İran’da Başörtüsü Tartışmaları ve Mahsa Amini’nin Ölümü
İran’da zorunlu başörtüsü kuralını ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alınan 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin polis nezaretinde hayatını kaybetmesi, 17 Eylül 2022 tarihinde ülke tarihinin en uzun süren protestolarının fitilini ateşledi. Bu olay, özellikle Tahran’da başörtüsü kurallarına uymayanların sayısının artmasıyla dikkat çekiyor.
Mahsa Amini, 13 Eylül 2022 tarihinde memleketi Sakkız’dan, başkent Tahran’a ziyaret için geldiğinde “ahlak polisi” olarak bilinen İrşat devriyeleri tarafından “başörtüsü kurallarına uymadığı” iddiasıyla gözaltına alındı. Amini, karakolda aniden rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı ve 16 Eylül’de hayatını kaybetti. Bu olay, kamuoyunda büyük bir infial yarattı ve birçok siyasetçi ile sanatçı tarafından sert tepkilerle karşılandı.
Tepkiler, Amini’nin cenazesinin 17 Eylül’de memleketi Sakkız’da düzenlenen törenle toprağa verilmesinin hemen ardından sokaklara döküldü. Mazenderan eyaletinin merkezi Sari’de göstericilerin bir kamu binasının duvarından devrim lideri Humeyni ve İran lideri Ali Hamaney’in posterlerini indirdiği görüntüler sosyal medyada hızla yayıldı.
Protestolar sırasında, 500’den fazla göstericinin ve yaklaşık 70 güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiği bildirildi. İran hükümeti, bu gösterileri “düşmanların komplosu” ve “isyan” olarak nitelendirerek bastırmaya çalıştı. Ancak, sanatçılardan ve farklı spor dallarındaki ünlü isimlerden gelen destek, protestoların büyümesine zemin hazırladı. Bu süreçte, ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği (AB) başta olmak üzere birçok Batılı ülke, “insan hakları ihlalleri” gerekçesiyle İranlı yetkililere karşı bir dizi yaptırım kararı aldı.
BİTMEYEN BAŞÖRTÜSÜ TARTIŞMASI
Gösterilerle birlikte zorunlu başörtüsü yasasının esnetilmesi veya tamamen kaldırılması tartışmaları yeniden alevlendi. Aslında, İran’da başörtüsü zorunluluğu meselesi yeni bir konu değil. İran devriminin kurucusu Humeyni tarafından Ağustos 1979’da uygulamaya konulan zorunlu başörtüsü yasası, din adamları arasında bile zaman zaman tartışmalara yol açtı.
Öte yandan, gösterilerin sona ermesine ve baskılara rağmen, özellikle başkent Tahran’da bazı kadınların kamuya açık alanlar, alışveriş merkezleri, kafeler, bankalar, okullar ve sokaklarda başlarını örtmemeyi tercih etmeleri dikkat çekici bir durum. Polisin müdahale oranlarının azalmış olmasına rağmen, bazı noktalarda müdahaleler zaman zaman devam ediyor. En son 21 Haziran’da, kadın polislerin zorunlu başörtüsü kuralına uymadığı gerekçesiyle iki genç kıza fiziki şiddette bulunduğuna dair görüntüler büyük tepki topladı.