Trump’ın Yeni Politikaları ve İran
ABD’nin yeni başkanı olarak göreve başlayan Donald Trump, Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg’ı Paris’te düzenlenen bir etkinlikte yurt dışındaki İran muhalefetini temsil etmek üzere görevlendirdi. Kellogg, burada yaptığı açıklamada, ‘dünyanın İran’ı daha demokratik bir ülkeye dönüştürmek için maksimum baskı politikasına geri dönmesi gerektiğini’ vurguladı. Bu yaklaşımın yalnızca askeri güçle değil, aynı zamanda ekonomik ve diplomatik araçlarla da desteklenmesi gerektiğini belirtti.
Trump, başkanlık döneminin önceki kısmında izlediği ve İran ekonomisini çökertmeyi hedefleyen politikaya geri dönme sözü verirken, bu stratejiyle İran’ın nükleer programı, balistik füze faaliyetleri ve bölgesel etkileri gibi konuları müzakere masasına getirmeyi amaçlıyordu. Kellogg, “İran’ı daha iyi bir geleceğe taşımamıza olanak veren bir fırsat mevcut, ancak bu fırsat sonsuza dek sürmeyecek,” diyerek acil eylem çağrısında bulundu.
İRAN’IN SÜRGÜNLERİ
Kellogg’un Paris’teki İran Ulusal Direniş Konseyi (NCRI) etkinliğine katılımı, grubun yeni ABD yönetimiyle bağlantı kurma çabalarının bir göstergesi olarak değerlendirildi. İran Dışişleri Bakanlığı ise yaptığı yazılı açıklamada, Fransa’nın bir “terörist gruba” ev sahipliği yapmasını kınayarak, bunun uluslararası hukuk ve terörle mücadele yükümlülüklerine aykırı olduğunu ifade etti.
NCRI lideri Maryam Rajavi, Paris’in banliyölerinden Auvers-sur-Oise’deki etkinlikte yaptığı konuşmada, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın düşüşü ve Hizbullah’ın aldığı “ezici darbe” ile İran rejimi için bölgesel güç dengelerinin değiştiğini belirtti. Rajavi, “Batılı hükümetlerin geçmişteki politikalarını terk ederek bu kez İran halkının yanında durma zamanı gelmiştir,” şeklinde konuştu.
NCRI, sık sık Fransa’da büyük çaplı etkinlikler düzenleyerek, İran rejimine karşı eleştirilerde bulunan eski ABD, Avrupa ve Arap yetkililerin desteğini kazanmaktadır.