Almanya’da Siyasi Çalkantılar ve Ekonomik Kriz
Almanya, SPD, Yeşiller ve Liberaller (FDP) koalisyon hükümetinin dün gece Liberaller’in ayrılmasıyla “fiilen” sona ermesiyle büyük bir siyasi çalkantı yaşıyor. Bu durum, Almanya’nın ekonomik krizine dair endişeleri daha da artırdı. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren ve acil önlemler talep eden FDP, iş dünyasından da büyük destek buldu. Zira, üçlü koalisyonun geride bıraktığı ekonomik tablo oldukça olumsuz. Alman ekonomisi, bu yıl da daralma sürecine girmiş durumda.
Otomotiv sektörü, bu krizden en fazla etkilenen alanlardan biri olarak öne çıkıyor. Örneğin, Volkswagen ve Audi fabrikalarını kapatma kararı alırken, Mercedes ve BMW de hem şok kazançlar hem de satış düşüşleri ile karşı karşıya kalıyor. Enerji maliyetlerinin üç katına çıkması, birçok Alman şirketini büyük bir belirsizlik içine soktu; bazıları küçülme ya da iflasla yüz yüze. Alışveriş merkezleri ve hastaneler de kapanma durumuyla karşı karşıya kalıyor.
HEMEN GÜVENSİZLİK OYU TALEBİ
Dün gece yaşanan gelişmeler, hükümeti sarstı. Başbakan Olaf Scholz, küçük ortak FDP ve Liberaller’i suçlayarak Maliye Bakanı Christian Lindner’i görevden aldı. Bu gelişmenin ardından FDP’li diğer üç bakan da hükümetten ayrıldıklarını duyurdu, bu da hükümetin azınlık durumuna düşmesine neden oldu. Ancak FDP’li Ulaştırma Bakanı Volker Wissing, partisine uymayarak hükümette kalacağını açıkladı. Fakat bu durum, zaten “topal ördek” olarak nitelendirilen Scholz hükümetinin yönetim kabiliyetini artırmıyor. Hükümet, geçiş sürecini belirlemeye çalışmakta zorlanıyor.
CDU: HEMEN ERKEN SEÇİM OLSUN
Ana muhalefet partisi CDU’nun lideri Friedrich Merz ile bir araya gelen Scholz, acil yasalara destek istemekte ve 15 Ocak’ta güvensizlik oyu ile hükümetin çekilmesini önermekte. Scholz’un planına göre, erken seçimler 9 Mart veya 2025 yılının Mart ayı sonlarına doğru gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Ancak muhalefetin diğer ortağı CSU, hemen bir güvensizlik oylaması yapılmasını ve erken seçimlerin de ocakta gerçekleştirilmesini talep etti. Hükümetin devam etmesi halinde, bu yılın 28 Eylül tarihinde genel seçimlerin yapılacağı zaten planlanmıştı.
İLTİCACI, VERGİ, İKLİM VE AB YASALARI
İş dünyasının desteklediği Liberal Parti, Alman ekonomisinin yeniden canlanması için Başbakan Scholz ve Yeşiller’den mevcut politikalarını köklü bir şekilde değiştirmelerini istedi. Öne çıkan talepler arasında, ilticacı yardımlarının kısıtlanması, tedarik zinciri ve toplu pazarlık garantisi yasalarının kaldırılması, vergi oranlarının düşürülmesi, iklim hedeflerinden bazılarına veda edilmesi ve AB’nin yük getiren bazı yasalarının iptali yer aldı. Ayrıca, borçlanmada herhangi bir sınırlama getirilmemesi gerektiği vurgulandı. Ancak bu talepler karşısında hükümet sessiz kaldı ve Scholz, Lindner’i görevden alarak FDP’nin hükümetten çekilmesine yol açtı.
PATRONLAR, LİBERALLERİ DESTEKLEDİ
Bu kritik gelişmeler sırasında iş dünyası, Liberal Parti’den yana tavır aldı ve ekonomik çöküşü önlemek için yeni adımlar atılması gerektiğini savundu. Gesamtmetall Başkanı Stefan Wolf ile Ifo Enstitüsü Başkanı Clemens Fuest, Maliye Bakanı Lindner’in taleplerinin haklı ve yerinde olduğunu dile getirdi. Bild Gazetesi’ne yaptıkları açıklamada, hızlı bir şekilde yeni seçimler düzenlenmesi ve bu süreçte yön değişikliği sağlayacak kararların alınması gerektiğinin altını çizdiler.
