Yeni Bir Sanat Deneyimi: “Tesirli Karşılaşmalar”
Sanatın ve yaratıcılığın sınırlarını zorlayan Daire Sanat ile işbirliği içinde hayata geçirilen Offgrid Art Project’in ikinci sergisi “Tesirli Karşılaşmalar”, 28 Mart’a kadar sanatseverlerle buluşacak. Bu sergi, Daire Sanat’ın konuk sanatçı programına katılarak atölye çalışmalarını tamamlayan sanatçılar Can Memişoğulları ve Aslıhan Mumcu’nun yanı sıra, Beyza Durhan’ın kurucusu olduğu “Kovan Project”in eserleriyle dolup taşmakta. Sergideki eserler, ekoloji, sanat ve teknolojinin kesişim noktasında ortaya çıkan yaratıcı çalışmaları sergileyerek izleyicilere farklı bakış açıları sunuyor.
Kovan Project ekibi, Türkiye’nin iki farklı coğrafyasında, Tekirdağ ve Şırnak’ta yaşayan sanatçılar Aslıhan Mumcu ve Beyza Durhan’ın arıların fiziksel ve metaforik varlığından ilham alarak ürettikleri çalışmalarla, doğanın ve insanın ilişkisini sorguluyor. Diğer yandan, Can Memişoğulları, ses, mekân ve dijital teknolojiler kullanarak gerçekleştirdiği disiplinlerarası araştırmalarıyla sergiye katılmakta. Memişoğulları ile gerçekleştirdiğimiz söyleşide, sergideki eserleri ve üretim sürecini derinlemesine ele aldık.
Sanatın İfadesi: Ortak Bir Yol
Sergideki işlerinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Sergideki en eski işim, girişte solda yer alan ve Daire Sanat’ta üretilmeyen tek eser olan “korAkor”. Bu çalışma, yanardağlar ile medeniyetler arasındaki çatışmalı ilişkiyi incelerken, doğa ve insan arasındaki tahakküm ve destek mekanizmalarını da araştırıyor. Kovan Project’in eserleriyle etkileşimde bulunduğu için bu çalışmayı sergide yer vermek istedim. Ayrıca, “Ayakbağı” ve “Yığın” isimli eserler, Kovan Project ile ortaklaşa ürettiğimiz çalışmalardır. Bu işler, ortak bir yolda yürümek fikri üzerine kurulmuş durumda.
Offgrid Art Project ile yollarınız nasıl kesişti?
Daire Sanat’taki misafir sanatçı programı süresince, Offgrid Art Project’in Kurucu Direktörü Nilay Yerebasmaz bizi ziyarete geldi. O dönem, Offgrid Art Project henüz kuruluş aşamasındaydı ve ilk sergi hazırlıkları içindeydi. Nilay’ın ziyareti sırasında, Kovan Project’in de bir atölye çalışması yürütülüyordu. Misafir sanatçı programındaki deneyimimizi gözlemleme fırsatı bulan Offgrid ekibi, bu birlikteliği sergi programlarına taşımak istediler ve biz de bu davete seve seve katıldık. Serginin adında da belirtildiği gibi, birçok tesadüf ve karşılaşma sergi sürecini şekillendirdi. Offgrid’in bağımsız sanatçılara sunduğu bu alanı son derece değerli buluyorum. İstanbul sanat sahnesinde kendini var etmeye çalışan sanatçılar için bu tür girişimlerin artması gerektiğine inanıyorum.
Üretim Sürecindeki Karşılaşmalar
Üretim sürecinizde siz nasıl karşılaşmalar yaşadınız? Bu karşılaşmalar üretimlerinizi nasıl etkiledi?
Daire Sanat’tan Offgrid’e uzanan süreç, tam anlamıyla bir karşılaşmalar ağıydı. Kovan Project ile işlerimiz üzerinden bir etkileşim yaşadık. Benim çalışmalarımda uzuvlarla olan ilişkim, onların zaten geliştirmekte olduğu bir sürecin parçasıydı. Bu bağlamda, ortak bir projeye dönüşen bir birliktelik bile oluştu. Daire Sanat, Offgrid ve bizim bir araya gelmemiz, bu serginin ortaya çıkmasını sağladı.
Atölye İhtiyacının Önemi
Çalışacak atölye bulmak bir sanatçı için nasıl bir zorluk? Bu atölye çalışmasında Kovan Project ile bir araya gelişiniz bakış açınızı nasıl etkiledi?
Günümüzde, bir sanatçının kendine ait bir atölyeye sahip olması, ekonomik zorluklar nedeniyle oldukça zor. Çoğu zaman, bu durum bir hayal haline gelmekte. Birçok sanatçı, ya evlerinde üretim yapmak zorunda kalıyor ya da akademik bir ortamda bulunuyorlarsa, bu kurumların sunduğu alanlarda çalışmak durumunda kalıyor. İstanbul’da yaşayan bir sanatçının en büyük ihtiyacı, sergileme alanından ziyade üretim alanıdır. Bu durum, işlerin hem üretim biçimini hem de üretim sürecini derinden etkiliyor. Sanatçının, insanları davet edip eserlerini paylaşabileceği bir alanın olmaması, oldukça zorlu bir durum ve birçok fırsatı kaçırmasına sebep oluyor. Atölye paylaşımı, çok değerli bir deneyimdir; bir bakıma birlikte yaşamak gibi bir deneyim sunar. Kovan Project ile birlikte çalışmak da oldukça keyifli ve öğretici oldu.