Doğu’nun Derinliklerinden Gelen Sesler ve Bir Efsanenin Türkiye’de İlk Kez Sahne Alışı
Harbiye’den aşağı, Beşiktaş’ın kalbinde, Küçükçiftlik Park’a doğru ilerlerken, klasik rock enstrümanlarının ağır ve etkileyici sesleriyle karışan, bozkır rüzgarını anımsatan özgün bir atmosferle karşılaşıyoruz. Bu atmosferde, “tovşur” ve “morin huur” gibi geleneksel Moğol bozkır çalgılarının derin ve güçlü sesleri, davulların gümbürtüsüyle birleşerek, farklı bir enerji ve ruh hali yaratıyor. İstanbul’un ziyaretçisi olan ve ilk kez konser verecek olan, savaşçı görünümleri ve Şamanist maneviyatla “Gök Tanrı”ya olan bağlılıklarını sahne boyunca dile getiren “The HU” grubu, adeta bir kültür ve müzik şöleninin temsilcisi haline geliyor.
‘HUNNU ROCK’ konseptiyle sahneye çıkan bu topluluk, farklı yaş ve etnik kökenlerden oluşan geniş bir izleyici kitlesine hitap ediyor. The HU’dan önce sahne alan Türk metal grubu Razor Inc., seyircilere büyük bir hazırlık ve heyecanla müzik şöleni yaşatırken, grubun sahneye çıkışıyla birlikte, büyük bir coşku ve beklenti yükseliyor. “Hu! Hu! Hu! Hu! Hu!” şeklinde yükselen bağrışlar ve alkışlar, yaşanacakların habercisi olarak müzikseverlere duygu dolu anlar yaşatıyor. Grup üyeleri Galbadrakh “Gala” Tsendbaatar, Nyamjantsan “Jaya” Galsanjamts, Enkhsaikhan “Enkush” Batjargal ve Temuulen “Temka” Naranbaatar ile birlikte Unumunkh “Ono” Maralkhuu, Jambaldorj “Jamba” Ayush, Nyamdavaa “Davaa” Byambaa ve Odbayar “Odko” Gantumur, sahnede adeta bir bozkır savaşını canlandırırken, izleyicileri de bu destansı yolculuğa davet ediyorlar.
Moğolistan’dan Esintiler: “Hunnu” ve Geleneksel Enstrümanların Evrimi
Hunnu kelimesiyle anılan, eski Türk-Moğol imparatorluğu Büyük Hun’dan ilham alan grup, kendine özgü “hunnu rock” tarzını yaratmış durumda. Geleneksel rock enstrümanlarına “tovşur” ve “morin huur” gibi iki-üç telli bozkır çalgılarını, buna ek olarak “tmur huur” (ağız kopuzu) ve “tsuur” adlı flütleri de ustalıkla entegre ederek, kulaklara ve ruhlara derinlemesine dokunan bir müzik dili inşa ediyorlar. Bazı şarkı sözleri, eski Moğol savaş naraları ve şiirlerinden alınmış, tarih ve kültürle iç içe geçmiş anlatımlar içeriyor. Anadolu’nun köklü kültüründen “Ulu Cengiz Han”a selam duruyorlar: “Dizler çözüldü ve başlar eğildi/ Ulu Cengiz Han.” En sevilen parçalarından biri olan “Yuve Yuve Yu” ile ise, Moğol halkının tarihsel ve kültürel mirasına çağrıda bulunuyorlar: “Ataların miras bıraktığı topraklara sahip çıkmak neden bu kadar zor?”
Uluslararası Başarılar ve Devlet Nişanı
The HU, 2020 yılında Metallica’nın “Sad But True” şarkısının cover’ını yayınlayarak, müzik dünyasında önemli bir adım atmıştır. Aynı yıl, Metallica’nın 30. yılına özel hazırlanan “Blacklist” albümünde yer almış, uluslararası platformlarda adını duyurmuştur. Ayrıca, Iron Maiden ile aynı sahneyi paylaşarak, “The Trooper” şarkısına yeniden hayat vermiştir. Bu işbirlikleri ve müziksel başarılar, grubun küresel arenadaki konumunu güçlendirmiş ve şu ana kadar 830 milyondan fazla dijital dinlenmeye ulaşmıştır. Ayrıca, 2019 yılında, Moğolistan Devleti tarafından kendilerine “Cengiz Han Nişanı” takdim edilmiştir ki, bu onur, kültürel miraslarını dünya sahnesine taşımaya verdikleri önemin somut bir göstergesidir.
Türkiye’deki İlk Konser ve Gelecek Perspektifleri
Türkiye’deki ilk konserlerinden itibaren, hayran kitlesinden ve izleyicilerden aldıkları ilgi ve takdir, grubun memnuniyetini ve motivasyonunu artırmıştır. Performanslarının ardından, sahnede yaşanan coşkulu anlar ve hayranların memnuniyeti, The HU’nun müziğe ve kültürel mirasa olan bağlılığını bir kez daha göstermiştir. Bu deneyim, onları hem müzik hem de kültürel etkileşim açısından yeni projelere ve sahne gösterilerine yönlendirmekte, yenilenerek ve güçlenerek yoluna devam etmeyi planlamaktadırlar.