Cebrail Taşkın, dünyada yaklaşık 20 yıldır ticari olarak kullanılan bulut servislerinin Türkiye’de çok yaygın olmadığını, son yıllarda yerli bulut sağlayıcıların ortaya çıkmaya başladığını ancak şimdilik sayısının bir elin parmaklarını geçmediğini belirtti.
Kovid-19 salgınıyla son 2 yıldaki tecrübelerin bulut teknolojilerine uyum sağlamanın zorunluluğunu ortaya koyduğunu ifade eden Taşkın, bulut sistemi kullanımının sadece maliyet azaltma unsuru olmadığını, aynı zamanda söz konusu sistemlerin kullanılmasıyla salgın, savaş, uluslararası kriz ve mücbir durumlara karşı alt yapı ve servislerle normalleşmeye yönelik daha hızlı tepki verilebileceğini söyledi.
Taşkın, Türkiye’de kamuda en kısa sürede altyapı ve kültürün bulut teknolojiler için uygun hale getirilmesi gerektiğine işaret ederek, “Böylelikle yeni servisleri çok daha hızlı hayata geçirilebiliriz. Güncel teknolojileri kullanarak yetkin çalışanları daha kolay elde tutulabiliriz. Bulutun teknoloji ve güvenlik standardına uyarak siber saldırılara karşı daha kolay korunabiliriz,” diye konuştu.
Bulut kullanımının tek başına bir maliyet azaltma aracı olmadığına dikkati çeken Taşkın, “Bulut aslında kaynakların bugün bildiğimiz geleneksel veri merkezlerinden daha farklı bir şekilde, ihtiyaca göre, ihtiyaç anında servis edilme veya tüketilme sistematiğidir. Bulut güvensiz değildir. Bulut servis ve sistemleri uzak bir lokasyonda olabileceği gibi veri merkezimizde güvenlik duvarımız arkasında da olabilir” ifadelerini kullandı.