Yapay Zeka ve Veri Merkezlerinin Enerji İhtiyacı
Yapay zeka servisleri, işleyişlerini sorunsuz ve akıcı bir şekilde sürdürebilmek için muazzam bir işlem gücüne ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaç, devasa sunucu merkezlerinin kurulmasıyla karşılanmaktadır. Ancak, on binlerce işlemci ve GPU’dan oluşan bu dev merkezleri hem çalıştırmak hem de soğutmak, korkunç bir enerji tüketimini beraberinde getiriyor.
Teknoloji şirketleri, bu enerji sorununu aşmak için genellikle yüksek rakımlı kuzey bölgelerini tercih ediyorlar. Bu bölgeler, soğutma maliyetlerini azaltma potansiyeli taşıyor. Ancak, enerji sağlama meselesi hâlâ önemli bir engel teşkil ediyor. Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, bu soruna karşı bir çözüm geliştirdi: Nükleer enerjiyle çalışan veri merkezleri kurmak. Ancak Meta’nın bu alandaki çalışmaları, beklenmedik bir sorunla karşı karşıya kaldı: Arılar.
Meta’ya sızan bilgilere göre, Zuckerberg ve ekibi, veri merkezi kurmak için mükemmel bir lokasyon keşfettiler. Burada, yakınındaki nükleer santraldan enerji çekerek bir veri merkezi inşa etmek için hazırlıklara başladılar. Fakat bu bölge, endemik bir arı türünün yaşam alanı olarak biliniyor. Bu durum, veri merkezi inşaatlarını şimdilik duraklatma zorunluluğunu beraberinde getirdi.
Hükümetten Elektrik Talebi
Diğer yandan, teknoloji şirketleri nükleer santrallerin enerji üretiminden faydalanmak isteseler de, ABD hükümeti bu taleplere henüz sıcak bakmıyor. Tüm bölgeye ve sanayi kuruluşlarına elektrik sağlayan nükleer santrallerin neredeyse tamamının üretimini talep eden teknoloji devlerinin istekleri geri çevriliyor. Bu durumu, bir bakıma haklı bulmak da mümkün. Yapay zeka her ne kadar kritik bir öneme sahip olsa da, nihayetinde öncelik her zaman insanların günlük ihtiyaçları olacaktır.
