1. Haberler
  2. Sanattan
  3. Her Varoluşun Sonu: Hayatın Sonlu Yolculuğu

Her Varoluşun Sonu: Hayatın Sonlu Yolculuğu

featured

Ayrılış: Anne-Kızın Şiirsel Yolculuğu

Ayrılış: Anne-Kızın Şiirsel Yolculuğu

Hırvat yazar ve yönetmen Daina Pusic, ilk uzun metrajlı filmi Ayrılış ile izleyiciye derin bir duygusal yolculuk sunuyor. Senaryosunu kendisinin yazıp yönettiği bu filmde, bekâr anne Zora ile 15 yaşındaki ölümcül hasta kızı Tuesday arasındaki benzersiz bağ, şiirsel ve gerçeküstü bir anlatımla betimleniyor. Zora ve Tuesday, birbirlerine olan sevgileriyle güçlü bir bağ kurmuşlardır; bu bağ, Zora’nın işsizliği ve kızı için hastabakıcının ücretini ödemek adına evdeki eşyaları satmak zorunda kalmasıyla daha da derinleşir.

Filmde Zora’nın taksidermi dükkânına getirdiği Katolik piskopos fareler setini satma çabası, komik bir sahne olarak hafızalara kazınıyor. Zora, her gün işe gidiyormuş gibi yaparak evden çıkar, parklarda zaman geçirir ve akşam eve döner. Bir gün, Tuesday’i ziyaret eden dev bir makav papağanı, genç kızla konuştuktan sonra fare boyutuna küçülür. Bu olağanüstü buluşma, iki karakter arasında derin bir dostluk başlatır.

Her Varoluşun Sonu: Hayatın Sonlu Yolculuğu

Ölüm Meleği ile Dostluk

Ölüm Meleği ile Dostluk

Tuesday, papağanın ölüm meleği olduğunu hemen anlar ve ikisi arasında bir dostluk ilişkisi gelişir. Sohbetleri, ölüm ve yaşam üzerine derin düşünceleri barındırır. Papağan, Tuesday’e içini döker: “Kafamda sürekli sesler var, beni can almam için heryerden çağırıyorlar. Sonsuza dek bu böyle sürecek, sen kafamın içindeki sesleri susturdun.” Bu diyaloglar, iki karakterin alaycılığı ve rap müziğine olan ilgileriyle beslenir. Papağan, ölümün doğal bir süreç olduğunu anlatırken, Tuesday’in bu durumu kabullenmeye hazır olduğunu, fakat annesi Zora’nın bunun için henüz hazır olmadığını belirtir. Bu ikili, Zora’yı bu sürece hazırlamaya karar verir.

Her Varoluşun Sonu: Hayatın Sonlu Yolculuğu

Papağan, genç kıza öteki dünyanın var olduğunu ve Tanrı’nın insan şeklinde olmadığını söyler. “Arkanda bıraktığın yankı, miras hatıran ile yaşar” der. Zora nasıl yaşayacaksa, Tuesday de öteki dünyada öyle yaşayacaktır. Pusic, yaşam, ölüm, kayıp, suçluluk, inkâr, matem, kabulleniş ve vedalaşma temalarını peri masalı tadında işlerken, diyaloglar hem doğal hem de edebi bir derinlik taşır. Çevre seslerinin tasarımı oldukça başarılıdır; kamera hareketleri, yakın planlar ve kesintisiz plan sekansları, tek mekânda geçen bu filme devinim katar.

Her Varoluşun Sonu: Hayatın Sonlu Yolculuğu

Julia Louis-Dreyfus, Zora rolünde; genç oyuncu Lola Petticrew ise Tuesday olarak izleyiciyi etkileyen yetkin performanslar sergiliyor. Arinzé Kene, sesiyle acı çeken ve can almaktan bıkmış papağana boyut katar. Filmin final jeneriğinde Ice Cube’un It Was a Good Day parçasının kullanılması, ölümün yaşam kadar doğal bir süreç olduğunu vurguluyor.

Kedi-Fare Oyunu: Toksik Erkeklik ve Gerginlik

Kedi-Fare Oyunu: Toksik Erkeklik ve Gerginlik

Hollywood, Avrupa ve Asya sinemasının en iyi örneklerinin yeniden çekimlerine oldukça meraklıdır. James Watkins’in “Sakın Ses Çıkarma” filmi, Christian ve Mads Tafdrup’un birlikte yönettiği Danimarka filmi Speak No Evil’in (2022) yeni versiyonudur. Bu kez Hollywood, elini çabuk tutmuş ve yeniden çevirimde taşlamayı, sosyal kuralları keşfi koruyan bir yaklaşım benimsemiştir. Yönetmen, özgün versiyondaki sert ve keskin sahneyi değiştirmiş ve karanlık bir final yapmamıştır.

Film, İngiliz aile Paddy, Ciara ve Bent ile tanışan Ben ile Louise’in, kızları Agnes ile birlikte Toscana’da geçirdikleri tatilde başlar. Çocukların her ikisinin de özgüven sorunları vardır; Ant konuşamazken, Agnes 12 yaşında olmasına rağmen bez tavşanından ayrılamaz. İki aile, taban tabana zıt olmalarına rağmen tatilde dost olurlar. Ancak, Paddy’nin aileyi İngiliz taşrasındaki çiftlik evine davet etmesiyle birlikte, ortam giderek karmaşık ve rahatsız edici bir hale gelir.

Paddy karakterini canlandıran James McAvoy, toksik erkekliği doruk noktasında yansıtırken, Louise, kocası Ben’in zayıflığı karşısında ailesini koruyan güçlü bir dişi kuşa dönüşür. Böylelikle soluk kesici ve tüyler ürpertici bir kedi-fare oyunu başlar. James Watkins’in yönettiği bu filmde, James McAvoy, Mackenzie Davis, Scoot McNairy, Aisling Franciosi, Alix West Lefler ve Dan Hough’un performansları, gerilim türünü sevenler için izlenmesi gereken bir deneyim sunuyor.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin