Belce ÖRÜ
Faiz indiriminin başladığı ve enflasyonun hızla arttığı bu dönemde, şirketlerin kârları önemli ölçüde yükselirken, vatandaşlar geçim sıkıntısıyla yüzleşmek zorunda kalıyor. Enflasyonun getirdiği hayat pahalılığı, halkın barınma, beslenme ve giyinme gibi temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz hale gelmesine neden oldu.
2021 SONRASI HIZLANDI
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından yayımlanan Finansal İstikrar Raporu, 2021’den 2024 yılına kadar olan süreçte şirketlerin net kârlarının aktiflerine oranının yüzde 4’den yüzde 10’a yükseldiğini ortaya koyuyor. Net kârın aktiflere oranı yüzde 5 ve üzerinde olan firmaların sektördeki payı ise yaklaşık yüzde 32 seviyelerinde gerçekleşti. Merkez Bankası’nın raporunda şu ifadelere yer verildi: “Reel sektörün kârlılık göstergelerinin 2009 yılından pandemiye kadar olan dönemde yatay bir seyir izlediği görülmektedir. Ancak 2021 yılından sonra yaşanan enflasyon artışları ve güçlü iç talep koşulları, reel sektör kârlılığının tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıkmasına sebep olmuştur.”
Raporda ayrıca, parasal sıkılaşmanın artmasıyla birlikte reel sektörde kârlılık oranlarının gerilemeye başladığı ancak 2023 yılı itibarıyla kârlılık seviyelerinin hala güçlü kalmaya devam ettiği vurgulandı.
Firmalara ‘tampon’ oldu
TCMB raporunda, “Kârlılık oranlarının 2023 yılı öncesinde tabana yaygın biçimde tarihi yüksek seviyelere ulaşması, banka bilançolarını ve sermaye yapılarını güçlendirmiştir. Bu durum, parasal sıkılaşma döneminde firmalara önemli bir tampon işlevi görmüştür.” denildi. Ancak yüksek kârlılığın sağlandığı bu dönemde, yüksek enflasyonun yükü en çok dar ve orta gelir grubundaki vatandaşlara yansımış, bu kesim en büyük zararı gören taraf olmuştur.