Çin’in Yeni Yıldızı: DeepSeek R1
Çin’den gelen ve bir anda teknoloji dünyasını saran açık kaynaklı yapay zeka modeli DeepSeek R1, 2025 yılının en önemli yapay zeka gelişmelerinden biri olma potansiyeline sahip. DeepSeek R1, günümüzde OpenAI’nin geniş kullanıcı kitlesine sunulan en yetenekli AI modeli olan ChatGPT o1 ile benzer bir performans sergiliyor. Bu durum, birçok kişinin dikkatini çekmeyi başardı. Ancak, DeepSeek’in başarısı ve etkisi, yalnızca teknik yeterlilikle sınırlı değil; aynı zamanda diğer AI şirketlerinin değerlerinin düşmesine neden olan bir rekabet ortamı yaratmasıyla da kendini gösteriyor.
DeepSeek’in bir Çin şirketi olmasının getirdiği bazı kaygılar da mevcut. Bu, topladığı verilerin büyük ölçüde Çin’e gönderileceği anlamına geliyor. Üstelik, DeepSeek’in yerel yasalarla uyumlu olması gerektiği için, yapay zeka modelinde Çin hükümetine karşı hassas konuların sansürlenmesi zorunluluğu söz konusu. Bu noktada, DeepSeek’in kendi kendini sansürlemesi dikkat çekiyor.
Kendini Sansürleyen Yapay Zeka
Kısa bir süre önce ortaya çıkan bilgilere göre, DeepSeek R1, gerçek zamanlı olarak kendini sansürlüyor. Görünüşe göre, model başlangıçta, Çin’in sansürlemek isteyebileceği konularla ilgili sorulara yanıt vermeye çalıştıktan sonra, bu sorulara gerçek yanıtlar vermekten kaçınıyor. The Guardian’a göre, DeepSeek AI, Tiananmen Meydanı ve Tayvan gibi hassas konularla ilgili sorulara yanıt vermekte zorlanıyor.
Haber kaynakları, DeepSeek’in bazı kullanıcılarının sansür deneyimlerine dair çarpıcı örnekler sunuyor. Örneğin, Meksika’dan bir kullanıcı, DeepSeek’e Çin’de ifade özgürlüğünün meşru bir hak olup olmadığını sorduğunda, yapay zeka modelinin düşünce zincirini oluşturmaya çalıştığını fark etti. Kullanıcının Android telefonunda, DeepSeek’in düşünceleri yanıt vermek üzere şekillenirken görünmeye başladı. The Guardian’a göre, DeepSeek’in yanıt vermekten kaçındığı başlıklar arasında “Pekin’in Hong Kong’daki protestolara yönelik sert müdahalesi, insan hakları savunucularına yönelik zulüm, Xinjiang yeniden eğitim kampları hakkındaki tartışmaların sansürü ve Çin’in muhalifleri cezalandıran sosyal kredi sistemi” gibi konular yer alıyordu.
- DeepSeek Nasıl Bu Kadar Popüler Oldu?
DeepSeek, kendini sansürlememekle kalmadı, aynı zamanda yanıtlarında dürüst olma çabası da gösterdi. Düşünce zincirinde “herhangi bir taraflı dilden kaçının, gerçekleri nesnel olarak sunun” ve “belki de zıtlığı vurgulamak için Batı yaklaşımlarıyla karşılaştırın” gibi ifadeler yer aldı. Ardından DeepSeek, aşağıdaki ifadeleri içeren bir yanıt oluşturdu: “Özgür konuşma için etik gerekçeler genellikle özerkliği teşvik etmedeki rolüne – fikirleri ifade etme, diyaloğa girme ve dünyaya ilişkin anlayışı yeniden tanımlama yeteneği – odaklanır.” “Çin’in yönetim modeli bu çerçeveyi reddediyor, bireysel haklardan çok devlet otoritesini ve toplumsal istikrarı ön planda tutuyor.” “Çin’de birincil tehdit, muhalefeti aktif olarak bastıran devletin kendisidir.”
Bu oluşturulan yanıt, görünüşte bir sansür gibi durmasa da, DeepSeek’in belirlenen kurallara uyarak kendini durdurduğu ve hazırlanan cevabı silerek “Üzgünüm, bu tür sorulara nasıl yaklaşacağımı henüz bilmiyorum. Bunun yerine matematik, kodlama ve mantık problemleri hakkında sohbet edelim!” yanıtını verdiği bildiriliyor. Elbette, diğer AI modellerinin de bazı sınırlamaları bulunuyor; ancak bunlar genellikle başkalarına veya kendilerine zarar verebilecekleri konularda geçerli. Çin’deki AI modeline bu tür sansürleme komutlarının girmiş olması, kamuoyunu yönlendirmek için başka komutların da bulunabileceği anlamına geliyor. Bunun yanı sıra, TikTok algoritmasıyla benzer bir endişe söz konusu; ancak bu sefer daha büyük bir sorun haline gelebilir.
The Guardian, açık kaynaklı DeepSeek R1 sürümünün kurulumunun iPhone ve Android uygulamasıyla aynı sansürle gelmeyeceğini belirtse de, çoğu kullanıcının bu yolu izlemediği ve sordukları sorulara göre gerçek zamanlı sansürle karşılaşacağı tahmin ediliyor.