Anadolu Ödülleri Töreni: Kültürel Zenginliklerin Görünür Kılınması
Baksı Kültür Sanat Vakfı tarafından Doğan Holding’in destekleriyle gerçekleştirilen “Anadolu Ödülleri”, önceki akşam düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Bu ödül programının temel amacı, Anadolu’nun zengin tarihi, kültürel mirası ve insani değerlerini daha görünür hale getirmektir. 2024 yılı için “Yeniyi Aramak” alt başlığıyla gerçekleştirilen ödül süreci, modernitenin şekillendirdiği toplumsal, bireysel ve politik dönüşümlerin derinlemesine ele alındığı bir çerçeve sunmaktadır.
Ödüller, son yüzyılın çeşitli üretimlerini beş farklı disiplin altında değerlendirerek, sanatın çok yönlü doğasını yansıtmaktadır. Bunun yanı sıra, “ahde vefa” niteliğinde verilen “Doğan Değer Ödülü” ve sanat dünyasının önde gelen isimlerine takdim edilen “onur ödülü” de bu yılki törenin önemli unsurlarını oluşturmuştur.
- Mimarlık dalında: Mimarlar Derneği 1927
- Görsel Sanatlar dalında: Mardin Bienali & Mardin Sinema Derneği
- Sinema dalında: Film Yönetmenleri Derneği
- Müzik dalında: Erdal Erzincan Gezici Bağlama Atölyesi
- Edebiyat dalında: Orhan Kemal Roman Armağanı
- Doğan Değer Ödülü: Atatürk Kitaplığı
- Onur Ödülü: Doğan Hızlan
Değerleri Görünür Kılma Misyonu
Baksı Kültür Sanat Vakfı Kurucusu Prof. Hüsamettin Koçan, ödül törenindeki açılış konuşmasında, “Vasatlığın meşrulaştırıldığı, cehaletin kolay çıkış yolu olarak görüldüğü günümüzde, insanla değerler arasında uzun bir mesafe oluşuyor. Anadolu’nun kültürel birikimi, çeşitliliği ve geçmişten geleceğe taşıdığı insani değerlerle evrenin en zengin ve etkileyici mirasıdır. İşte Anadolu Ödülleri, bu değerleri yeniden görünür kılmayı hedefleyen bir adım. Bu yılın ödül sahipleri, Anadolu’nun tüm bu zenginliklerine sahip çıkma, yansıtma ve paylaşma misyonunu başarıyla hayata geçiren gönüllü oluşumlardır. Ödüller, belleğe sahip çıkan, yeniliği arayan kurumlara sunulmuştur. Umuyorum ki bu değer arayışlarımız ve ‘yeniyi arama’ misyonumuz nesilden nesile aktarılacak sevgi ve inançla büyür, gelişir.” ifadelerini kullandı.
Bir İdealistin Yeniyi Arama Yolculuğu
Bayburtlu sanatçı ve akademisyen Koçan’ın hayalini gerçekleştirmek üzere uzun soluklu uğraşlar sonucunda 2010 yılında Bayburt’a 45 km mesafedeki Bayraktar köyünde kurulan Baksı Müzesi, sadece bir sanat alanı olmanın ötesinde derin bir toplumsal projeye dönüşmüştür. Köyün eski adı olan “baksı”, eski Türklerde bilgin, hekim, şaman anlamlarına gelmektedir. Müze, çağdaş sanat ile geleneksel el sanatlarına ev sahipliği yaparken, aynı zamanda sosyal bir dönüşümün de öncüsü olmaktadır.
Prof. Koçan, “Bu çağa aitsek, bu çağın söylemini üretmek zorundayız. Yenilenemeyen bir toplumun geleceği yoktur. Anadolu’nun üreten kadınını güçlendireceğiz. Dünyada ve Türkiye’de başarılı olmuş bütün kadınlara Türkiye mektup yazacağız ve büyük bir hareket başlatacağız. İşe Türkiye’deki kadın belediye başkanlarına çağrı yaparak başlayacağız. Ayrıca, yönetim kurullarımızın tüm üyelerini kadınlardan oluşturma kararı aldık.” şeklinde konuştu.
Kadınlar İçin Eğitim Merkezi
Baksı Müzesi’nde, kadınlara yönelik bir eğitim merkezi de bulunmaktadır. Baksı Hüsame Köklü Kadın Eğitim Merkezi, Bayburt şehir merkezinde, köyden şehre taşınmış olup, toplumsal yerini ve işlevselliğini yeniden tanımlama ihtiyacında olan kadınların potansiyellerini üretime katma, meslek edindirme fırsatları sunarken, civar köydeki kadınların da bu fırsatlardan yararlanmalarını sağlamaktadır.
