Ferdi Kadıoğlu’nun Brighton’daki İlk Maçı ve Açıklamaları
Fenerbahçe’den rekor bir bonservis bedeli karşılığında Brighton’a transfer olan Ferdi Kadıoğlu, yeni takımındaki ilk maçına Ipswich Town karşısında çıktı. Yıldız oyuncu, bu önemli karşılaşmanın ardından ilk özel röportajını vererek duygularını ve düşüncelerini paylaştı.
Ferdi, Brighton formasıyla sahaya ilk kez 68. dakikada Jack Hinshelwood’un yerine girerek çıktı. Maç sonrası düzenlenen kulüp etkinliğinde The Athletic’ten Andy Naylor’a konuşan milli yıldız, yeni deneyimlerini samimiyetle aktardı.
- ‘Benim İçin Büyük Bir Adımdı’
“Hollanda’nın küçük bir şehrinden İstanbul’a gelmek benim için büyük bir adımdı. Fenerbahçe’de geçirdiğim süre boyunca çok şey öğrendim, ancak burada yeni bir takım ve yeni bir oyun tarzı ile karşı karşıyayım. Her şey benim için yeniydi ve bu nedenle uyum sağlamak için zamana ihtiyacım vardı. Başarılarım için çok mutluyum. Kendi yeteneklerime inanmaya devam ettim ve sonunda her şey yoluna girdi.”
- ‘Euro’dan Sonra Zamanı Gelmişti’
“Fenerbahçe’de 6 yıl geçirdim. Taraftarlar beni çok sevdi ve ben de kulübü gerçekten çok seviyorum. O taraftarların önünde oynamak inanılmaz bir deneyimdi, özellikle büyük maçlarda. Ancak Türkiye ile Avrupa Futbol Şampiyonası’nın ardından daha büyük bir lige geçmenin ve kendimi geliştirmemin zamanı gelmişti. Brighton’ın planları gerçekten ilginçti. Burada oyuncuların daha fazla gelişebileceğini gösterdiler. Teknik direktörün açıklamaları çok netti. Burada olduğum için gerçekten mutluyum.”
- Mourinho Hakkında Düşünceleri
“Mourinho, her zaman kazanmayı hedefleyen bir teknik direktör. Onun için en önemli şey maçı kazanmaktır ve bunu başarmak için bazı taktikleri var. Ondan öğrendiğim en büyük ders, oyun yönetimi. Fabian da bize bu konuda bilgi verdi; eğer 1-0 öndeyseniz veya sıkışık bir maçtayken, bazı durumlarda akıllı davranmak gerekiyor.”
- ‘Türkiye’de Üç Günde Bir Oynamaya Alışmıştım’
“Burada takımın her bölgesinde harika oyuncular var. Kendimi koça göstermek zorundayım. Takıma ve lige uyum sağlamak için biraz zamana ihtiyacım var. Türkiye’de üç günde bir maç oynamaya alışmıştım çünkü Avrupa’da da deneyimim vardı. Ancak burada maç sırasındaki yoğunluk çok daha yüksek; bu benim için en büyük fark olacak.”
