Türkiye Ekonomisinde Sert Önlemler ve Tartışmalı Vergi Paketi
Türkiye, yıllarca süren hatalı ekonomi politikaları sonucunda kontrolden çıkan ekonomisini düzeltmek amacıyla sert önlemler almaya devam ediyor. Bu bağlamda duyurulan yeni vergi paketi, ülke gündeminin en sıcak tartışma konularından biri haline geldi. Birçok kalemde yeni vergilerin getirilmesine ya da mevcut vergilerin artırılmasına olanak tanıyan bu vergi paketinin neleri kapsadığını, ekonomist Onur Çanakçı değerlendirdi.
‘Nüfusun Yüzde 1’i, Yüzde 40’ının Sahibi!’
Onur Çanakçı, açıklanan vergi paketinin Türkiye’yi mevcut ekonomik sıkıntılardan kurtaracak bir yapısal reformu temsil etmediğini belirtti. Çanakçı, “Bu vergi paketi, vatandaşın cebindeki iki kuruşa göz dikmenin bir bedeli. Bütçenin binde bir buçuğu için bu kadar insanın zor duruma düşürülmesine, insanların cebindeki iki kuruşa çökülmesine değmez!” şeklinde konuştu. Yirmi yıllık AKP iktidarında, on yedi trilyon dolarlık bir para emanet edildiğine dikkat çeken Çanakçı, “Bu rakama gelir dağılımı açısından baktığımızda, nüfusun yüzde biri, nüfusun yüzde kırkına sahip” diyerek gelir dağılımındaki adaletsizlikleri eleştirdi.
Vergi Ödemeyen Firmalar
Kamu özel işbirliği çerçevesinde ihale alan 44 firmayı eleştiren Çanakçı, “Bu firmalar bir lira vergi ödememiş. Bugün bankaların on dört trilyon liralık kredi hacmi var ve bunun yüzde kırkı kamu bankalarından verilmiş durumda. Bu kredilerin yüzde otuzu, aynı birkaç firmaya aktarılmış” açıklamasında bulundu. Çanakçı, bu durumu bir vergi illüzyonu olarak nitelendirerek, halkın ödediği vergilerle garanti verilerek yaptırılan konut, hastane projelerine yüz altmış sekiz milyar lira ödendiğini dile getirdi.
NAS’a Eleştiri
Çanakçı, NAS uygulamasına da değinerek, bu sistemin oligarkları zenginleştirmeye yaradığına dikkat çekti. Kamu arazilerinin yandaş şirketlere verilip, kamu bankalarından finanse edilerek AVM, konut projeleri ve hastaneler yaptırıldığını belirten Çanakçı, “Halkın parasıyla oligarklara büyük bir servet kazandırılıyor” ifadesini kullandı.
Yeni Zamlar Yolda mı?
Uygulanan tüm politikaların, yoksuldan zengine bir para aktarımına neden olduğunu ve yurttaşların dayanacak durumu kalmadığını vurgulayan Çanakçı, yeni zamların gündeme gelip gelmeyeceği sorusunu yanıtladı. “Doğalgaz ve elektriğe zam geleceği belliydi. Zam yapmada istikrarlılar; doğalgazda yüzde otuz sekiz, elektrikte ise yine yüzde otuz sekiz artış bekleniyor. Hatta Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, ilk basın toplantısında bu durumu açıkça ifade etti. Elektriğin maliyeti iki lira iken, biz kırk kuruşa kullanıyorduk. Neden? AKP seçim kazansın diye. Şimdi seçim kaybedildiği için zamlar görmeye devam ediyoruz. Türkiye’deki enflasyon, talep enflasyonu değil, maliyet enflasyonudur. Tüm bu sebepler, zam ve enflasyonla mücadelede ciddi zorluklar yaşanacağını göstermektedir.”