1. Haberler
  2. Sağlıktan
  3. Depresyonun Anlaşılması ve Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri

Depresyonun Anlaşılması ve Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri

featured

Depresyonun Anlaşılması

Her mutsuzluk durumu depresyon olarak değerlendirilmemelidir. Günlük yaşamda yaşanan duygusal dalgalanmalar, depresyon tanısını gerektirmemektedir. Depresif bozukluk tanısını koymak için kapsamlı bir psikiyatrik değerlendirme süreci, çeşitli testler ve ölçekler uygulanmaktadır. Uygun ve etkili tedavi yöntemleri ile hastaların büyük bir kısmında tam düzelme sağlanabilmektedir.

Tedavi Edilmezse Ciddi Bir Beyin Hastalığı

Depresyon, bireyin daha önce keyif aldığı etkinliklerden artık zevk alamaması, bu etkinliklere duyduğu ilginin kaybolması ve hatta günlük yaşamdaki olağan aktiviteleri gerçekleştirmekte zorlanması ile kendini gösterir. Bu ruh hali; çökkünlük, karamsarlık, psikomotor yavaşlama, düşünce içeriklerinde azalma, belirgin bilişsel yavaşlama ve işlevsellikte bozulma ile ilerleyen, tedavi edilmediği takdirde ciddi nörobilişsel kayıplara yol açan yıkıcı bir beyin hastalığı olarak tanımlanmaktadır.

Ayrıca, depresyon, dikkat ve konsantrasyon bozuklukları, düşünce süreçlerinde yavaşlama, karamsarlık ve suçluluk duyguları, uyku ve iştah sorunları gibi belirtilerle beraber intihar düşünceleri ile de kendini gösterebilmektedir. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen bu yaygın rahatsızlık, yaşam boyu hastalanma riskini erkekler için %8-12, kadınlar için ise %20-26 arasında belirlemektedir.

Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkileri

Depresyon, her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, özellikle 25-44 yaşları arasında daha sık ortaya çıkmaktadır. Bu durum, yaşam kalitesinde belirgin bir düşüşe, intihar riskinde artışa ve bireylerin üretkenliklerinde azalmaya neden olmaktadır. Depresyon tanısı almış bireylerde, belirtiler düzelse bile sosyal işlevsellikteki bozulmanın devam ettiği gözlemlenmektedir. Bu durum, düşük iş performansı ve işsizlikle doğrudan ilişkilidir.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, depresyon hastalarının iyileşme döneminde bile kognitif bozulmanın (disfonksiyon) devam edebileceğini göstermektedir. Ayrıca, iyi tedavi edilmemiş hastalarda nüks ve relapslar sıkça görülmektedir. Küresel hastalık yükü göz önüne alındığında, depresyon, en sık maluliyet sebeplerinden biri olarak öne çıkmaktadır. Depresif bozukluk tanısı almış bir bireyin, her yıl ortalama 27,2 iş günü kaybı yaşadığı tahmin edilmektedir.

Son dönemlerde depresif bozukluğa bağlı ekonomik kayıpların artış gösterdiği ve depresyon tedavisinin, daha düşük maliyetlerle sonuçlandığı saptanmıştır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin