Çevresel Etkilerin Sağlık Üzerindeki Rolü: Yeni Araştırma Sonuçları
Oxford Üniversitesi ve çeşitli araştırma kurumlarından bilim insanları, İngiltere BioBank veritabanında yer alan yaklaşık 500 bin katılımcının sağlık bilgilerini ve ölüm oranlarını detaylı bir şekilde incelemişlerdir. Araştırmacılar, yaşam koşulları, sigara kullanımı, çalışma durumu gibi çevresel etkenlerin bireylerin sağlığını nasıl etkilediğini analiz ettiler. Araştırmanın başyazarı olan Dr. Austin Argentieri, Harvard Üniversitesi’nden, “Bu hastalıkların çoğu için riski belirleyen esas unsur çevremiz ve maruz kaldığımız faktörlerdir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Dr. Argentieri, çevresel koşulları anlamak ve bu koşulları iyileştirmeye yönelik yatırımların, halk sağlığını önemli ölçüde yükseltebileceğini vurguladı. Araştırmada, 164 çevresel faktör arasında 85’inin erken ölüm riskiyle bağlantılı olduğu tespit edildi. Kan örnekleri üzerinde yapılan detaylı analizlerde, bu faktörlerin biyolojik yaşlanmayı hızlandırdığı gözlemlendi. Bu bağlantılı faktörler arasında, çocuklukta annesinin sigara içmesi, 10 yaşında kısa boylu olmak, bireyin çalışma durumu ve hane geliri gibi unsurlar öne çıktı.
Araştırma sonuçları, genetik yatkınlığın 22 büyük hastalık üzerindeki etkisinin yalnızca yüzde 2 civarında olduğunu ortaya koydu. Bununla birlikte, çevresel faktörlerin erken ölüm riski üzerindeki etkisi ise yüzde 17 olarak belirlendi. Özellikle akciğer, kalp ve karaciğer hastalıkları gibi birçok sağlık sorununun çevresel etkilerle gelişme ihtimalinin daha yüksek olduğu görüldü. Ancak meme kanseri, prostat kanseri ve demans gibi hastalıklar için genetik faktörlerin daha belirleyici olduğu tespit edildi.
Cambridge Üniversitesi’nden Dr. Stephen Burgess, bu çalışmanın önceki araştırmaları destekleyici nitelikte olduğunu belirterek, “Genetik geleceğimizi belirlemez, ancak çevresel faktörler kaderimizi şekillendirebilir” ifadelerini kullandı. Dr. Burgess, “Genlerimiz riski artırabilir, fakat nasıl bir yaşam sürdüğümüz sağlığımızı belirleyen asıl faktördür” şeklinde önemli bir noktaya dikkat çekti.
Bununla birlikte, araştırmada bazı sınırlamaların bulunduğu da vurgulandı. Bulguların farklı ülkelerde değişiklik gösterebileceği, ayrıca tüm çevresel faktörlerin araştırmaya dahil edilmemiş olabileceği belirtildi. Araştırmacılar, çevresel faktörlerin yalnızca tek bir noktada ölçüldüğünü, dolayısıyla uzun vadeli etkilerin tam olarak değerlendirilememiş olabileceğini ifade ettiler.