Otomotiv Sektöründe Yerlilik Oranındaki Düşüşün Üretime Etkisi

featured

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu’nun 2024 Değerlendirmesi

Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Başkanı Cengiz Eroldu, düzenlediği basın toplantısında 2024 yılına dair otomotiv sektörünün mevcut durumunu ve gelecekteki beklentilerini detaylı bir şekilde ele aldı. Eroldu, 2023 yılının birçok önemli yatırımın açıklandığı ve hayata geçirildiği bir yıl olduğunu vurgulayarak, OSD üyelerinin 2024’te önemli projeleri hayata geçireceğini belirtti.

Eroldu, “Bu yatırımlar arasında, OSD üyesi olmayan BYD’nin Türkiye yatırımı öncelikli olarak öne çıkıyor. Ayrıca Oyak Renault, Ford Otosan ve Tofaş’ın yatırımları da sektörü geleceğe daha umutlu bir şekilde taşımaktadır. Otomotiv sanayisi, Türkiye’nin ihracat ve ekonomik değer açısından en kritik sektörlerinden biridir ve sürdürülebilir yatırımların devam etmesi büyük önem taşımaktadır.” dedi.

2024 Yılı Üretim Hedefleri

2024 yılında otomotiv üretiminin bir önceki yıla göre yüzde 7 oranında düşüş göstererek 1 milyon 365 bin seviyesinde gerçekleşeceğini ifade eden Eroldu, “Geçtiğimiz yıl, 2017 yılında elde edilen rekor üretim rakamından 330 bin adet daha az üretim yapmış durumdayız. Ancak bu rakamlar yine de önemlidir.” şeklinde konuştu.

Avrupa’daki üretim verilerine atıfta bulunan Eroldu, “İtalya gibi otomobilin doğduğu ülkelerin üretim oranlarıyla kıyaslandığında, Türkiye’nin 1,3 milyonluk üretimi oldukça dikkat çekici. Türkiye, Avrupa’da üçüncülük ve beşincilik arasında yer almakta. Son 11 ay itibarıyla dördüncü sıradayız ve Fransa ile aramızda büyük bir fark yok. Gelecek yıllarda hedefimiz Fransa’yı geçerek, Türkiye’nin Avrupa’daki üçüncü büyük otomotiv üreticisi olması.” dedi.

Kapasite Kullanım Oranı ve Rekabetçilik

Üretimdeki düşüşten memnun olmadıkları bir diğer konu ise Türkiye’deki toplam kapasite kullanım oranı olduğunu belirten Eroldu, “2024’te bu oran yüzde 70 seviyesinde gerçekleşti. Düşük kapasite kullanımı, maliyet rekabetçiliğini olumsuz etkiliyor. Ülkedeki makroekonomik dengeler nedeniyle oluşan rekabet kaybı, kapasite kullanımındaki düşüşle daha da artmakta. Bu nedenle, bu zorlu yıllarda kapasite kullanım oranının artırılmasını destekliyoruz.” dedi.

İhracat ve İç Piyasa Durumu

Eroldu, otomotiv ihracatının 2023 yılıyla paralel seyrettiğini, ancak üretimdeki azalmanın iç piyasada yerlilik oranının düşmesinden kaynaklandığını kaydetti. “2024’ü ihracatta 1 milyon 13 bin adetle kapatmayı öngörüyoruz. Ancak bu rakamlar, önceki rekor seviyelerimizin 300 bin adet gerisinde.” diye ekledi.

  • Otomotiv sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli ihracat kalemlerinden biri olarak, 37,2 milyar dolarlık bir ihracat gerçekleştirecek.
  • Geçen yıla göre Amerikan doları cinsinden yüzde 6’lık bir büyüme kaydedildi.
  • Otomotiv sektörü, toplam ihracatın yüzde 16,5’ini oluştururken, kimya sektörü yüzde 13,6’ya düştü.

Çin ile Ticari Dengesizlik Sorunları

Eroldu, küresel otomotivdeki gündemi değerlendirerek, elektrifikasyon sürecinin yanı sıra Çin’in dünya otomotiv dengelerini nasıl etkilediğine değindi. “Elektrifikasyon süreci, Avrupa’da emisyon azaltım hedefleri doğrultusunda bir zorunluluk haline geldi. Ancak, altyapı eksiklikleri bu süreci olumsuz etkiliyor.” dedi.

Çin’in otomotiv kapasitesinin 48 milyon civarında olduğunu belirten Eroldu, “Dünyada toplam otomotiv talebi ise 90 milyon civarında. Bu durum, büyük bir ticaret savaşına yol açabilir. Türkiye ile Çin arasındaki ticaret dengesi de oldukça bozuk; biz 100 liralık mal alırken, sadece 7 liralık mal satabiliyoruz.” şeklinde konuştu.

2025 Beklentileri

Eroldu, 2025 yılı için Türkiye otomotiv sektörünün gündeminde iki ana başlık olduğunu belirtti: “Üretim rekabetçiliğinde aşınma ve kapasite kullanımının artırılması. Kapasite kullanımındaki azalma, maliyetler üzerinde olumsuz bir etki yaratmakta. Bu nedenle, iç pazardaki yerli payının artırılması kritik önem taşıyor.” dedi.

2025 için beklentilerini dile getiren Eroldu, “Yeni yatırımlar ve mevcut işlerin olumlu etkisiyle, ihracatımızın yüzde 5 ile 10 arasında büyümesini bekliyoruz. Üretim hedefimiz ise 1 milyon 310 bin ila 1 milyon 450 bin arasında.” şeklinde açıkladı.

Çin Yatırımlarının Etkileri

Çin’deki markaların Türkiye’ye yatırım yapma potansiyeli hakkında değerlendirmelerde bulunan Eroldu, “Bu yatırımlar, Türkiye’nin üretimini olumlu etkileyecek. Meksika örneğinde olduğu gibi, yeni oyuncuların gelmesi, rekabetçiliği artıracak ve Türkiye’ye yeni teknolojilerin getirilmesini sağlayacak.” dedi.

Kısa vadede ÖTV düzenlemesi talep ettikleri sorusuna ise Eroldu, “İstiyoruz, beklemiyoruz.” şeklinde yanıt verdi.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin