Kanserin Erken Tanısı ve Tedavi Seçenekleri
Kanser, dünya genelinde hızla artan bir sağlık sorunu olmaya devam ediyor. Erken tanı ve tedavi alanındaki yeniliklere rağmen, her yıl milyonlarca insan kanser teşhisi alıyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Serkan Çelik, Dünya Kanser Günü vesilesiyle önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’de her yıl 200 binden fazla kişinin kanser teşhisi aldığını belirten Prof. Dr. Çelik, dünya genelinde yılda yaklaşık 20 milyon insanın kansere yakalandığını ve bunların 10 milyonunun hayatını kaybettiğini vurguladı.
‘Kanserin Artışındaki En Büyük Etken, Yaşam Tarzı’
Kanser vakalarındaki artışın temel nedenleri arasında yaşam tarzı değişikliklerinin ön planda olduğunu ifade eden Prof. Dr. Çelik, şunları söyledi:
- “Kanser gelişiminde genetik ve yaş gibi bazı faktörler üzerinde kontrolümüz yok; ancak önlenebilir risk faktörlerine müdahale edebiliriz.”
- “Tütün ve tütün ürünleri kullanımı, kanserle mücadelede en ciddi sorunlardan biridir. İstatistikler, kansere bağlı yaşam kayıplarının yüzde 20’sinin sigara kaynaklı kanserlerden kaynaklandığını gösteriyor.”
- “Beslenme alışkanlıklarımızda meydana gelen değişiklikler, hazır ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi, obezite oranlarını artırarak kanser için önemli bir risk faktörü haline geliyor. Özellikle meme, kalın bağırsak, mide ve rahim kanserlerinin artışında bu unsurların etkili olduğu biliniyor.”
Prof. Dr. Çelik, sağlıklı bir yaşam için şu önerilerde bulundu:
- “Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımını azaltmalıyız.”
- “Daha fazla sebze, meyve, tahıl ve bakliyat ağırlıklı beslenmeliyiz. İşlenmiş gıdalardan ve hayvansal yağlardan kaçınmalıyız.”
- “Kansere neden olabilecek HPV gibi enfeksiyonlardan korunmalıyız.”
‘Erken Evrede Yakalanırsa Tedavide Yüzde 90’ın Üzerinde Başarı Sağlanabiliyor’
Kanserin tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu belirten Prof. Dr. Çelik, erken tanının tedavi başarı oranını büyük ölçüde artırdığını ifade etti. Özellikle meme, kolon ve rahim ağzı kanseri gibi tarama programları bulunan kanserler için bu programların bilinmesi ve uygulanmasının önemine dikkat çekti. Prof. Dr. Çelik, şunları ekledi:
- “Erken tanı için tarama programlarının aktif olarak kullanılması, kansere neden olan risk faktörlerinin bilinmesi ve bunlardan kaçınmak gerektiğinin farkında olunması hayati önem taşıyor.”
- “Meme kanseri gibi bazı kanserlerin erken evrede yakalanmasıyla tedavi başarısının yüzde 90’ın üzerine çıkabileceği unutulmamalı.”
‘Kanser Tedavisinde Son Yılların Gündemindeki 3 Önemli Gelişme’
Son yıllarda kanser tedavisinde gelişen teknolojilerle birlikte yeni tedavi yöntemlerinin ortaya çıktığını belirten Prof. Dr. Çelik, bu yöntemlerden bazılarını şöyle sıraladı:
- “Kemoterapi ilaçları ile başlayan tedavi seçeneklerimiz, akıllı ilaçlar ve immünoterapilerle çeşitlenmiştir. Bu immünoterapiler, bağışıklık sistemini harekete geçirerek tümöre karşı etkili bir savaş açar ve kemoterapiye göre daha az yan etki gösterir.”
- “Tümörün genetik yapısını analiz ederek, kişiye özel tedavi imkânı sunan akıllı ilaçlar, farklı kanser türlerinde etkili bir şekilde kullanılmaktadır.”
- “Antikor İlaç Konjugatları, tümör hücresini hedef alarak yüksek dozda kemoterapinin tümör hücresi içine girmesini sağlar. Böylece diğer organlarda yan etki riski azaltılır.”
‘Kanserdeki Kişiye Özel Tedavi Yaklaşımı, Yerini Tümöre Özel Tedaviye Bırakıyor’
Prof. Dr. Çelik, tüm bu gelişmelerin kanseri kronik bir hastalık gibi tedavi edilebilir hale getirdiğini vurguladı. Kişiye özel tedavi yaklaşımının önemini koruduğunu belirten Çelik, artık tümörün moleküler yapısının ön plana çıktığını ifade etti. Böylelikle bu yapıya uygun tedavilerle elde edilen sonuçların çok daha etkileyici olabileceğini sözlerine ekledi.
