Toksöz Grup’ta Miras Anlaşmazlığı ve Sonuçları
Erol Toksöz’ün 2012 yılında, Sebahat Toksöz’ün ise 2021 yılında vefat etmesinin ardından Toksöz Grup’a ait 250 milyon dolar değerinde nakit ve taşınmaz, kardeşler Zafer Toksöz ve Ahmet Toksöz’e miras kalmıştı. Ancak, kısa süre içinde miras dağılımında yaşanan anlaşmazlık, kardeşler arasında büyük bir tartışmaya yol açtı. Bu durum, Zafer Toksöz’ün yöneticiliğini üstlendiği üç şirketin mali darboğaza girmesine neden oldu. Türkiye’nin önde gelen ilaç firmalarından biri olan Arven İlaç’ın da bulunduğu bu üç firma, yaz aylarında konkordato talebinde bulundu. Zafer Toksöz, mahkemeden bir yıllık kesin mühlet kararı almayı başardı.
ÇEKİLEN İHTARNAME MİLYONLARCA DOLARLIK SATIŞI İPTAL ETTİ
Patronlar Dünyası’ndan Necla Dalan’ın haberine göre, 2021 yılına ait 149 milyon TL ana borcu, 25 Ekim tarihinde 337 milyon TL olarak ödeyen Zafer Toksöz, iş birliği yaptığı şirketlerden gelecek paralarla konkordatodan çıkmayı planlıyordu. Ancak bu plan, Ahmet Toksöz’ün sahibi olduğu Sanset adlı şirketin yaptığı bir hamle ile sekteye uğradı.
“ALICI FİRMAYA İHTAR GÖNDERİP VAZGEÇİRDİ”
Sanset, yerli bir firmayla satış yapmak üzere anlaşma sağladığında, alıcı firmaya bir ihtarname gönderdi ve bu nedenle işlem gerçekleşemedi. Zafer Toksöz, “Benim Ahmet Toksöz’e borcum yok. Ruhsatlarımın ve makinelerimin üzerinde rehin bulunmuyor. Ancak tam kapanış aşamasında, yani ödemenin yapılacağı günlerde Sanset tarafından, tarafımızdan tüm borçların -vergi kazançları dahil- ödenerek kapatılmasına rağmen, alıcı firmaya tehdidi andıran bir ihtarname gönderildi. Bu nedenle alıcı firma, ülkenin ekonomik koşullarını bahane göstererek almaktan vazgeçti” dedi.
Şirketin borçlarının büyük bir kısmının ödenmesine rağmen, halen ayrılanların tazminatlarının ödenemediğine dikkat çeken Zafer Toksöz, sözlerini şöyle sürdürdü:
“DOLARDAN ZARAR ETTİM ONUN FARKINI ÖDE DİYOR”
“Yaptığım açıklamayı tekrar ediyorum: Bozulan bu satış süreci müzakereleri yeniden başa sardığı için maalesef şirket, bir varlığını satana kadar ödeme yapamayacaktır. Satış gerçekleştiğinde kalan borçlar da ödenecektir. Ancak ülkemizde icra dairelerinin geldiği durum oldukça vahim. Ortada borç olmadan yaratılan borçlar, değer takdiri için sökülüp yediemine götürülen makineler, mahkeme kararlarına rağmen kaldırılmayan ipotekler ve banka hesaplarındaki rehinler -ki bu durumu BDDK’ya şikayet ettik- bakalım daha neler göreceğiz. Sanset, bu sefer de henüz oluşmamış borçları bahane ediyor. Ödediğimiz borcun onlar için dolar karşısında değer kaybı olduğunu öne sürüyor ve alıcı firma, dolar ile TL arasındaki farkı Sanset’e ödemek zorunda kalırmış. Bu durum da gülünç bir hale geldi. Dolardan zarar ettim, onun farkını öde diye yeniden icra davası açtı. Oysa toplamda yalnızca 11-12 milyon dolar borcumuz kaldı. Günlük krizler sona erdi, elektrik veya gaz kesilmiyor artık. Çeklerimizi ödedik. Factoring ve banka borçları tamamlandı. Satış gerçekleşseydi tüm borçlar bitecekti.”
Artık mücadele etmekten yorulduğunu ve anlaşma yolunu terk ettiğini dile getiren Toksöz, sosyal iş ağında bu süreçte edindiği dersleri şu şekilde paylaştı:
“TEKRAR AYAĞA KALKTIĞINIZDA YÜZLERİNDEKİ İFADEYİ GÖRMEK BİRÇOK DENEYİMDEN DAHA DEĞERLİ”
“Bu süreçten benim şahsi kazancım, gençlere de tavsiyemdir: Aileden gelen mirastan veya gayri resmi yollarla kazanılmış kazançlardan uzun vadeli bir kazanç sağlanamaz. Oturduğunuz yerden girişimcilik yapmadan veya inovasyona kafa yormadan başarı elde edemezsiniz. Düşmekten korkmayın; deneyip başaramamaktan korkmaktansa, hiç denememiş olmaktan korkun. Bu hayatta, dost zannettiklerimin ve aile zannettiklerimin gerçek yüzlerini, tam da düşüp ‘Artık buradan kalkamaz’ dediklerinde tanıdım. Yoksa yıllarca sırtımı yasladığım bu kişilerin gerçek yüzlerini, hatta nasıl düşmana dönüştüklerini ölene kadar asla göremeyecektim. Burada kaybeden, deneyip de düşen değil, tam tersine tekrar ayağa kalkamayandır. Hele bir de tekrar kalktığınızda, herkesin hemfikir olduğu ve kalkma şansınızın olmadığını düşündükleri zaman, tekrar ayağa kalktığınızda yüzlerindeki ifadeyi görmek, hayatta edindiğim birçok deneyimden çok daha değerli. Her şeyden önemlisi sağlık; tüm bunların mutlaka bir çözümü ve bir yolu bulunur. Allah, çaresiz bir dert ve sevdiklerinin başına çözümsüz hastalık vermesin.”
