Merkür’ün Derinliklerine Yolculuk: BepiColombo’nun Çarpıcı Görüntüleri
Avrupa ve Japonya uzay ajanslarının ortaklaşa yürüttüğü BepiColombo misyonu, Merkür’ün gizemli yüzeyine dair büyüleyici görüntüler sağladı. Bu uydu, Güneş Sistemi’nin en içteki gezegeninin etrafında yaptığı son geçişte, kraterlerin gizemini çözme yolunda önemli veriler topladı. Şimdi, bu çarpıcı fotoğraflar gezegenimize ulaştı ve bilim dünyasında heyecan yaratmaya devam ediyor.
BepiColombo, geçtiğimiz hafta Merkür’ün etrafında altıncı ve son kez dönerken, gezegenin kütle çekiminden faydalanarak yörüngesini 2026 yılına kadar nihai bir konuma yerleştirmek için ayarlamalar yaptı. Bu çarpıcı görev, Ekim 2018’de Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Japonya Uzay Araştırma Ajansı (JAXA) arasında yapılan bir işbirliğinin sonucuydu ve her iki ajans da Merkür’ü keşfetmek üzere birer yörünge aracı geliştirdi.
ESA’nın açıklamalarına göre, BepiColombo son uçuşunda Merkür’ün yüzeyinin yaklaşık 295 kilometre üzerinde süzüldü. Bu yakın mesafeden, gezegenin kuzey kutbuna yakın olan karanlık ve soğuk gece bölgelerinden başlayarak, güneş ışığı alan kuzey alanlarına doğru ilerleyerek Merkür’ün kraterli yüzeyine dair benzersiz görüntüler elde etti.
Uzay aracı, izleme kameralarını (M-CAM 1) kullanarak Merkür’ün gündüz ve gece tarafını ayıran sınırın ilk detaylı yakın çekimini yakaladı. Yukarıdaki görüntüde, Prokofiev, Kandinsky, Tolkien ve Gordimer kraterlerinin kenarları Merkür’ün yüzeyine dağılmış şekilde görülüyor. Bu büyüleyici fotoğrafta, kraterlerin soğuk gölgeleri arasında donmuş su ceplerinin varlığı da dikkat çekiyor. Aslında, misyonun en önemli hedeflerinden biri, Güneş’e bu denli yakın bir gezegen olmasına rağmen, Merkür’ün karanlık bölgelerinde su varlığını araştırmaktı. Görünüşe göre bilim insanları, bu konuda önemli bir aşama kaydetmiş durumda.
Merkür’ün en büyük çarpma krateri olan devasa Caloris Havzası, 1.500 kilometreden (930 mil) fazla bir genişliğe sahip olup, görüntünün sol alt kısmında gözlemlenebiliyor. Merkür, genel olarak karanlık bir gezegen olmasına rağmen, yüzeyinde daha genç özellikler daha parlak bir görünüm sergiliyor. Bilim insanları, Merkür’ün yapısını tam olarak anlamış değil; ancak bu üçüncü görüntüde, volkanik aktiviteler ve büyük çarpışmalar, gezegenin daha parlak bölgelerinin ardındaki temel etkenler olarak öne çıkıyor.
ESA, bu görüntü hakkında şu bilgileri paylaştı: “Bu görüntüde gezegenin üst kenarına yakın parlak yama, Merkür’deki en büyük volkanik patlamanın sonucu olan Nathair Facula’dır. Merkezinde, en az üç büyük patlamanın yeri olan yaklaşık 40 km çapında bir volkanik menfez bulunmaktadır.”
