Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan Geri Gönderme Merkezlerinde (GGM) ve sokaklarda göçmenlere yönelik hak ihlalleri, işkence ve kötü muamele iddiaları gündemi meşgul ediyor. Çanakkale’deki Ayvacık GGM ve İstanbul’daki bir metro istasyonunda yaşanan olaylar, göçmen haklarına dair ciddi sorunları ortaya koyuyor.
Ayvacık GGM’de Ciddi İhlaller
Çanakkale’deki Ayvacık Geri Gönderme Merkezi’nde kalan göçmenlerin maruz kaldığı cinsel saldırı, işkence ve insanlık dışı muamele iddiaları, “Mart 2023-Mart 2024 Göçmen Komisyonu Gözlem Raporu” ile kamuoyuna duyuruldu. Raporda, kadın ve erkek göçmenlerin aynı odalarda kalmaya zorlandığı, hijyenik olmayan koşullar altında yaşamak zorunda bırakıldıkları ve uyuşturucuya alıştırıldıkları belirtiliyor. Ayrıca, eski merkez müdürünün tehditlerle 100 bin TL rüşvet talep ettiği iddia ediliyor.
İstanbul Mecidiyeköy’de Göçmenlere Yönelik Şiddet
İstanbul Mecidiyeköy’deki bir metro istasyonunda, polis tarafından göçmen bir kadına yönelik şiddetli müdahale, çevredeki yurttaşların tepkisini çekti. Polis, göçmen kadını darp ederek gözaltına aldı ve olayı kaydetmeye çalışan yurttaşları engellemeye çalıştı. Bu olay, polis tarafından “Memleketi göçmenlerden temizliyoruz” gibi ifadelerle desteklenirken, bu tutum sosyal ve medya tepkilerine neden oldu.
Yönetim ve Toplum Ne Yapabilir?
Bu tür olaylar, Türkiye’deki göçmen politikaları ve uygulamalarının gözden geçirilmesini zorunlu kılar. İnsan haklarına saygılı, şeffaf ve adil bir yaklaşımın benimsenmesi gerekmektedir. İlgili kurumlar, göçmenlere yönelik şiddet ve kötü muamele iddialarını ciddiyetle araştırmalı ve suçlu bulunanlar hakkında gerekli yasal işlemleri başlatmalıdır.
Ayrıca, toplumun bu konudaki farkındalığının artırılması, insan haklarına saygı kültürünün güçlendirilmesi ve göçmenlerle empati kurulması büyük önem taşır. Medya, sivil toplum kuruluşları ve hukukçular, bu konuları gündemde tutarak, sorunların çözümüne katkıda bulunabilir.
Türkiye, jeopolitik konumu itibariyle pek çok göçmen için geçiş noktası ve sığınak haline gelmiştir. Ancak, göçmenlerin karşılaştığı zorluklar ve maruz kaldıkları muamele, ülkenin insan hakları karnesinde ciddi soru işaretleri yaratmaktadır. Bu sorunların üstesinden gelinmesi, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde eşgüdüm ve iş birliği gerektirir.
