Wicked: Sinemaya Ulaşan Büyüleyici Yolculuk
Wicked, sahne tarihinin en önemli müzikallerinden biri olarak öne çıkarken, bu efsanevi eserin sinemaya uyarlanması için pek çok ünlü yönetmenin adı anıldı. J.J. Abrams, Ryan Murphy ve Rob Marshall gibi isimler, bu projeye katkı sağlamak için gündeme geldi. Ancak nihayetinde, bu 21. yüzyılın unutulmaz melodileri arasında yer alan “Popular” ve “Defying Gravity” gibi hit parçalarıyla dolu olan bu müzikalin sinema versiyonunu yönetmek John M. Chu’ya nasip oldu.
Frank L. Baum’un klasik eseri “Oz Büyücüsü”nün Dorothy ve ailesinin Oz Ülkesi’ne gelmeden önceki hikayesini anlatan bu uyarlama, Gregory Maguire’ın çok satan romanından ilham almaktadır. Wicked, kötü cadı Elphaba ile iyi cadı Glinda’nın arasındaki karmaşık dostluk ve çekişmeyi merkezine alıyor. Chu, sahnede izlediği Wicked’in film gibi olduğunu düşündüğünü ifade ederek, prodüksiyona tanınmamış oyuncular önerdi. Ancak yapımcı Marc Platt, bu fikre karşı çıktı. Glinda rolü için yıllardır Platt’ın peşini bırakmayan Ariana Grande de sonunda bu rüya rolüne kavuştu.
Erkek Otoritesine Meydan Okuma
Emmy, Grammy ve Tony ödüllü Cynthia Erivo, Elphaba rolüne seçildiğini duyduğunda, bir boksör edasıyla antrenman yapmaya başladı. Chu, ikilinin aynı anda şarkı söyleyip oynamasının zorluğuna dikkat çekmesine rağmen, her ikisi de önceden seslendirmeyi kabul etmeyip çekim sırasında canlı performans sergilediler. Erivo, “Defying Gravity”yi (Yerçekimine Meydan Okuyorum) emniyet kemerine bağlı bir şekilde havada asılı kalarak seslendirdi.
Elphaba ve Glinda, zıt kişilikleri ve farklı bakış açılarıyla, bir noktada arkadaş olsalar da, Oz Ülkesi’ne birlikte gidip Oz Büyücüsü’nün huzuruna çıktıktan sonra kendi seçimlerini yapmak zorunda kalırlar. Elphaba, büyücünün yozlaşmış yönetimini fark ettikten sonra hayvanların konuşma yetilerini kaybetme sebeplerini anlar ve bu duruma isyan eder. Oz’daki yaşam, kuraklık döneminde değişir ve açlık başladığında insanlar hayvanları suçlamaya yönelirler. Bu döngü, toplumda kimsenin aşağılanmaması gerektiğini, haksızlıklara karşı durulması gerektiğini vurgulayan bir mesaj taşır. Elphaba, “Başkalarının kurallarına göre oynamaktan bıktım, içgüdülerime göre hareket edeceğim, kimse beni yere indiremez, özgürce uçuyorum” diyerek erkek egemen otoriteye meydan okur.
Müzik, şarkılar, koreografi, yapım tasarımları ve kostümler, bu filmde başarılı bir şekilde harmanlanmıştır. “Wicked”in ilk bölümünde başrollerde Cynthia Erivo, Ariana Grande, Jonathan Bailey, Michelle Yeoh, Jeff Goldblum, Marissa Bode, Ethan Staler ve Keale Settle boy gösteriyor. İkinci bölüm ise 21 Kasım 2025’te izleyiciyle buluşacak. Bu büyüleyici müzikal komedi, Oscar’lar ve Altın Küre ödüllerini toplayacak kalitede bir yapım olarak dikkat çekiyor. Bu eşsiz müzikali kaçırmamanızı öneririz.
Parçalanmış Bir Ruhun Portresi
Kadın yönetmen Jessica Palud, oyuncu Maria Schneider’in hırpalayıcı ve travmatik yaşam yolculuğunu dürüst bir dille betimliyor. Maria, ünlü aktör Daniel Gélin ile Christine Marie Schneider’in evlilik dışı kızıdır. 16 yaşına girdiğinde babasıyla tanışan Maria, annesinin bu durumu kabul etmemesi üzerine evden kovulur. “Beyaz bir sayfa gibisiniz, yaralı bir yanınız da var. Çıplak sahneleri olabildiğince sanatsal çekeceğim. Filmim yoğun bir fiziksel ilişkiyi anlatıyor” diyen Bernardo Bertolucci, genç Maria Schneider’e Paris’te Son Tango filminde eşlik edecektir.
Yıl 1971’dir ve Maria, ünlü aktör Marlon Brando ile sahne alacaktır. Ancak senaryoda yer almayan tecavüz sahnesi, oyuncunun tüm dengesini alt üst edecektir. Brando ile oynamak, her aktrisin hayalidir ve Maria bu fırsatı değerlendirmekten çekinmez. Filmde yer alan sansasyonel tereyağı sahnesinden sonra Maria’nın yaşadığı travma daha da derinleşir ve medya tarafından yoğun bir şekilde suçlanır. “Senaryoda tecavüz sahnesi vardı. Çekim mekânında Marlon ile kahvaltı yapıyorduk, baget ekmek ve tereyağı vardı. Birbirimize baktık, konuşmadık, ne istediğimizi biliyorduk. Maria’nın gerçek tepkisini bir oyuncu olarak değil, bir kız olarak vermesini istedim” diyen yönetmen ve aktörün niyetleri baştan bellidir.
Show dünyasında en kötü haber, hiç haber olmamasıdır. Maria’nın kuzeni Vanessa Schneider’in “Adın Maria Schneider” adlı kitabından uyarlanan bu biyografide Anamaria Vartolomei, Matt Dillon, Guiseppe Maggio, Yvan Attal, Marie Gillain ve Céléste Brunnquell gibi isimler yer alıyor. Maria karakterine hayat veren Anamaria Vartolomei ile Brando karakterine hayat veren Matt Dillon’ın performansları oldukça etkileyici bir düzeye ulaşmıştır.