Kerala Kökenli Hintli Sağlıklı Yaşam Koçu: Vinay Menon
Kerala kökenli Hintli sağlıklı yaşam koçu Vinay Menon, Roman Abramovich’in sahibi olduğu Chelsea’de görev alarak Premier Lig tarihindeki ilk sağlıklı yaşam koçu unvanını kazanmış ve spor dünyasında büyük bir yankı uyandırmıştır. Menon’un Dubai’de lüks sağlıklı yaşam seansları düzenlemekten, Chelsea’nin Cobham antrenman sahasında oyuncularla bire bir çalışmaya uzanan yolculuğu, spor kültüründe zihinsel esenlik ve bütünsel sağlık konularında devrim niteliğinde bir değişim başlatmıştır. Başlangıçta şüpheyle karşılanan yaklaşımları, Didier Drogba ve Frank Lampard gibi yıldız futbolcuların ilgisini çekmiş ve İngiliz futbolunda sporcu sağlığına dair yeni bir perspektif geliştirmiştir. Chelsea’deki 10 yılı aşkın kariyerinin ardından Menon, Hindistan’da spor ve zihinsel sağlığı dengeli bir yaşamın temel unsurları olarak benimsetmeyi hedefleyen kültürel bir değişimin öncüsü olmaya devam etmektedir. BBC’den Nizeralla Kinsella’nın kaleme aldığı haberi, sizler için derledik…
SPOR DÜNYASININ EN ÜNLÜ HİNTLİSİ
Vinay Menon, Chelsea’nin sahibi Roman Abramovich hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyordu. Futbol konusundaki bilgisi daha da sınırlıydı; hayatında hiç futbol maçı izlememişti. Ancak 2009 yılında Abramovich’in Batı Londra’daki malikânesine doğru ilerlerken, hayatını tamamen değiştirecek ve onu spor dünyasının en tanınmış Hintlisi yapacak bir görüşme yapmaya hazırlanıyordu. Kerala’da doğmuş olan Menon, sağlıklı yaşam alanındaki kariyerini annesinin ‘yogi’ dedesinden almış olduğu ilhamla şekillendirmişti. O dönemde Abramovich’in eşi Dasha’nın babası, Menon için bir seans rezervasyonu yaptırdığında, Menon Dubai’deki lüks bir otelde milyarderlere ve ünlülere sağlıklı yaşam, yoga ve rahatlama seansları düzenliyordu. Menon, Abramovich ailesine özel dersler vermek için Londra’ya davet edildi. Roman Abramovich, Menon’dan o kadar etkilendi ki, onu Premier Lig’in ilk sağlıklı yaşam koçu olarak Chelsea’nin Cobham antrenman sahasında ilk takımla çalışmaya gönderdi.
BÜYÜK BİR BARİYER VARDI
“Roman bunun olmasını istedi ve oldu” diyor Menon. Daha önce hiç futbolla ilgilenmediğini belirten Menon, sözlerine şöyle devam ediyor: “Futbolla hiç tanışmamış bir Hintliydim ve büyük bir kulübe girmem imkansız görünüyordu. Büyük bir bariyer vardı ama bu bariyer kulübün sahibinin kendisinden geliyordu; bu yüzden yerinden oynatılamaz bir kaya değildi. Roman değişimi başlattı ve herkes denemeye hazır hale geldi.”
BAŞTA KOLAY OLMADI
Menon’un ve onun getirdiği felsefenin kulübe gelişi, son beş sezonda Premier Lig’de şampiyonluk ya da ikincilik yaşamış bir takım için tam anlamıyla bir kültür şoku yarattı. “Elit performanstan bahsediyoruz. Değişim her zaman zordur. Eklemek ya da çıkarmak her zaman zordur; insanlar zaten performans gösteriyor ve kazanıyorsa neden değişsinler ki? Herkes bana iyi davrandı ama oyuncuları eğitmek başlangıçta kolay olmadı. Beni denemeye hazır birkaç oyuncuya gerçekten minnettarım.”
İLK GELEN DROGBA OLDU
Menon ile çalışmak, hiçbir oyuncu için zorunlu değildi. Bunun yerine, faydalı olacağını düşünen oyuncular Menon’un hizmetlerinden yararlanabiliyordu. Chelsea’nin ünlü forveti Didier Drogba, Menon’un kısa sürede en büyük destekçisi haline geldi. Menon, “Didier ilk gelen kişiydi. Chelsea büyük bir aile gibi ve oyuncularla kantinde oturup yemek yiyorduk, böylece yemek yerken doğal bir sohbet başladı.” diyor. “Bana ‘Benim için ne yapabilirsin?’ diye sordu, ben de ‘Bunu deneyebiliriz’ dedim ve o da hemen denememi istedi. İşte o an, futbol dünyasının önümde açıldığı andı. Ondan sonra Joe Cole, Frank Lampard, John Terry de denemek için bana gelmeye başladı. Tıp departmanı harikaydı ve ben farklı bir disiplinden gelmeme rağmen beni ekiplerinin bir parçası yaptılar.”
ZİHİN HER ŞEYDİR
Menon’un seansları, meditasyon, oyuncuların zihinsel odaklarını geliştirme ve Premier Lig’in baskısı ve incelemesiyle gelen olumsuz düşünceleri ortadan kaldırmayı içeriyordu. “Unvanı olmayan bir kişiydim, oyunculara öz bakım yapmayı ve ruhsal, duygusal ve nihayetinde fiziksel olarak nasıl dengede kalacaklarını öğretiyordum. Onlar da insan ve ara sıra gülecek, konuşacak birine ihtiyaçları var; işte o zaman açılacaklar. Sporda ve iş dünyasında zihinsel olarak mutlu olmanız gerekir. Aynı şey, zihin her şeydir.”
ÇOK ÖZLÜYORUM
Menon, Chelsea’de 13 yıl boyunca Carlo Ancelotti, Rafael Benitez, Jose Mourinho, Antonio Conte ve son olarak Thomas Tuchel gibi menajerlerle çalışarak kulübün arka odasında sürekli bir varlık gösterdi. “Chelsea’nin 2010’dan itibaren kazandığı tüm kupaların bir parçası olma şansını yakaladım. Ne deneyim ama, inanılmaz bir ortamdı, açıkçası çok özlüyorum.”
ABRAMOVICH SONRASI CHELSEA
2022 yılında Todd Boehly ve Clearlake Capital, Chelsea’yi Roman Abramovich’ten satın aldığında, kulüp içinde özellikle sağlık departmanı dahil olmak üzere büyük çaplı personel değişiklikleri yaşandı. Abramovich, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le bağlantıları sebebiyle yaptırımlarla karşı karşıya kalınca kulübü satmak zorunda kalmıştı. Bu dönemde Chelsea’de yaşanan yönetim değişiklikleri, kulüpteki sakatlık problemleriyle aynı zamana denk geldi. Ancak Menon, yeni sahiplerin kulübü yeniden istikrara kavuşturacağına inanıyor. “Hayatta değişim kaçınılmazdır. Eski yönetim çok başarılıydı ve kulüpte derin izler bıraktı. Yeni yönetim ekibi, çok hırslı, farklı bir bakış açısına sahip ve futbolu başka bir seviyede anlıyor. Uyum sağlamak için zamana ihtiyaçları var. Belki de şu anda bir tür sezon öncesi hazırlık dönemindeler, ancak uyum sağlayacaklarına inanıyorum. Yeni sahiplerle çalıştım ve gerçekten iyiler. Onlara en iyi dileklerimi sunuyorum; hâlâ bir Chelsea taraftarıyım ve kulüp bana sahip olduğum her şeyi verdi.”
2022’DE BELÇİKA İLE DÜNYA KUPASI’NA
Menon, 2022’de Roberto Martinez yönetimindeki Belçika kadrosunun bir üyesi olarak Dünya Kupası’na katılarak yeni bir sayfa açtı. Hindistan, dünyanın en kalabalık ülkesi olmasına rağmen henüz Dünya Kupası’na katılmamıştı ve Menon’un varlığı, Hindistan’da büyük bir ilgi uyandırdı. “Bu temsil her zaman ülkeme ve genç nesle bir kariyer imkânı olduğunu göstermeye yardımcı oluyor. Bu arenada yer alabiliriz. Eğer oyuncu olarak sahada değilseniz, en azından arka planda görev alabilirsiniz. Hindistan’da genellikle ebeveynler önce çalışmanın sonra oynamanın gerektiğini söyler. Ben bu anlayışı değiştirmek istiyorum; çalışma ve oyun yarı yarıya olmalı. Hayallerinizin peşinden gitmelisiniz.”
HİNDİSTAN’DA ZİHNİYET DEĞİŞMELİ
Menon, Hindistan’ın uluslararası futbol sahnesinde daha etkin bir rol oynayabilmesi için sadece altyapının değil, aynı zamanda zihniyetin de değişmesi gerektiğini düşünüyor. “1,4 milyarlık nüfusa sahibiz ve en büyük sorun filtreleme. Bu filtrelemeyi yapabilmek için en az 100 taban seviyesi kulübe ihtiyacımız var. Bu, okulları ve taban seviyesini yapılandırmakla ilgili bir mesele. Sistematik bir yapı oluşturabilirsek, bir milli takımımız olur. Son Dünya Kupası’nda birçok Hintli taraftar Katar’daydı ve Messi ile Ronaldo’nun yolculuğunu izledi. Ancak Hindistan’da futbolun gelişmesi için kültürel bir dönüşüme ihtiyaç var. Spor, zihinsel sağlık, genel sağlık ve ekonomi için de büyük önem taşıyor. Bu konuları daha önce Hindistan’da dile getirdim ve ülkemin bana ihtiyacı olursa her zaman orada olacağım. Er ya da geç Dünya Kupası’nda yer alacağımızdan eminim.”