sosyal Beceri Geliştiren Çocuk Etkin İletişim Kuruyor
Çocuklarda sosyal beceri gelişiminin önemini vurgulayan Prof. Dr. Şendil, “Sosyal becerilerini geliştiren bir çocuk, diğerleriyle etkin ve anlamlı iletişim kurabilir; sosyal olarak kabul edilebilir davranışlar sergileyebilir ve kabul edilmeyen tutum ve davranışlardan kaçınabilir. Bu durum, hem çocuğun kendisi hem de içinde bulunduğu toplum için faydalı davranışlar geliştirmesine yardımcı olur” şeklinde konuştu.
Sağlıklı Arkadaşlıklar Çocuğa Kimlik ve Aidiyet Duygusu Kazandırıyor
Çocukların sosyal gelişiminde arkadaşlık ilişkilerinin çok önemli olduğunu belirten Prof. Dr. Şendil, şunları söyledi: “Sosyal beceriler ile arkadaşlık ilişkileri iç içe geçmiş bir yapıdadır. Sosyal becerinin gelişimi, arkadaşlık ilişkilerindeki başarıyı belirlerken, aynı zamanda arkadaşlık ilişkileri de sosyal becerilerin gelişimine katkıda bulunur. Arkadaşlık ilişkileri sayesinde çocuklar, önce içinde bulundukları toplumun, daha sonra da dünyanın gereklerini öğrenirler. Sağlıklı kurulan arkadaşlıklar, çocuklara bir kimlik ve aidiyet duygusu kazandırarak, güvenli ilişkiler kurmalarına yardımcı olur. Bu süreçte, çocukların kendine güveni artar, plan yapma ve problem çözme becerileri gelişir, stresle baş etmeyi öğrenirler; ayrıca duygu düzenleme becerilerini geliştirerek duygusal ve sosyal yönden sağlıklı bir gelişim gösterirler. Arkadaşlıklar aynı zamanda çocukların düzenli uyku, sağlıklı beslenme ve egzersiz yapma gibi olumlu alışkanlıklar geliştirmelerine de katkıda bulunur.”
Akran ve Arkadaş İlişkilerinde Farklı Deneyimler Yaşanır
Akran ve arkadaş ilişkilerinin iki ayrı kavram olduğunu ifade eden Prof. Dr. Şendil, “Çocuklarda hem akran hem de arkadaş ilişkilerinden söz edilir, ancak bu iki kavramı birbirinden ayırt etmek gerekir. Akran ilişkileri, çocuğun akran grubuyla olan etkileşimini içerirken, arkadaşlık en az iki çocuk arasında gelişen karşılıklı, gönüllü ve olumlu bir ilişkiyi ifade eder. Çocuklar, akran ve arkadaş ilişkilerinde farklı deneyimler yaşarlar. Örneğin, arkadaşı olmayan bir çocuk bir akran grubuna kabul edilebilirken, az arkadaşı olan bir çocuğun o gruba kabulü her zaman garanti olmayabilir. Akranları tarafından kabul görmek, çocuğun duygusal ve sosyal gelişimi açısından koruyucu bir faktördür. Akranları tarafından kabul gören çocuklar, yakın arkadaşlıklar kurabilir, okul etkinliklerine katılmaya daha hevesli olur ve akademik motivasyonları yüksek olur.” dedi.
Anne ve Babaya Önemli Görevler Düşüyor
Çocukların arkadaşlık ilişkilerinin gelişimini desteklemek için anne babalara düşen sorumluluklar olduğunu belirten Prof. Dr. Şendil, “Anne babalar, çocuk yetiştirmede benimsedikleri tutumlarla ve olumlu birer model olarak, çocuklarına sosyal becerilerini geliştirecek bazı özellikleri kazandırmalıdır. Bu kazanımlar arasında çocukların duygu ve dürtülerini kontrol etmeleri, başkalarının haklarına saygı duymayı öğrenmeleri, sıra alarak konuşmayı, sabretmeyi, paylaşmayı, sorumluluk almayı, karşılıklı alma-verme ilişkilerini geliştirmeleri ve sevme-sevilme deneyimini kazanmaları yer almaktadır” dedi.
Ebeveynler Doğrudan Müdahale Etmemeli
Prof. Dr. Şendil, ebeveynlerin çocuklarının akranlarıyla birlikte olabilecekleri ortamlar oluşturması gerektiğini vurgulayarak, “Anne babalar, çocuklarının arkadaşlarını seçme konusunda cesaretlendirmeli ve arkadaşlarıyla ilişkilerine doğrudan müdahale etmek yerine gerektiğinde sağlıklı iletişim kurarak onlara rehberlik etmelidir” şeklinde tavsiyelerde bulundu.