Tasarımın Duygusal Yüzü: Bir Tasarım Problemi Etkinliği
Tasarım tutkunlarını bir araya getiren ve ilham verici hikayelerle buluşturan “Bir Tasarım Problemi”, ArcheThink’in düzenlediği beşinci edisyonunu Zorlu PSM Sky Lounge’da gerçekleştirdi. Etkinlikte, dünya çapında tanınan endüstriyel tasarımcı ve kullanıcı deneyimi tasarımcısı Mehmet Mehmetalioğlu, mimar Tuğçe Rizeli ve mimar Koray Duman konuşmacı olarak yer aldı. Bu etkinlikte, insan, mekan ve duygular arasında köprü kuran tasarımlara ışık tutuldu.
‘Bir Mobilya Yalnızlık Hissini Giderebilir Mi?’
Etkinliğin ilk sunumunu gerçekleştiren Mehmet Mehmetalioğlu, “Sevdiklerine Açılan Kapı” başlıklı konuşmasında, yurt dışında yalnız yaşayan bireylerin günlük yaşamlarında sevdiklerinden uzak olmanın getirdiği duygusal izolasyonu ele aldı. Özellikle bireylerin eve girdiklerinde yalnızlık hissinin yoğunlaştığını ve bu durumun psikolojik etkiler doğurabildiğini vurgulayan Mehmetalioğlu, bu sorunu çözmek üzere geliştirdiği tasarımın ayrıntılarını katılımcılarla paylaştı. “Bir mobilya yalnızlık hissini giderebilir mi?” sorusunu derinlemesine irdeleyerek, tasarımın bu duygusal durumu nasıl dönüştürebileceğini açıkladı.
Estetik Kopukluk ve Mekan Bütünlüğü
Etkinliğin ikinci konuşmasını gerçekleştiren mimar Tuğçe Rizeli, “Algı Oyunu” isimli sunumuyla mekanlarda kapalı ve açık alan tasarımı arasındaki kopukluğun giderilmesi üzerine odaklandı. Restoran ve sosyal mekanlarda kapalı ve açık alanlar arasındaki estetik kopukluğun, kullanıcı deneyimini olumsuz etkilediğini belirten Rizeli, “Doğru hikayeyi mekanda deneyimletebildiğimizde, istediğimiz atmosferi yaratabiliyoruz.” diyerek, mekanın tasarımında bütünlüğün önemine dikkat çekti.
MoMA PS1 Müzesi’nde Bir Türk Mimar: Koray Duman
Etkinliğin son konuşmacısı mimar Koray Duman, “Mekan’a Ulaşmak” isimli sunumuyla, New York’ta bulunan MoMA PS1 müzesindeki erişilebilirlik problemini ve çözüm yaklaşımlarını katılımcılara aktardı. MoMA PS1 müzesinin, topluma karşı mimari olarak izole bir duruş sergilediğini ve müzenin giriş alanlarının yeterince davetkar olmaması sebebiyle ziyaretçilerin içeri girmekte çekingen davrandığını ifade eden Duman, “PS1, mimari olarak etrafında çok izole bir yapıydı. Bu nedenle müzenin erişilebilirliğini artırmak için beton duvarları açıklıklarla yeniden tasarladık. Müzenin avlusunu yeşilliklerle ve oturma alanlarıyla donatarak sosyal bir ortam oluşturduk. Ayrıca, müzedeki kitabevi ve kafeyi birleştirerek çok amaçlı bir kullanım alanı sunduk. Bu çözüm, müzenin hem sanatseverler hem de mahalle sakinleri için ulaşılabilir ve sıcak bir mekan haline gelmesini sağladı.” diyerek, tasarımın toplumsal etkisini vurguladı.
