Lübnan’da Protestolar ve Tansiyon
Hizbullah destekçileri, İran’dan gelen bir uçağın Beyrut Havalimanı’na inişinin engellenmesi üzerine sokaklara döküldü. Bu eylemler, Lübnan ordusunun protestoculara sert müdahalede bulunmasıyla gergin bir hal aldı. Göstericiler, Cuma ve Cumartesi günleri boyunca, Beyrut Havalimanı’na giden yolları kapatarak büyük bir direniş gösterdi. Lübnan hükümeti, uçağın inişini yasaklama kararını, İsrail’in havaalanını hedef alabileceği endişeleriyle aldığını belirtti. Ayrıca, İsrail ordusu, İran’ı sivil uçakları kullanarak Hizbullah’a silah ve nakit para kaçırmakla suçlamıştı. Bu suçlamaların ardından Lübnan, İran’a hava sahasını kapatarak yüzlerce Lübnan vatandaşının İran’da mahsur kalmasına neden oldu.
Hizbullah milletvekili Hasan Fadlallah, ordunun müdahalesini şiddetle eleştirerek, “Bu, barışçıl bir şekilde protesto eden kadınlara ve çocuklara yönelik haksız bir saldırıdır” dedi. Lübnan hükümeti, mahsur kalan yolcuları Lübnan’ın ulusal havayolu aracılığıyla üçüncü bir ülke üzerinden getirmeyi önerdi. Ancak İran, yalnızca İran uçuşlarının devam etmesi durumunda bu sorunun çözülebileceğini ifade etti. İran’ın Lübnan Büyükelçisi Mucteba Amani, “İran uçuşlarını iptal edip yerlerine Lübnan uçuşlarını koyamazsınız. Bu mesele ancak İran uçuşlarının yeniden başlamasıyla çözülebilir” şeklinde konuştu.
Lübnan’da Çatlaklar ve Gelişmeler
Lübnan ordusu, Pazar günü yaptığı açıklamada, göstericilerin yolu kapattığını ve askerlerle karşı karşıya geldiğini, olaylar sırasında 23 askerin yaralandığını bildirdi. İran’a yakın Tasnim Haber Ajansı, protestoların Lübnan hükümetine bir “ultimatom” niteliği taşıdığını ve yeni hükümetin ABD Büyükelçiliği’nden gelen talimatlar doğrultusunda hareket ettiğini öne sürdü. Ajansa göre, Lübnan yönetimi, 23 Şubat’ta öldürülen Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın cenazesini engellemeye çalışıyordu. Bu yıl kurulan yeni yönetim, İran destekli Hizbullah’ı büyük ölçüde dışlamış durumda. Aynı zamanda, İsrail ile süren çatışmalar, grubun askeri kapasitesini ciddi şekilde zayıflattı.
Salı günü, İsrail ve Hizbullah arasındaki ateşkesin yeni bir aşamaya girmesi ve İsrail askerlerinin belirlenen bölgelerden çekilmesi bekleniyor. Ancak İsrail, Lübnan sınırındaki bazı stratejik noktaları elinde tutmaya devam edebileceğini belirtti.
Dış Baskı ve Tansiyonun Artışı
Hizbullah lideri Naim Kasım, İsrail’in belirlenen sürede tüm Lübnan topraklarından çekilmesi gerektiğini vurguladı. Aynı gün, Lübnan’ın güneyindeki Houla köyüne dönen sivillere İsrail askerlerinin ateş açtığı, bir kadının hayatını kaybettiği ve birkaç kişinin de yaralandığı bildirildi. İsrail ordusu, olayla ilgili herhangi bir açıklama yapmadı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile yaptığı görüşmenin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hizbullah’ın silahsızlandırılması gerektiğini ifade etti. Netanyahu, “İsrail, Lübnan ordusunun bu işi yapmasını tercih eder. Ancak kimse İsrail’in ateşkesin şartlarını uygulamak için gerekli adımları atacağından şüphe etmemeli” dedi. Cuma günü protestolar devam ederken, Beyrut Havalimanı’na giden yolda bir BM barış gücü konvoyu saldırıya uğradı. Konvoydaki bir araç ateşe verildi ve BM Gücü (UNIFIL) Komutan Yardımcısı yaralandı. ABD Dışişleri Bakanlığı, saldırının “muhtemelen Hizbullah yanlıları tarafından gerçekleştirildiğini” açıkladı. Hizbullah ve müttefiki Emel Hareketi saldırıyı kınadı ve olayla bağlantılı olarak onlarca kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
Hizbullah, Lübnan ordusuna çağrıda bulunarak protestoculara yönelik müdahalenin soruşturulmasını talep etti. Aynı zamanda, Lübnan devletinden barışçıl gösterilerin korunmasını ve İran uçuşlarının yeniden başlatılmasını istedi.
