Viking Dönemi: Savaşçılardan Sağlık Sorunlarına
Viking dönemi İskandinavyalılarının çoğu, baskın ve yağmalamalarla dolu hayatlarının yanı sıra sağlık sorunlarıyla da mücadele ediyordu. Çoğu zaman, bu savaşçıların onurlu yaraları, kılıçlardan değil, daha çok kulak enfeksiyonları veya diş ağrılarından kaynaklanıyordu. Yeni yapılan araştırmalar, yüksek teknolojili görüntüleme teknikleri kullanılarak, birçok Viking’in kafasında kalıcı ve ağrılı hastalıklara dair önemli izler ortaya koydu. 2005 yılında arkeologlar, İsveç’in Varnhem kasabasında 300’den fazla Viking’in kalıntılarını gün yüzüne çıkardı. Bu kalıntılar, 10. ve 12. yüzyıllar arasına tarihleniyor ve bölgenin en eski Hristiyan yerleşimlerinden birine ait.
Vikingler, çoğunlukla pagan inançlarıyla tanınsalar da, Britanya seferlerinden sonra birçokları Hristiyanlığa geçiş yaptı. Arkeologlar, bu insanların yaşam koşullarını daha derinlemesine anlamak amacıyla, 20 ila 60 yaşları arasında ölen 15 bireyin kafataslarını detaylı bir incelemeye tabi tuttu. BT taramaları yardımıyla iç yapıların ayrıntılı görüntüleri elde edildi ve bu görüntüler, iki radyolog ile bir diş hekimi tarafından titizlikle incelendi.
Dev savaşçıların çene kemikleri enfeksiyondan eriyordu
Sonuçlar, Viking döneminin zorlu yaşam şartlarını ve o dönemdeki insanların neden kısa bir ömre sahip olduğunu gözler önüne serdi. Bilim insanları, 15 kafatasından 12’sinde diş köklerinde bir tür bakteriyel enfeksiyon olan periapikal lezyon belirtileri tespit ettiler. Ayrıca, 10 kafatasında kemik defektleri, kemik kaybı veya furkasyon tutulumu gibi periodontal hastalık belirtilerine rastlandı. Bu enfeksiyonlar, köklerin birleştiği yerlerde ciddi kütle kaybına yol açacak kadar tehlikeli durumlar oluşturuyordu.
Diş çekimleri genellikle bu sorunları çözümlemek için yetersiz kalıyor ve modern tıbbi müdahale olmadan tedavi edilmesi son derece zor oluyordu. Diğer sağlık sorunları arasında kötü iyileşmiş veya şekilsiz çene kemikleri dikkat çekerken, bir Viking kafatasında temporal kemiğin yakınında sertleşmiş doku belirtileri görüldü; bu durum, bir kulak enfeksiyonu belirtisi olarak değerlendiriliyor. Anlaşıldığı üzere, modern tıbbın gelişiminden önce, en korkutucu savaşçılar bile, küçücük mikroplar, virüsler ve bakterilerin kurbanı olarak çaresizce acı çekiyorlardı.
