Deutsche Bank’tan Türkiye Ekonomisine Dair Yeni Rapor
Uluslararası yatırım bankası Deutsche Bank, Ekonomist Yiğit Onay ve Stratejist Christian Wietoska imzasıyla “Türkiye (TCMB): Faiz değişikliği beklenmiyor, ancak gözler likidite önlemlerinde” başlığı altında yeni bir makro not yayımladı.
Temmuz ve Ağustos Aylarında Enflasyon Beklentileri
Raporda, temmuz ve ağustos aylarında yönetilen fiyat artışları, akaryakıt, alkol ve tütün ürünlerindeki otomatik vergi artışları ile kamu çalışanları ve emeklilere yapılan ücret artışları nedeniyle aylık enflasyonun yükselebileceği öngörülüyor.
Türkiye’nin Dezenflasyon Sürecine Girişi
Deutsche Bank, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB)’nın temmuz ayındaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizini %50 seviyesinde sabit tutmasını bekliyor. Raporda, Türkiye ekonomisinin haziran ayında beklenenden daha iyi bir enflasyon verisi ile dezenflasyon döngüsüne girmiş olmasına rağmen, para politikasının gevşetilmesi için henüz gerekli koşulların oluşmadığına dikkat çekiliyor.
Aksine, TCMB’nin likidite sterilizasyonu araçları ve parasal koşullarda önleyici gevşemeyi engellemek amacıyla zorunlu karşılıklar üzerinden ücretlendirme oranlarını artırabileceği ifade ediliyor.
Kasımdan Aralık’a Faiz İndirimi Beklentisi
Deutsche Bank’ın temel senaryosuna göre, TCMB mevcut politikasını kasım ayına kadar sürdürecek ve yılın son iki ayında toplamda 500 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirerek politika faizini %45 seviyesine çekecek. Bu kararın arkasında, enflasyonun ana eğilimindeki devam eden gevşeme, enflasyon beklentilerinin çerçevelenmesi, iç talepteki yavaşlama ve KKM hesaplarındaki önemli çözülme gibi faktörler yer alıyor.
2025 Yılı Sonunda Faiz Oranı Tahmini
Raporda, TCMB’nin 2025 yılı sonuna kadar kademeli fakat kalıcı bir gevşeme döngüsüne devam edeceği ve politika faizinin %25 seviyesine düşeceği öngörülüyor.
Temkinli Duruş ve Likidite Önlemleri
Raporda, TCMB’nin temkinli duruşunu devam ettireceği ve fazla TL likiditesini kalıcı olarak sterilize etmek amacıyla ek likidite sıkılaştırıcı önlemler alabileceği belirtiliyor. Zorunlu karşılık oranlarının ayarlanması bu önlemler arasında ilk sırada yer almakta.
TCMB’nin döviz alımları yoluyla piyasada aşırı TL likiditesi oluşturduğuna dikkat çeken Deutsche Bank, bu fazla likiditenin daha kalıcı bir şekilde çekilmesi gerektiğini vurguluyor.
Para Politikası Aktarım Mekanizması
Deutsche Bank, TCMB’nin para politikası aktarım mekanizmasını güçlendirmek için çeşitli adımlar atabileceğini ifade ediyor. Bu bağlamda, yerel bankalarla yapılan döviz swap işlemlerinin geri alınması, kotasyon yöntemiyle döviz swap limitlerinin düşürülmesi ve açık piyasa işlemlerinin temel fonlama kanalı haline getirilmesi gibi önlemler sıralanıyor.
Ancak, kredi büyümesinin yavaşlaması, bankacılık sektörünün karlılığı üzerindeki baskılar ve yerel bankaların offshore karşı taraflarla döviz türev işlemleri üzerindeki miktar limitleri nedeniyle bazı zorlukların yaşanabileceği de kaydediliyor.