Enflasyonun Haziran ayında sekiz ay sonra ilk kez gerilemesi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizinde indirim yapabileceği spekülasyonlarına neden oldu. Analistler, TCMB’nin dördüncü çeyrekte faiz indirimi yapabileceğini öngörürken, Goldman Sachs ise bu yönde bir beklentiyi dile getirdi.
“Temkinli Yaklaşımı Korumamız Gerekiyor”
TCMB Başkanı Fatih Karahan, faiz indirimi zamanlamasına ilişkin yorum yapmaktan kaçınarak, “Temkinli yaklaşımımızı korumamız gerekiyor” açıklamasını yaptı. Enflasyondaki düşüş süreci ve iç talebin zayıflaması, enflasyon beklentileri ile TCMB tahminleri arasındaki farkın en büyük engel olduğunu ortaya koydu.
- Hanehalkı bu yıl sonu için enflasyon beklentisi %70 civarında iken, piyasa katılımcıları beklenen enflasyonu TCMB tahmininin üst bandı olan %42’ye yaklaştırıyor.
- TCMB’nin hedefi, bu yıl sonunda enflasyonu %38’e, 2025 sonunda %14’e ve 2026 sonunda %9’a düşürmek.
TCMB Başkanı Karahan, “Bu yılki hedefi tutturmak kredibilite kazanmak için kritik ve bunun için ne gerekiyorsa yapıyoruz. Ancak bunun nihai hedef olmadığını not etmek gerekir” dedi.
Enflasyon verilerindeki düşüşe rağmen erken sonuç çıkarmamak gerektiğini vurgulayan Karahan, “Temmuz ayında elektrik ve yönlendirilen fiyat artışlarının enflasyona etkisinin olacağını” belirtti.
İhracat ve Rezerv Politikası
TCMB, iç talebi ve enflasyon beklentilerini kontrol altına almak için sıkı politikalar izlemeye devam ediyor. Karahan’a göre, politika sayesinde Türk Lirası reel değer kazanımı yaşadı. Rezervlerin artırılması ve döviz yükümlülüklerinin azaltılması, enflasyon hedeflerine ulaşmada önemli bir denge oluşturuyor.
- TCMB’nin rezerv politikası, dezenflasyonu desteklemek ve ekonomiyi dış şoklara karşı korumak amacıyla şekilleniyor.
- Karahan, gelecekte döviz yükümlülüklerini azaltma ve yabancı yatırımcıların liraya erişimini kolaylaştırma konularında adımlar atacaklarını belirtti.
Özetle
TCMB, enflasyonun kontrol altına alınması ve ekonomik istikrarın sağlanması için temkinli adımlar atmaya devam ediyor. Rezerv politikası ve sıkı para politikasıyla enflasyonun düşürülmesi hedeflenirken, döviz yükümlülüklerinin azaltılması ve reel sektörün desteklenmesi üzerinde duruluyor.
