Kendi Sesimizi Duymak: Neden Farklı Geliyor?
Kendi sesimizin kaydını dinleyip de “Benim sesim bu kadar çirkin mi?” sorusunu sormayan neredeyse yoktur. Bu durum, çoğumuz için oldukça garip bir deneyimdir. Ancak başkalarının ses kayıtları ile gerçek sesleri arasında neden böyle bir fark hissettiğimizi hiç düşündünüz mü? İşte bu ilginç durumun ardındaki sır, “havadan iletilen ses” ile “kemik yoluyla iletilen ses” arasındaki farklılıkta gizli.
Tokyo Üniversitesi’ne göre, biz konuştuğumuzda, ağzımızdan çıkan sesi hem havadan hem de boğazımızdan kulağımıza ulaşan titreşimler yoluyla duyuyoruz. Ancak bir ses kaydını dinlediğimizde, duyduğumuz ses yalnızca havadan kulağımıza ulaşıyor. Bu da kaydın, zihnimizde bambaşka bir ton algısı yaratmasına sebep oluyor.
Hava ve Kemik İletilimi: Sesin Yolculuğu
Havadan iletilen sesin beynimize ulaşma süreci oldukça ilginçtir. Hava yoluyla iletilen ses, kulak kanalından geçerek kulak zarımıza ulaştığında, burada meydana gelen titreşimler, kulağımızın derinliklerinde bulunan üç küçük kemik olan işitme kemikçikleri (malleus, incus ve stapes) tarafından iletilir. Bu kemikler, titreşimleri spiral biçimli bir organ olan kokleaya taşır ve koklea da bu titreşimleri elektrik sinyallerine dönüştürür. Bu sinyaller, işitme siniri aracılığıyla beyne iletilir ve burada sesler olarak algılanır.
Kemikten iletilen ses ise tamamen farklı bir mekanizma ile çalışır. Hava yoluyla seyahat etmek yerine, ses doğrudan kafatasındaki temporal kemikten titreşimler olarak geçer. Bu titreşimler de elektriksel uyarılara dönüştürülerek işlenir. Örneğin, parmaklarınızı kulaklarınıza soktuğunuzda kendinizi mırıldanırken duyabilmenizin sebebi de budur; ses, kafatasınızdan geçen titreşimler olarak iletilir.
Sesin Tonal Farklılıkları
Her iki duyma biçimi de nihayetinde aynı bilgiyi titreşimler aracılığıyla iletse de, sese farklı tonal nitelikler kazandırırlar. Kendi sesinizi kayıttan dinlediğinizde, genellikle içsel olarak duyduğunuz yumuşak ve daha derin tonlara kıyasla, dışarıdan duyulan sesin tiz ve garip bir şekilde yüksek gelmesi kaçınılmazdır. Kemik iletimi, düşük frekanslı titreşimleri daha belirgin hale getiriyor gibi görünüyor; bu da sesinizin gerçekte olduğundan daha derin ve daha az tiz çıkmasına neden oluyor. Örneğin, parmaklarınızı kulaklarınıza bastırarak konuştuğunuzda sesinizin çok daha derin bir ton alması bu durumun somut bir örneğidir.