Ahmet Davutoğlu’ndan Önemli Açıklamalar
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yaptığı konuşmada şu önemli ifadelere yer verdi:
“Lider, temsil ettiği halkın kaderini kendi kaderi gibi yaşamalıdır. Onlar açlık çekiyorsa, o da aç kalmalı; onlar mağdursa, o da mağdur olmalı; eğer onlar şehit olmuşsa, o da şehit olmalıdır. İsmail Haniye’nin gerçek büyüklüğü, halkının kaderini yaşamasından kaynaklanıyor. Haniye’nin cenazesinde hissettiğim hüzün, sadece bir şahsa değil, tüm İslam dünyasına yönelikti. Kudüs, tüm İslam âleminin sembolüdür. Mescid-i Aksa, ilk kıblemizdir. Kudüs için şehit düşen bu kahramanın cenazesinde, tek bir İslam ülkesi liderinin bile olmaması gerçekten üzücü. Bu duruma yazıklar olsun. Olayı sadece İran-İsrail çatışması olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Barış için çaba sarf etmeliyiz; bu bir cihat çağrısı olsun diye değil, bölgesel bir savaşı önlemenin yolu bu çatışmayı aşmaktan geçiyor. Bunun için vizyona ihtiyaç var, ancak maalesef cesaret edemediler. Mahmud Abbas şu anda Türkiye’de, fakat Haniye gelemedi. Haniye, o liderleri cennette bekliyor ve onlara ‘Ben şehit edildiğimde cenaze namazımda neredeydiniz?’ diye hesap sormak için sabırsızlanıyor. Bu durumun şimdi ne faydası var?”
“HANGİ MÜDAHALE İLE OLABİLECEĞİNİ TAHMİN EDİYORUM”
Davutoğlu, Filistin Büyükelçiliği’nden Mahmud Abbas ile görüşme talebinde bulunduklarını belirterek, “Mahmud Abbas, ‘Sizinle görüşmekten şeref duyarım’ dedi. Ancak, dün sabah Filistin Büyükelçiliği özel kalemimizle iletişime geçerek, Mahmud Abbas’ın benimle yarın saat 12:00’de görüşmek istediğini iletti. Ancak, dün gece yarısı, ne tür bir müdahale olduğunu bilmiyorum ama Filistin Büyükelçiliği, Abbas’ın programının yoğunluğu nedeniyle benimle görüşemeyeceğini bildirdi. Sağlık olsun, ama bu engellemenin hangi müdahale ile olduğunu tahmin edebiliyorum. Engelleyenlere de sağlık olsun.” dedi.
Davutoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Eğer yarın Mahmud Abbas’la görüşebilseydim, kendisine ve Cumhurbaşkanına şunları iletecektim: Yarın Sayın Mahmud Abbas, TBMM’ye başı dik bir şekilde çıkmalı ve şu ifadeleri kullanmalıdır; ‘Ben, BM Güvenlik Konseyi kararıyla tescil edilmiş ve BM Genel Kurulu’nda ilan edilen Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas. Gazze toprakları Filistin toprakları olduğuna göre, Gazze’nin Cumhurbaşkanı olarak oraya gitmek istiyorum. Ayrıca İslam dünyasına bir çağrı yapıyorum; Gazze’deki katliamı, soykırımı dünyaya göstermek ve yerinde görmek üzere, İslam ülkeleri liderlerini benimle beraber Gazze’ye gelmeye davet ediyorum.’ İşte liderlik budur. Artık kimse diplomatik bir konuşma beklemiyor.”