1. Haberler
  2. Sanattan
  3. Bin Bir Yıl Sonra Günışığına Çıkan Kapalı Amfora: İçinden Sır ve Tarih Mi Çıkacak?

Bin Bir Yıl Sonra Günışığına Çıkan Kapalı Amfora: İçinden Sır ve Tarih Mi Çıkacak?

featured

Antalya’da Denizlerin Derinliklerinden Günışığına Çıkan Tarih: Antik Amfora Kazısı ve Analiz Süreci

Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü’nün kıymetli mensubu ve Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarım Bölüm Başkanı, Doç. Dr. Hakan Öniz liderliğinde, 20 kişilik uzman ve dalış ekibi, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve ortaya çıkarma amacıyla gerçekleştirilen önemli bir deniz kazısı çalışmasını başarıyla tamamlamaktadır. Bu girişim, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi” kapsamında Antalya Müzesi adına yürütülen kapsamlı bir projedir ve deniz altındaki tarihsel kalıntıların gün yüzüne çıkarılmasını hedeflemektedir.

Ekibin çalışmalarında, Kaş ilçesi Besmi Adası açıklarındaki derin sularda robotik teknolojilerin yardımına başvurularak, yaklaşık 45-50 metre derinlikte gerçekleştirilen su altı kazısı, arkeolojinin yeni ufuklarını açmakta ve geçmişe açılan kapıyı aralamaktadır. Kazı sırasında, antik gemi enkazından çıkarılan ve ağzı kapalı olan amfora, özel işlemlerden geçirilmek üzere karaya alınmamış, doğrudan doğruya Akdeniz Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Laboratuvarı’na sevk edilmiştir.

Antalya'da Denizlerin Derinliklerinden Günışığına Çıkan Tarih: Antik Amfora Kazısı ve Analiz Süreci

Burada, mikroskop ve özel büyüteçler kullanılarak detaylı incelemeler yapılmakta, eserin yapısı ve içerdiği maddelerin analiz edilmesi amaçlanmaktadır. Bu süreç, deniz ortamının zorluklarına rağmen, bilim insanlarının titiz çalışmalarını ve teknolojik imkanların etkin kullanımını içermektedir.

Amforanın Gizemi ve Açılış Heyecanı

Antalya Bölge Kurulu uzmanları ve tarihi eser restorasyon uzmanlarının uzun ve özenli çalışmaları sonucunda, yaklaşık bir saat süren detaylı bir süreçle amforanın ağzı dikkatlice açılmıştır. Bu anlar, Anadolu Ajansı’nın da kayıtlara aldığı ve tarih boyunca ilk defa kapalı bir amforanın içeriğinin ortaya çıkarıldığı önemli bir anı temsil etmektedir.

Amforanın Gizemi ve Açılış Heyecanı

Amforadan çıkan çamurumsu maddelerden alınan numuneler, içerik analizi için laboratuvarlara gönderilmekte, böylece içeriğin ne olduğu ve tarihiyle ilgili bilgiler daha da netleşmektedir. İlk izlenimler, malzemenin dokusu, kokusu ve yapısına dair çeşitli tahminleri içermekte olup, kesin sonuçlar bilimsel analizlerin tamamlanmasının ardından kamuoyu ile paylaşılacaktır.

Bilimsel ve Tarihsel Çalışmalarda Yeni Bir Dönem

Doç. Dr. Hakan Öniz, kazı ekibine yaptığı açıklamada, yaklaşık 1100 yıl önce Filistin’in Gazze kıyılarından yola çıkan bir ticaret gemisinin, Akdeniz’in farklı limanlarına uğrayarak, şiddetli bir fırtınanın etkisiyle battığını tahmin ettiklerini belirtmiştir. Özellikle, o dönemlerde Gazze’nin önemli bir ihraç ürünü olan zeytinyağı ve şarap taşımacılığında kullanılan amforaların, bu geminin taşıdığı yükler arasında yer aldığını vurgulamıştır.

Bilimsel ve Tarihsel Çalışmalarda Yeni Bir Dönem

Gazze’nin o dönemde ticaret ve kültürel alışveriş açısından büyük bir öneme sahip olduğunu belirten Öniz, geminin muhtemelen çeşitli limanlara uğradığını ve içeriğinde şarap, zeytin yağı, balık sosu gibi değerli ürünler barındırdığını ifade etmiştir. Ayrıca, amforanın ağzının kapalı kalmasının, bin küsur yıl boyunca bozulmadan kalmasını sağlayan doğal koruyucu özellikler taşıdığına dikkat çekmiştir. Bu durum, arkeologlar ve tarihçiler için oldukça nadir bir keşif olup, geçmişin gizemlerini çözme yolunda yeni kapılar aralamaktadır.

Analiz Sürecinin Bilimsel Derinliği

Prof. Dr. Meltem Asiltürk Ersoy, Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi olarak, meslek hayatında ilk kez kapalı bir amforanın içeriğini detaylı bir şekilde inceleyecek olmanın heyecanını yaşamaktadır. Çamurumsu örnekler üzerinde yapılan gözlemler ve analizlerin, deniz ortamında geçen 1100 yıllık sürecin etkilerini anlamaya yönelik olduğunu vurgulamıştır.

Ersoy, analizlerin sadece tek bir yöntemle sonuçlanmayacağını, farklı bilimsel tekniklerin birbiriyle uyumlu şekilde çalışmasının gerektiğine işaret ederek, bu süreçlerin zaman alıcı ve titiz olduğunu dile getirmiştir. Çalışmaların sonunda, elde edilen verilerin tarihi bilgilerle bütünleştirilerek, hem arkeoloji hem de bilim dünyasına yeni katkılar sunmayı amaçladıklarını belirtmiştir.

Restorasyon ve Koruma Çalışmaları

Amforanın tuzdan arındırılması ve kapağının dikkatli bir şekilde açılması işlemlerini yürüten Rabia Nur Akyüz ise, eserin sürekli ıslak kalması ve üzerindeki oluşumların zarar görmemesi için hassas ve disiplinli bir çalışma yürüttüklerini ifade etmiştir. Bu süreç, tarihi eserin korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir önem taşımaktadır.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin