Çinlilerin 300 Yıldır Yetiştirdiği Mucize: Sadece 4 Günde Ruh Halinizi İyileştiriyor!

featured

Kivinin Faydaları ve Tarihçesi

Kivi, vücuda sağladığı birçok fayda ile dengeli bir beslenme için mükemmel bir seçenek sunmaktadır. Zengin C vitamini içeriği sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirirken, lif ve diğer önemli besin öğeleri ile genel sağlık üzerinde de olumlu etkiler yaratır. Kahverengi kabuğu ve yumuşak villusla kaplı oval şekliyle dikkat çeken kivi, içindeki yeşil, sulu ve hafif asidik posa ile vücudun ihtiyaç duyduğu vitamin, mineral ve antioksidanları sağlar.

Çin’de “Yang Nehri meyvesi” anlamına gelen “yang-tao” olarak bilinen kivi, yaklaşık 300 yıl önce bu coğrafyada yetiştirilmeye başlandı. Ancak, daha büyük boyut ve zengin bir tada sahip çeşitler geliştiren misyonerler, 1900’lü yıllarda ilk kivi tohumlarını Yeni Zelanda’ya getirdi. Yeni Zelanda’da, ülkenin sembolik kuşuna benzerliği nedeniyle bu meyveye “kivi” adı verildi. Bu isim, meyvenin dünya çapında popülerleşmesinde büyük bir rol oynayarak, kiviye özgün bir kimlik kazandırdı. 1940’ların ortalarında bir gurme spesiyalitesi olarak dünya pazarına girdi.

Birçok kişi, kivi çeşitlerinin yalnızca yeşil renkten ibaret olduğunu düşünse de aslında bu meyvenin altın ve sarımsı tonlarında da farklı çeşitleri mevcuttur. Yeşil kivinin yanı sıra, bu versiyonların daha tatlı ve aromatik olduğu düşünülmektedir. Ancak, daha pürüzsüz kabukları nedeniyle bu çeşitler, klasik yeşil kividen daha kısa bir raf ömrüne sahiptir. Bu nedenle, farklı kivi çeşitleri, tat arayışında olanlar için zengin bir seçenek sunarken, raf ömürleri açısından da farklılık göstermektedir.

Kivinin Tüketiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kivinin Tüketiminde Dikkat Edilmesi Gerekenler

Lig içeriği nedeniyle gastriti olanlar tüketmemeli

Kivi, birçok farklı şekilde tüketilebilen çok yönlü bir meyvedir: meyve suyu, tatlı, smoothie, salata sosu olarak veya probiyotik ve prebiyotik özelliklerinden faydalanmak için yoğurtla birleştirilerek tüketilebilir. Ancak, beslenme uzmanı Silvana Ottaviano, kivi tüketiminin bağırsak iltihabı veya gastrit gibi durumlarda dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor. “Kivi, lif içeriği nedeniyle bu tür durumlarda tüketilmemelidir,” diyen Ottaviano, aynı zamanda kiviye yüksek potasyum içeriği nedeniyle, tıbbi önerilere bağlı olarak ölçülü bir şekilde tüketilmesi gerektiğini ekliyor.

Kivi, lif, antioksidanlar, C ve E vitaminleri ile potasyum gibi önemli mineraller açısından zengin, düşük kalorili bir meyvedir. Eşsiz beslenme profili sayesinde sindirimi iyileştirmekten kolesterol kontrolüne kadar pek çok sağlık faydası sunar. Bu özellikleri, kiviye sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek isteyenler için güçlü bir müttefik olma özelliği kazandırmaktadır. Kivi, hem besleyici hem de lezzetli bir seçenek olarak, günlük diyetinize dahil edilebilecek ideal meyvelerden biridir.

Kivinin Sağlığa Faydaları

Kivinin Sağlığa Faydaları

  • Ruh halini düzenler: British Journal of Nutrition’da yayımlanan bir çalışmaya göre, kivi tüketiminin ruh hali üzerinde olumlu etkiler yarattığı belirlenmiştir. Araştırmada, katılımcıların 4 gün boyunca kivi tüketmesinin ardından, C vitamini takviyesi ve plasebo alan bireylerle karşılaştırıldığında daha belirgin bir canlılık ve ruh hali iyileşmesi gözlemlenmiştir. Kivinin olumlu etkisi, alımın 14-16. günü civarında zirveye ulaşarak en yüksek seviyeye çıkmaktadır.
  • Lif sağlar, proteini parçalar: Kaliforniya Üniversitesi (UCLA) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, kivi, porsiyon başına 3 ila 4 gram çözünür lif içermektedir ve bu meyvede çözünür ve çözünmez liflerin eşit miktarda bulunması, onu beslenme açısından alışılmadık bir seçenek haline getirmektedir. Ayrıca, kivide bulunan aktinidin adlı enzimin, proteinlerin parçalanmasına yardımcı olarak sindirimi destekleyen güçlü bir özellik sunduğu rapor edilmiştir.
  • Hücre hasarını önler: Beslenme uzmanı Silvana Ottaviano, kivi hakkında şunları belirtmektedir: “Kivi, içerdiği geniş vitamin ve mineraller yelpazesi sayesinde, hücre hasarını önlemeye yardımcı olan, kan dolaşımını iyileştiren ve yağ emilimini azaltan güçlü antioksidan özelliklere sahiptir.” Bu antioksidanlar, hücreleri serbest radikallerin neden olduğu zararlar ve rahatsızlıklardan koruyarak, yaşlanma sürecini geciktirmektedir.
  • Kolesterolü ve kan basıncını azaltır: Uzmanlar, kivinin glisemik indeksinin düşük olduğunu belirtmektedir, yani bu meyve tüketildiğinde kan şekerinin ani bir şekilde yükselmesine neden olmaz. Bu özellik, kivi’nin kötü kolesterolü (LDL) düşürmeye ve kan basıncını dengelemeye yardımcı olmasının yanı sıra, diyabet hastaları için de önemli bir müttefik olmasını sağlamaktadır.
0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin