Vücudunuzda Gizlenen Tehlikeli Virüslere Dikkat!

featured

Zona Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Zona Hastalığı Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Ağrılı ve döküntülü bir hastalık olan zona, tıbbi literatürde varisella zoster virüsü (VZV) olarak bilinir. Son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz bu hastalık, özellikle stres ve bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda ortaya çıkma eğilimindedir. Cilt Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Burhan Engin, zona hastalığı hakkında önemli bilgiler sunuyor.

Bulaşıcı Mıdır?

Zona hastalığı, vücutta yıllar önce geçirilmiş su çiçeği enfeksiyonunun ardından uykuya dalan varisella zoster virüsünün yeniden aktifleşmesi sonucu ortaya çıkar. Bu virüs, su çiçeği geçiren bireylerin sinir köklerinde kalır ve bağışıklık sistemi zayıfladığında ya da yaş ilerledikçe yeniden tetiklenebilir. Önemli bir nokta, su çiçeği geçirmemiş veya su çiçeği aşısı olmamış kişilerin, zona geçireni bir bireyden virüsü alarak su çiçeği hastalığına yakalanma riski taşımalarıdır. Virüs, deride oluşan su dolu kabarcıklara temas ile bulaşabilir. Bu nedenle, zona enfeksiyonu geçiren kişilerin, su çiçeği geçirmemiş gebe kadınlar, bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler ve kanser hastalarından kendilerini izole etmeleri büyük önem taşımaktadır.

Kimin İçin Risk Taşıyor?

Su çiçeği geçiren her birey, ileride zona hastalığına yakalanma riski taşır. Ancak bu hastalık, her bireyde ortaya çıkmaz. Bazı risk grupları daha fazla etkilenir. Bu gruplar arasında:

  • İleri yaş grubu
  • Bağışıklık sistemi zayıf olan bireyler (kanser hastaları, HIV/AIDS enfeksiyonu taşıyanlar)
  • Kemoterapi tedavisi görenler
  • Lösemi ve lenfoma hastaları
  • Organ nakli yapılan hastalar
  • Otoimmün hastalığı olanlar
  • Romatizma hastaları

Ateş, yoğun stres, güneş yanığı veya fiziksel travma gibi durumlar da riski artırabilir. Özellikle 50 yaş ve üzerindeki kişilerde zona gelişme riski çok daha yüksektir. Bu gruptaki hastalarda, döküntüler kaybolduktan sonra bile o bölgede ağrı devam edebilir ve bu ağrı aylarca hatta yıllarca sürebilir.

Aşının Etkinliği

Aşının Etkinliği

Zona aşısı, hastalığa yakalanma riskini tamamen ortadan kaldırmasa da, hastalığın seyrini hafifletir ve şiddetini azaltarak hastalık sonrası görülen uzun süreli sinir hasarına bağlı ağrı riskini en aza indirir. Bu nedenle, özellikle yaşla birlikte artan risk nedeniyle 50 yaş üzerindeki bireylerin ve bağışıklık sistemi zayıf olan kişilerin aşılanması önerilmektedir.

Belirtiler Nasıl Anlaşılır?

Zona hastalığında, genellikle vücudun sağ ya da sol tarafında yani tek taraflı olarak yanma, batma, uyuşma, kaşıntı ve şiddetli ağrı gibi belirtiler ilk olarak ortaya çıkar. Birkaç gün içinde bu bölgede içi su dolu kabarcıkların oluşması ile hastalık kendini daha belirgin hale getirir. Zona genellikle 2-3 hafta sürer, ancak bazen daha uzun sürebilir. Yorgunluk ve ateş gibi genel rahatsızlık belirtileri de görülebilir. Nadiren, yüz, göz veya kulak bölgesinde tutulum yapabilir. Bu tür durumlarda, görme ya da duyma kaybı gibi ciddi sorunların önlenmesi için acil tedavi gereklidir.

Neden Erken Tedavi Önemlidir?

Neden Erken Tedavi Önemlidir?

Zona tedavisine mümkün olan en kısa sürede, özellikle ilk 72 saatte başlanması önerilmektedir. Tedavinin temel amacı, ağrı kontrolü sağlamak, bakteri enfeksiyonlarını engellemek ve postherpetik nevralji (zona iyileştikten sonra ağrının devam etmesi) gelişme riskini azaltmaktır. Tedavide antiviral ilaçlar kullanılmakta olup, yaşlı hastalar için yatak istirahati ve ağrı kontrolü için ek tedavi yöntemleri de önerilmektedir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsiniz

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırmayın ve ücretsiz e-posta aboneliğinizi hemen başlatın.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Dönüşüm ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Bizi Takip Edin