Kinem Kulbay: Fenerbahçe’de Hayallerimi Gerçekleştiriyorum

Kinem Kulbay’ın Hikayesi

2007 yılında evine giren bir hırsız tarafından ateşli silah yaralanması sonucu 15 yaşında omurilik felci geçiren Kinem Kulbay, hayatta kalmanın mucize olduğunu kanıtladı. Aort damarı patlamış bir şekilde hastaneye götürüldüğünde iç kanama geçiriyordu ve doktorlar onun yaşamasını bir mucize olarak değerlendirdi. Ancak Kinem, bu zorlu duruma karşı dimdik durarak hayata tutunmayı başardı.

Yaşadığı travmanın ardından engelli bir birey olarak hayata küstü ve evine kapandı. 17 yaşında İzmir’de spor antrenmanlarına başlamaya karar verse de bu süreci çok uzun süre devam ettiremedi. Bir gün, Buca’daki tekerlekli basketbol antrenörünü gördüğünde hayatında yeni bir kapı aralandı. O an, tek bir hayali vardı: Fenerbahçe’nin Tekerlekli Basketbol Şubesi’nin kurulması. Bu hayali gerçeğe dönüştürdü.

Kendi kulübünden kendisine bir ev tutmasını istediğinde, Fenerbahçe bu isteği hemen kabul etti. Artık Kinem, kendi kendine yaşamaya ve hayatını tek başına sürdürmeye başladı. Özgürleşmenin, hayata yeniden tutunmanın ve önyargıları yıkmanın yolunu basketbol ve Fenerbahçe ile buldu.

Spora Başlamanın Getirdikleri

Kinem, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde engelleri nasıl aştığını SÖZCÜ’ye anlattı. “Spora başlamanız hayatınızda neleri değiştirdi, zorlukları nasıl aştınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“Spora başlamak, hayatımda tamamen dönüm noktasıydı. Bu süreçte güvenim arttı ve hayata bakış açım değişti. Engelli bireyler için spor yapma imkanlarının kısıtlı olması ve antrenman şartlarının ideal olmaması gibi zorluklarla karşılaştım. Ancak sabır, disiplin ve insanlardan aldığım destekle bu engelleri aşmayı başardım.”

Hayalini Yaşamak

Kinem, “Şu anda hayalinizi yaşıyorsunuz. Bu süreci anlatır mısınız?” sorusuna ise şöyle yanıt verdi:

“Dünyanın en büyük spor kulübü olan Fenerbahçe’de oynamak herkesin hayali. Ben spora başladığım yıllarda tekerlekli sandalye basketbol branşında sadece Beşiktaş ve Galatasaray vardı, Fenerbahçe yoktu. Ben de Fenerbahçe’nin bu branşta yer almasını çok istedim. Takımımız kurulduğunda ilk transfer edilen kadın sporcu oldum. Bu armayı taşımak ve bu takım için mücadele etmek benim için büyük bir gurur kaynağı.”

Erkek Sporcularla Mücadele

“Erkek sporcularla birlikte mücadele etmenin zorlukları var mı?”

Kinem, “Fiziksel olarak bazı farklılıklar olabiliyor, ancak bunları aşmak benim için her zaman bir meydan okuma oldu. Oyun içinde rekabetin yüksek olduğu anlarda fiziksel mücadelede zorlandığım anlar olabiliyor. Ancak teknik becerilerimi, strateji ve hız gibi unsurları kullanarak bu farkları kapatabiliyorum. Parkede hepimiz takımımız ve camiamız için var gücümüzle mücadele ediyoruz.” diye belirtti.