Muhalefet, emeklilerin ve çalışanların temmuz zamlarının etkilerini hissetmemesi için ayarlanan akaryakıt, elektrik ve doğal gaz zamlarının temmuz enflasyonuna yansıdığını savunuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, haziranda aylık enflasyon oranı 1.64 iken, temmuzda bu oran 3.23’e yükseldi ve yıllık enflasyon %61.78 olarak belirlendi. Enflasyonun en çok hissedildiği yerlerden biri, alışverişin yoğun yapıldığı çarşı-pazarlar. Ancak, hem tarlada hem de çarşıda durum pek iç açıcı değil. Ağustos, Türkiye’de pazarlara en çok yazlık sebze ve meyvenin geldiği ay olarak biliniyor. Üreticiler, domatesin, biberin ve karpuzun tarlada kalmasından endişe ederken, bazıları ürünlerini hayvanlarına yedirmek zorunda kalıyor. Karacabey’de son olarak eylem yapan bir üretici, “hükümet istifa” sloganı atarak sesini duyurmaya çalıştı.
Büyük şehirlerde ise ürünlerdeki bolluk fiyatlara yansımış görünmüyor. Bir semt pazarında bir yurttaş durumu şöyle özetliyor: “Biz et, ekmek, sebze alamıyoruz. Biz açız aç! Ayakta durmak yaşamaksa, yaşıyoruz.” Akşam saatlerinde pazarlarda çürük ürünlerin arasından işe yarayanları seçmeye çalışan vatandaşlar, zor bir yaşam mücadelesi veriyor.
İstanbul Karadolap Mahallesi’ndeki Durum
İstanbul’un Eyüpsultan ilçesinde bulunan Karadolap Mahallesi semt pazarına gelen yurttaşlar, yaşadıkları sorunları dile getirdi. Emekli Rıza Yılan, 60 yaşında 12 bin 500 lirayla geçinemediğini belirterek, “Hayatımızın her alanından kısıyoruz. Hiçbir sosyal hayatımız yok. Evden dışarı çıkamıyoruz. Biz gavur değiliz ki; biz de Türk’üz, biz de bu ülkenin vatandaşıyız. Beş tane mafya gelmiş, memlekete çökmüş. Kim oldukları da belli değil. Benim vergimden, benim emeğimle ben bunları besliyorum. Beslemek zorunda değilim. İsyan ediyorum. Ben acımdan ölmek zorunda değilim.” ifadelerini kullandı.
İBB Meclis Üyesinin Değerlendirmesi
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) CHP’li Meclis üyesi Kıymet Kaya Koçak, yaptığı pazar ziyaretinde pazarın pahalılığına vurgu yaparak, “Bu ülkede asgari ücret düzeyinde çalışan ya da o kadar geliri olmayan milyonlarca insan var. Fiyatlar çok yüksek. Alışveriş yapan bütün vatandaşlarımız bırakmak zorunda kalıyorlar. Bu enflasyonla yaşamın sürmesi mümkün değil. Gerçekten vatandaşın işi çok zor.” dedi.
Erken Seçim İsteği
Bir başka yurttaş, “Çocukların, halkın yiyebileceği en önemli şeyler hepsi çok pahalı. Mesela 40 lira ıspanak. Bir meyve 50, 70, 100 lira. Bin lira tuttu burası. Emekli maaşıyla zor geçinmekteyiz. Ben erken seçim istiyorum.” diyerek toplumun genel sıkıntısını vurguladı.
Pazar Ziyareti ve Fiyatlar
Pazarcı esnafı, “Fiyatlar çok yüksek. Halkın gücü bitmiş. 15 liraya biber satamıyoruz.” diyerek fiyatların arttığını, insanların alım gücünün düştüğünü belirtti. İşsiz genç Cenk Turan, “Evde babam emekli. Ben iş arıyorum ama sadece birkaç parça meyve alabiliyorum. Önceden alabildiğim şeyleri artık alamıyorum.” dedi.
Vatandaşların Mağduriyetleri
Sevim isimli bir yurttaş, “Fiyatlar her zamanki gibi çok pahalı. 200 lirayı bozdurdum, kalanla ne alacağım bilmiyorum. TÜİK’in başındakiler biraz akıl sağlığına baksın.” diyerek eleştirilerini dile getirdi. Emekli Yüznur Demir, “Aç kalıyoruz işte.” diyerek yaşadığı zorlukları aktardı.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
Bir kişi, “Fiyatlar çok berbat. Yaz mevsimindeyiz, sebze ve meyveler çok pahalı. 800-900’den aşağı çıkmıyoruz.” derken, Efe isimli bir emekli, “Şu anda Türkiye’de en pahalı pazar burası. Domates olmuş 50 lira, fasulye 80 lira. Nasıl geçiniyoruz?” diyerek durumu eleştirdi.
Nimet Karaçay, “Bütçemize göre alışveriş yaptık ama fiyatlar çok yüksek. Ülke daha kötü bir durumda ama bunu kamufle ediyorlar. Ciddi ekonomik kriz yaşıyoruz.” şeklinde konuştu. Boş alışveriş sepetini gösteren emekli Saniye Ağca, “Fiyatlar çok pahalı. Şu an hiçbir şey alamadım.” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.
