Skolyoz: Ergenlik Döneminde Önemli Bir Sorun
Skolyoz, özellikle ergenlik döneminde sıkça karşılaşılan önemli bir sağlık sorunudur. 10-18 yaş aralığındaki gençlerde, idiyopatik yani nedeni bilinmeyen skolyozun görülme sıklığı yaklaşık %2-4 arasında değişmektedir. Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Gökşen Gökşenoğlu, “10 derece ve üzeri skolyoz oranı %2-4 iken, 20 derece ve üzeri skolyoz görülme oranı ise %0.3-0.5 civarındadır. Kız çocuklarında skolyozun ilerleme riski erkeklere göre 8-10 kat daha fazladır. Bu sebeple, özellikle ergenlik döneminde düzenli taramalar yapmak son derece önemlidir” diye belirtiyor.
Ergenlikte Skolyozun Hızlı İlerlemesi
Son yayınlanan literatür araştırmalarına göre, skolyoz vakalarının yaklaşık %80’i henüz nedeni belirlenememiş (idiopatik) türdendir ve bu durum daha çok boy uzamasının hızlandığı ergenlik döneminde ortaya çıkmaktadır. Doç. Dr. Gökşenoğlu, “Bu dönemde çocukların gelişim hızları oldukça fazladır, bu nedenle skolyoz da aynı hızla ilerleyebilir. Dolayısıyla, erken müdahale skolyoz tedavisinin en kritik unsurlarından biridir” şeklinde ifade ediyor.
Egzersiz ile Esneklik ve Düzeltme Mümkün
Skolyoz tedavisinde egzersizin etkinliğini destekleyen birçok bilimsel çalışma mevcuttur. Doç. Dr. Gökşenoğlu, “Omurga eğriliklerinde esneklik kaybı sıkça karşılaştığımız bir durumdur. Hawes, esnekliği korumanın ve artırmanın önemini vurgulayan çalışmalar yapmıştır. Egzersizler, skolyozun ilerlemesini durdurmaya, eğriliği azaltmaya, kozmetik görünümü iyileştirmeye ve eğer kullanılıyorsa korsenin olumsuz etkilerini azaltmaya yardımcı olur. Ayrıca, erişkinlerde skolyoza özel egzersizler, ağrı tedavisinde de başarılı sonuçlar vermektedir” açıklamasında bulundu.
Kişiye Özel Egzersiz Programları
Skolyoz tanısı alan çocuklar için egzersiz programlarının nasıl uygulanması gerektiğini Doç. Dr. Gökşenoğlu şu şekilde açıklıyor: “Skolyoz tanısı konulan çocuklarda, hekim tedavi programını ve hedefleri belirler. Bu süreçte deneyimli bir fizyoterapist ile iş birliği yapılır. En önemli nokta, skolyoz tedavisinin kişiye özel olmasıdır; her egzersiz programı bireye özgü olarak belirlenmelidir. Her skolyoz hastasına aynı egzersiz programı uygulanamaz.”
Cerrahiden Önce Egzersiz ile İyileşme Oranı Artabilir
Doç. Dr. Gökşenoğlu, doğru egzersiz programının cerrahinin başarı oranını artırabileceğine dikkat çekiyor: “Cerrahi müdahale öncesinde egzersiz uygulaması yapıldığında, skolyoz derecesinde azalma görülen vakalar mevcut. Bu durum, cerrahinin başarı oranını yükseltebilir. Bazı durumlarda, cerrahi müdahaleye gerek kalmadan egzersiz ile olumlu sonuçlar elde edilebilmektedir.”
Skolyoza Karşı Etkili Egzersiz Yöntemleri
100 yılı aşkın bir süredir skolyoz tedavisinde özel egzersiz yöntemleri uygulanmaktadır. Doç. Dr. Gökşenoğlu, “Schroth, Schroth Best Practice, Lyon, Skolyoz için Bilimsel Egzersiz Yaklaşımı, Barcelona Skolyoz Fizik Tedavi Okulu, Dobomed, Side Shift ve Skolyozun Fonksiyonel Bireysel Tedavisi gibi çeşitli yaklaşımlar mevcuttur. Bu yöntemler arasında en yaygın ve etkinliği kanıtlanmış olanı Schroth metodudur. Son araştırmalar, Schroth Best Practice egzersizlerinin en etkili yöntemlerden biri olduğunu göstermektedir” diye vurguladı.
Ebeveynlerin Rolü ve Tutumu
Skolyoz tedavisinde ebeveynlerin tutumunun önemine değinen Doç. Dr. Gökşenoğlu, “Aileler, çocuklarının ilerlemesinden kaygı duyarak ya da sıkı takip etmek amacıyla onlara baskı yapabiliyor. Ancak bu yaklaşım, çocuklar için yorucu olabilir. Çocukların, skolyozdan korkmadan bunun düzeltebileceğini bilerek özveriyle egzersiz yapmaları ve günlük yaşamlarını bu şekilde düzenlemeleri gerekmektedir. Fiziksel tıp ve rehabilitasyon ekibimizle birlikte aile eğitimine büyük önem veriyoruz. Çocuklara egzersizi zorla değil, sevdirecek şekilde, yaşamlarının bir parçası haline getirerek öğretmeyi hedefliyoruz” dedi.
Çocuklarda Skolyoz Belirtilerine Dikkat
Skolyozda erken tanının önemine dikkat çeken Doç. Dr. Gökşenoğlu, “Aileler, çocuklarının yamuk oturduğunu fark edebilir, kıyafetlerinin orantısız durduğunu görebilir veya kamburluğun arttığını ve omuzlarının asimetrik durduğunu gözlemleyebilirler. Bu tür durumlarla karşılaşıldığında, vakit kaybetmeden uzman hekimlere başvurmalarını öneririz” şeklinde sözlerini tamamladı.